Yeni yıl, yeni dünya

İyi geçmesini dileyerek başladığımız, zor geçen, yeni sorunlar getiren bir yılı daha geride bıraktık. Yılın özetini; gündelik hayat içindeki söyleyişle ‘yıkılmadık ayaktayız’ sözleriyle yapabiliriz. Salgın ve karmaşa ile başladığımız yılı, artan meta fiyatları ve navlun bedelleri, deprem dalgası gibi kur grafikleriyle bitiriyoruz.
Yeni yılın kolay geçmesini dilesek, umut etsek de dikkatli, sabırlı olmamız gereken aylar geçireceğiz. Dünya meta piyasalarındaki fiyat artışları, yeni yılın ikinci yarısında etkilerinin azalmaya başlayacağı bilgisi verilen chip krizi otomotiv sektörünün gündeminde olmaya devam edecek.
Günümüzde tüm endüstriyel ürünler, dolayısıyla insanlığın kendisi chip bağımlısı durumunda. Kullanım kolaylığı, konfor, elektronik ve mekaniği birleştiren hassas kontroller, işlevler, veri toplama imkanları chipler olmadan mümkün değil. Güvenlik ve çevreye verilen etkilerin azaltılması için de chiplere mecburuz. Chipler olmadan üretim süreçlerini geliştirmek, küresel standartlara uyan ürünleri üretmek, ekonomik ve rekabetçi halde tutmak, dış pazarlara satmak, hatta iç pazarda kullanmak bile mümkün değil.Yani demir-çelik, metalürji, malzeme mühendisliği, hatta yazılım alanında iyi olmamız yeterli değil.
Önümüzdeki yıllarda chip kullanımının günümüzden çok daha yaygın hale geleceği, öngörü olmaktan çıkıp kesinleşmiş bir gelişme olarak kabul ediliyor. Avrupa Birliği bir yandan endüstri 4.0, bir yandan dijitalleşme ve giderek kendini yöneten, çalıştıran makinalar, araçlar geliştirme sürecindeyken, kendi chip üretimini gerçekleştirmek ya da kendine yakın bölgede chip üretimi için de harekete geçmiş durumda. Polonya her alanda olduğu gibi bu alanda da inisiyatif alıyor. Gelişmesini kesintisiz ve aralıksız sürdürüyor.
Paris İklim Sözleşmesi’nin de takvimi ilerliyor. Alternatif yakıtlarla birlikte önce hibrit sonra elektrikli araçlar gelişmeye başladılar. Güneş, rüzgar başta olmak üzere sürdürülebilir kaynaklardan elektrik üretimi, enerjisinin depolanması, taşıması, hidrojen üretimi ve kullanımı konularında hummalı çalışmalar var. Bu çalışmaların sonuçlarının alınması ve yaygınlaşmasında, 2022’ye girdiğimiz şu günlerde uzak bir tarih değil, hedeflenen 2030’a kadar çalışmaların tamamlanması.
Yeni yılı, zamanımızın bu gelişmelerini daha iyi anlamak, daha dikkatle takip etmek, uyum sağlamaya yönelik olarak değerlendirmek ve dünyadaki gelişmelerden kopmamak dileği ile karşılayalım.

Haber Alt Paylaş

Benzer yazılar