![1/C Reklam CUMMINS[ad id='5542']](https://tasiyanlar.com/wp-content/uploads/2024/06/CumminsAcceleraDestinationZeroBanner_June24.1200x110px_Turkish1.gif)
Her anlamda zor bir yıl olarak geride bıraktığımız 2024, Türkiye’de yenilebilir enerji kaynaklarına yönelişin artığı bir yıl oldu. Otomotiv ve üstyapı sektöründe üretim yapan firmaların kurduğu ve işletmeye aldığı çatı GES’lerin (Güneş Enerjisi Santrali) devreye girişini gözlemledik. Fosil kaynaklar bakımından zengin olmayan, ancak güneş, rüzgar, dalga gibi doğal kaynakları yeterli olan Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümü hızlandı.
Güneş enerjisinin 2017’de yüzde 2,5 olan saatlik puant talebini karşılama oranının, 2024’te yüzde 18’e yükseldiği raporlarda yer aldı. Güneş enerjisi kurulumları rekor kırdı. 2025’te kamu hedefi, güneş enerjisinde 5 GW, rüzgarda 2-3 GW kurulu güç artışı sağlanması. Bu kurulu güç artışına ulaşmada, yatırım ortamı ve finansmana erişimin, destekleyici politikalar ve paydaşlar arası iş birliğinin belirleyici olacağı ifade ediliyor.
Yenilenebilir kaynak ihaleleri ile uygun alanlarda kurulacak RES ve GES’ler ve bu yatırımların yeri, zamanı, öncelik sıralamaları ve üretilen elektriğin ulusal sisteme aktarılması, üretim ve ulaşımda kullanılması, her düzeyde istihdama katkı sağlayacak. Enerji üretimi yönetiminde ve iletiminde yeni istihdam alanları oluşturacak.
Yenilenebilir kaynakları enerjiye çevirecek sistemlerin kurulması, en üst düzeyde yerli kaynak kullanımı ve enerji kaynaklı cari açığın azalması anlamına da geliyor. Bu süreçte işlerin istenildiği gibi gelişmesi için şeffaflık, öngörülebilirlik, kaynak israfının önlenmesi temel koşullar.
Yenilebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin maliyetinin uygunluğu, var olan endüstriyel yatırımların rekabet gücünün artmasına ulaşım maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunurken, yeni yatırımlar için de tercih nedeni oluşturacak.
Ayrıca üretimde kullanılan elektriğin yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi, ihracatta karşılaşılacak engellerin aşılması anlamına geliyor. Özellikle otomotiv sektörünün 2030 ve 2050 hedeflerini yakalaması, iyi işleyen enerji dönüşümüne ve kararlılığa bağlı.
Ulaşım, demir-çelik, alüminyum başta olmak üzere tüm metalurji ve çimento ve yapı elemanları endüstrisinin gelişiminde sürdürülebilirliğin sağlanması da, araç ve üretimlerinde hidrojeni yakıt olarak kullanmaları ve yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak uygun maliyetli elektrik enerjisi ile mümkün görülüyor.
Bugün dünyanın üzerinde mutabakat sağladığı yeşil dönüşüm çerçevesinde, yenilenebilir enerjinin elde edilmesi, verimli iletimi, şebeke yatırımları ve verimli kullanımı için uygun maliyetli fonlara ulaşmak veya fon oluşturmak mümkün. Lojistik firmaları kapsama alanlarını enerji tarlası yatırımı ile genişletebilirler. Gelecekte var olmak, sorunların azalması ve ilerleme için e-enerji ile ilgili her şey gündemimizde olmalı.
M. Vahit Mahmatlı
vahit@mayadergi.com
