1990’lı yıllarda Dünya ekonomilerinin hızlı bir şekilde bütünleştiği, bölgesel ve ulusal ürünlerin ve üretim merkezlerinin küresel organizasyonların parçası olduğu bir dönem başladı. Yirmi, otuz yıl içinde de dünya koca bir köye döndü. Bunda ulaşımın, yollar ve taşıma araçları ile elektronik haberleşmenin gelişmesi belirleyici oldu.
Bu dönemde doğal gaz ve boru hatlarının yapımı, güzergah seçimi gündemin değişmez konusuydu. Genellikle yüksek seyreden doğal gaz ve petrol fiyatları, bunlara eşlik eden diğer temel meta fiyatları, mahvedilen Irak dışında, dünyaya refah sağladı.
Enerji hammaddesi satan ülkeler dünya refahından faydalanan, hammadde arzı karşılığında teknolojik ürün ve yatırım talep eden ülkeler oldular. Dünya nüfusunun yarıya yakınının yaşadığı Güney Doğu Asya ülkeleri pazar ve üretim merkezi haline geldiler.
Dünya finans merkezlerinin para politikaları ve bol dolar, gelişmenin ritmini belirledi, yeni bir enstrüman olarak da Euro ortaya çıktı.
2020’de bu durumun başka sonuçlarını görmeye başladık. Enerji türü, elektriğin alternatif yakıtlardan elde edilmesi, çevre, iklim ve su konularına sağlık eklendi. Dünyanın üretim merkezi olduğu düşünülen Çin’de ortaya çıkan Covid, küreselleşme nereye gidiyor, sorusunun sorulmasına, hayatın aksamasına neden oldu. Ulaşımda aksamalar, kuşak yol projesi güzergahları, deniz taşımacılığında sorunlar ortaya çıktı. Dünya ticaretinin ve küreselleşmenin sembollerinden olan ihracat sandığı, yani konteynerda, gelişen üretim tekniği ve kapasiteye rağmen, planlama nedeniyle inanılmaz bir sıkıntının adını işittik. Otomotivde üretimi yavaşlatan, hatta durduran chip (yonga) darlığı, Pasifik’te dev bir konteyner gemisi arızası, Süveyş Kanalı’nda tıkanma yaşandı. Dünya çapında siyasal kutuplaşmalar ve gerilimler arttı.
2021’in ilk aylarında bu gelişme ve olaylarla birlikte dünya gündeminde hidrojenin yakıt olarak kullanılmasına yönelik teknik gelişmeler, batarya ve şarj teknolojisi var.
Hidrojen etimolojik kökenine bakıldığında, kardeşi Oksijen (Aşındırıcı, ateş doğuran) ile birlikte isimlendirilmiş. Ateş ve su, geçmişi ve günümüzü özetliyor. Hidrojen, ateş ve enerji derken, yangın ve yangınlar da akla geliyor.
Küreselleşmeye ve ekonomik bütünleşmeye dair dergimizin aklımda kalan bir şey daha var… Dönemin BMC Genel Müdürü Mehmet Demirpençe ile yaptığımız söyleşiden bir cümle: “Küreselleşme ve ekonomik entegrasyon büyük tehlikeleri de içeriyor, orman yangınlarının yayılmasını önlemek, büyük felakat ve tahribatlardan korunmak için arada doğal ya da yapay yollar, ayrımlar vardır. Küreselleşme ekonominin ayrımlarını ortadan kaldırıyor.”
Bu söz arada bir aklımıza geliyor. Hala ayrımların olduğuna ve yangını söndürecek merkezi ve yerel imkanlara güveniyoruz.
M. Vahit Mahmatlı
vahit@mayadergi.com