Yılın ilk iki ayı ticari taşıt pazarında yavaşlama ile geçti, ticari taşıtların tüm tiplerinde pazar daraldı. 2024’te başlayan bu yavaşlamanın 2025 yılının ilk yarısına kadar süreceğine dair öngörüler var. Ramazan bayram sonrası satış rakamlarının artacağı düşünülüyor. Krediye erişim ve kredi maliyetleri pazardaki alım iştahını belirleyecek. Pazarda önceki yıla göre ilk aylarda küçülme olsa da bu küçülme Türkiye’nin ticari taşıt pazarının büyüklüğünü ve önemini azaltmayacak. İlk aylardaki soluklanma, bekleme sonrası satış adetleri artacak, deniliyor.
Ne olursa olsun her dönemde Türkiye, dalgalanmalar, sorunlar yaşasa da, yeni fırsatlar oluşturmayı başardı veya ortaya çıkan fırsatları, kargaşa ve kaosa rağmen değerlendirdi. Bu bizim ülkemizin ve ticari taşıt endüstrisinin, taşımacıların yaşadığı bir durum.
Daralma dönemi olsa da Türkiye’nin ticari ve ekonomik hacmi, ticari taşıt filosunun büyüklüğü sayesinde araç yenilenmeleri ile birlikte bakım ve tamir hizmetleri, yedek parça tedariği, bakım sözleşmeleri, tüm imkanların en iyi şekilde değerlendirilmesine yönelik çalışmalar gündemde olacak.
Son yıllarda pazara giren ve üç yaşını aşan araç sayısı bakım ve yedek ihtiyacını artıracak. Diğer yandan yeni teknolojilerin satış sonrası hizmet ağı tarafından daha fazla tanınması ve teknik eğitim çalışmaları önem kazanacak. Yüksek adetli satış döneminde ticari taşıt markaları tarafından Türkiye’nin tüm bölgelerinde oluşturulan satış ve servis merkezleri mimari özellikleri, sundukları kapasite ve personelinin yetenek, uyum ve çalışkanlığıyla oluşacak ihtiyaçlara cevap verecek durumda.
İkinci el alım satım ve takas işlemleri, ana markalar ile birlikte tüm bayi ağının daha fazla önem verdiği bir alan olacak. Ticari taşıtlar, özellikle 10 yaş altı ticari taşıtlar değerlerini koruyacaklar.
Treyler ve ekipman üreticileri için de benzer bir durum öngörülüyor. İhracatta yeni müşteriler ve yeni pazarlar arayışı, yurt içinde üretim, bakım ve onarım çalışmaları sürecek.
2025 yılında yurt içi pazarda dağıtım ve benzeri amaçlı elektrikli ticari taşıt pazarında hafif ticarilere ilginin sürmesi bekleniyor. Buna karşılık orta ve ağır ticaride elektrikli araçlara veya alternatif yakıt kullanan araçlara yöneliş beklenmiyor.
Elektrikli ve hidrojen yakıtlı ağır araç pazarının oluşması için öngörülen zamandan daha fazlasına gerekecek gibi görünüyor. Ağır araçlar için batarya verimliliği, şarj süresi ve altyapısı, hidrojen için yeşil veya mavi hidrojen üretim maliyetinin düşmesi, depolama ve dağıtımının yaygınlaşması ve piyasasının oluşması beklenecek.
Elektrikli ağır taşıt tekniği ve üretiminde, uzun yol kamyonu, çekici ve otobüsler dahil, henüz Çinli üreticiler dahi kullanılabilir bir alternatif sunamıyorlar. Buna karşılık Türkiye’de üretilen elektrikli minibüs ve otobüslerin ihracatı ve yeni pazar arayışları dikkatli bir şekilde sürüyor.
M. Vahit Mahmatlı
vahit@mayadergi.com