Uzun bakım aralıklarına sahip oldukları ve satış sonrası hizmetlere daha az ihtiyaç duyacakları ifade edilen elektrikli araçlar; bu avantajlarına karşılık batarya ömrü, batarya bölümünün ideal çalışma sıcaklığında tutulması gibi kendilerine has özellikler ve riskler taşıyorlar.
Elektrikli araçların oluşturduğu en önemli tehlike batarya yangınları. Bu yangınlarda 1000 OC’nin üstünde ısı ve çeşitli zehirli gazlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle hasarlı elektrikli araçların taşınması ve çekilmesine yönelik özel ekipmanlar geliştiriliyor.
Elektrikli taşıtların üretimi ve kullanımı yaygınlaşıyor. Bununla birlikte elektrikli araçların ihtiyaç duyduğu hizmetlerin gelişmesine, standartlarının belirlenmesine yönelik arayış ve ürün geliştirmeleri sürüyor.
Şarj edilebilir bataryalarından sağladığı elektrik enerjisi ile hareket eden araçlarda; bataryaların boşalması, batarya kontrol yazılımı, bağlantı ve sistem hataları, çarpma, devrilme ya da benzeri bir durumda, araçlara nasıl müdahale edileceği, arızalı ve hasarlı elektrikli araçların çekilmesi, kurtarılması gibi konular, Avrupa’da ve ABD’de birçok itfaiye teşkilatı ile araç üreticisinin gündeminde.
En büyük risk yangın
Elektrikli araç kazalarını diğer araç kazalarından ayıran şey, genellikle ortaya çıkan yangınlar. Araç pilleri belirli koşullar altında alev alabiliyor, tehlikeli gazlar çıkarabiliyor, hatta patlayabiliyorlar. Bu tür risklere karşı neler yapılması gerektiği, kazalardan sonra elektrikli araçlarla nasıl başa çıkılacağı konusu polis ve itfaiye birimlerinin yanı sıra çekici ve tamirci servislerini de ilgilendiriyor. Büyük veya küçük, yaralanmalı veya yaralanmasız olsun, elektrikli bir aracın karıştığı trafik kazası sonrasında trafiği yeniden yönlendirmekten yaralılarla ilgilenmeye ve kaza alanının temizlenmesine kadar yapılması gerekenler özel bir dikkat ve bilgi gerektiriyor.
Elektrikli araçların karıştığı kazaların ardından çıkan yangınlar, en deneyimli profesyoneller için bile söndürülmesinin zor yangınlar. Üstelik yangının söndürülmesi ne kadar uzun sürerse, içerideki insanlar için ölüm riski o kadar yüksek oluyor.
Bir lityum pil tutuştuğunda standart bir yangın söndürücüdeki kimyasallar alevleri söndüremiyor, üstelik yangının sürmesine neden olan ters bir zincirleme reaksiyon oluşuyor. Bu ciddi yanık yaralanmalarına neden olabiliyor. Ayrıca, yangın söndürüldükten sonra bile lityum iyon piller yeniden tutuşabiliyor. Yangın su kullanılarak söndürülmüş gibi görünse de, batarya hala aktifse alevler geri dönebiliyor.
Paul Müller’in çözümü
Tehlikeli madde konteyneri uzmanı Paul Müller ortaya çıkan bu ihtiyacı karşılamak için ‘Müller Güvenlik Kutusu’ adını verdiği bir roll-off konteynır ile çok fonksiyonlu ‘Müller Güvenlik Römorku’nu geliştirdi. Bu ekipmanlarla hasarlı elektrikli otomobiller ve kamyonetler, yangın riski ortadan kaldırılarak güvenli biçimde taşınabiliyorlar.
Müller Güvenlik Kutusu
Müller Güvenlik Kutusu, hasarlı elektrikli araçların güvenli taşınması için geliştirilmiş, 6 metre uzunluğunda roll-off konteyner. Bir kancalı kaldırıcı kullanılarak standart takas gövdeli kamyonlarla bağlanabiliyor. Platformlu kamyonlara ve römorklara yüklenebiliyor, gerektiğinde bir forklift ile taşıyıcı araca yerleştirilebiliyor.
Çatısı tamamen çelik sacdan yapılan Müller Güvenlik Kutusunun yanları yanmaz bir branda ile kaplanıyor (EN 13501-1: A2-s1, d0). Paslanmaz çelik takviyeli cam kumaştan yapılmış branda malzemesi 1100 °C’ye kadar sıcaklıklara dayanıyor. Her iki taraftaki silikon kaplama sayesinde koruyucu branda aynı zamanda hava koşullarına dayanıklı ve su geçirmez, 250 °C’ye kadar da hava geçirmez.
Hasarlı bir elektrikli aracın nakliyesi sırasında piller tutuşursa, yangın olayı Müller Emniyet Kutusunun iç kısmı ile sınırlı kalıyor ve yangın gazları kontrollü bir şekilde dışarı çıkabiliyor.
Ek olarak, malzeme çok sayıda alkali, asit, yağ ve çözücüye karşı dayanıklı. Kutu, 700 mm yan duvar yüksekliğine kadar suyla doldurulabiliyor. Bu su seviyesi, otomobiller ile kamyonetlerin lityum pillerinin bulunduğu bölümü tamamen kaplamak için yeterli oluyor. Kutuyu doldurmak için kutunun dışına bir Storz-A sabit kaplin takılı.
Müller Güvenlik Römorku
Müller, Güvenlik Römorkunu itfayi araçlarının arkasına takılarak çekileceğini öngörerek römork türevini ürünleri arasına almış.
Elektrikli araç yangınlarıyla etkin bir şekilde mücadele etmek için geliştirilmiş bu çözümde hasarlı araç, alçaltılmış bir hidrolik yükleme rampası ve yerleşik bir kablo vinci vasıtasıyla treylere çekiliyor.
Müller Güvenlik Kutusu ile aynı özelliklere sahip römork, elektrikli araca takılı akü seviyesinin üzerinde tamamen su ile doldurulur. Bu şekilde, arızalı pilden yayılan termal enerji kolayca emilebiliyor ve pil hücrelerindeki reaksiyon süreci yavaşlatılıyor. Ayrıca, sızan duman gazları kısmen suya bağlanıyor.Hasarlı otomobil veya kamyonet, akü hücrelerindeki reaksiyon süreci tamamen azalana kadar Müller Güvenlik Römorku’nda karantinada kalabiliyor.
Müller Güvenlik Römorkunda yaklaşık 17.000 litre söndürme suyu depolanabiliyor. Römork, söndürme suyunu tutma ve çeşitli kimyasallarla kirlenmiş söndürme suyu için bir ara depolama ünitesi olarak da kullanılıyor. Römork 7 ton faydalı yük taşıma kapasitesi, yaklaşık 7 m2 yükleme alanı ile farklı nakliye görevlerinin de üstesinden geliyor.
İtfaiye ve sivil savunma amaçlı olarak geliştirilmiş ve test edilmiş olan Müller Güvenlik Römorku geniş bir aksesuar yelpazesi sayesinde yangın riski bulunan elektrikli araçların taşınmasının yanı sıra bitki örtüsü yangınları, inşaat malzemeleri ve benzeri malzemelerin taşınması, destek ve güvenlik ekipmanlarının taşınması alanlarında da kullanılabiliyor.