Tedarik ve maliyet sorunları ile mücadele eden işletmeler, artan elektrik ve enerji fiyatları karşısında GES (Güneş Enerjisi Santrali) yapımına yöneldiler. Bu eğilim mimari özellikleri uygun olan tüm endüstriyel üretim alanlarını kapsıyor. İşletmelerin daha temiz enerji kaynaklarına yönelmesinin bir nedeni de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması.
Yeni dönemde sadece bir ürünü üretmek, ürününün kalitesi, müşteriye faydası yeterli olmayacak. Maliyeti düşürmenin en önemli yollarından biri de daha az enerji kullanımı ve her türlü atığın -buna ses dahil- azaltılması olarak ortaya çıkıyor.
Bu koşullar altında, son yıllarda büyüyen ve ihracatçı bir kimlik kazanarak Türkiye çapında yaygınlaşan treyler ve üstyapı sektörü firmaları ile kentlerin ve organize sanayi bölgeleri yönetimlerinin güneş ve rüzgar enerjisi ile ilgilenmeleri gerekiyor.
Unutmayalım ki günümüzde ekoloji ekonomidir. Çevre koruma teknolojileri ile birlikte daha ekonomik ve pratik üretim yöntemleri de gelişiyor. Bu eğilimin en önemli örneği bugün Çatı GES olarak ortaya çıkmış durumda. GES projelerine daha fazla önem vermek, yapı projesinin bir parçası olarak GES’leri ve enerji geri kazanımını ele almak gerekiyor.
Bu alanda kaydedilecek gelişmeler cari açığın en önemli kalemini oluşturan enerji giderlerinin azalmasını sağlayacaktır. Enerji maliyetlerinin düşmemesi, yerel ve doğal kaynakları verimli kullanmamak, sektörümüz dahil bütün alanlarda rekabet gücümüzü azaltacak ve refah seviyemizi düşürecek bir durum. Kısacası enerji ve çevre politikaları refah artışı sağlamanın ve pahalıkla mücadelenin de bir parçası.
Üretimin ve hizmetlerin oluşumu sırasında ortaya çıkan başta CO2 olmak üzere iklim ve çevre üstünde olumsuz etkisi olan atıkların en aza, mümkünse sıfıra indirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda 2030 ve 2050 gibi yakın yıllara yönelik hedefler ve takvim belirlendi, uluslararası ticari ve siyasi yaptırımlar da hazır.
Enerji üretiminde atıkların azaltılması, güneş, rüzgar, dalga gibi kaynaklardan enerji üretimi ve daha az tüketimle birim zamanda aynı işi, hatta daha fazlasını üreten makina ve ekipmanların üretimi gündemin ana konuları.
Sürdürülebilir enerji alanında, güneş panelleri, rüzgar gülleri gibi yeni ve gelişmeye açık endüstri alanlarında sağlanacak üretim ve geliştirilecek yeni teknolojiler, istihdam ve milli gelir artışı da oluşturacaktır.
Bu eğilim doğrultusunda üretim ve hizmet birimleri ile şehirlerde atıkların azaltılması, atıkların birbirleriyle karışmadan kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşüm hayatımızın, özellikle de endüstrinin gündemine girmeli. Bu program başta kimya, tekstil ve gıda işleme gibi sektörlerin sıvı atıklarının rastgele salınmasını ve su kaynaklarını korumasını da kapsamalı. Sektörümüzün tüm firmaları bu alanlarda birbirine örnek oluşturmalı, bilgi paylaşımı yapmalı.
M. VAHİT MAHMATLI
vahit@mayadergi.com