Alternatif yakıtların özelliklede hidrojenin ulaşım araçları ve iş makinalarında yakıt olarak kullanımına yönelik çalışmalar her geçen gün yeni bir aşamaya ulaşıyor. Hidrojen haberleri sitesinde yayınlanan bir haber maden kamyonlarında yeni bir aşamayı ortaya koydu. Hidrojen yakıtlı kamyon, Mayıs ayında Güney Afrika’da Anglo American’a ait Mogalakwena madeninde çalışmaya başladı. 500 ton ağırlığındaki bu maden kamyonu, dünyanın gördüğü en büyükler arasında.
Yakıt hücreli elektrikli kamyona güç sağlamak için gereken elektrik miktarı, yaklaşık 1.500 ABD evine güç sağlamakla eşdeğer. Maden kamyonunun çalışması için saniyede 2 megavat elektrik üretmesi gerekiyor. Bu gücü sağlamak, yerleşik enerji santrali oluşturmak için birkaç yakıt hücresinin birleştirildiği ifade ediliyor. Dünyanın en büyük mobil hidrojen santrali olarak nitelenen projenin başlangıcı 2019 yılına dayanıyor.
Hidrojen yakıtlı kamyon, Mayıs ayında Güney Afrika’da Anglo American’a ait Mogalakwena madeninde çalışmaya başladı. Madencilik şirketi yeni kamyonu için uzaya ve havacılık, enerji alanlarında araştırma ve geliştirme işleri yapan bir mühendislik şirketi ile işbirliği yapıyor. Madencilik şirketinin filosunda tipik madencilik nakliye araçlarından birinin yılda yaklaşık 900.000 litre (yaklaşık 237.755 galon) dizel kullandığını tahmin ediyor. Bu miktar hem çevreye etkileri hemde yakıt maliyeti açısından çok büyük bir kalem oluşturuyor.
First Mode CEO’su Chris Voorhees, Anglo American ortaklığı “maden operasyonunun kendisi olan çok karmaşık bir ortama girmek için bize bir platform ve bir giriş noktası sağladık. Yine de, nakliye araçlarının kendilerinin ne kadar kirliliğe neden olduğu göz önüne alındığında, bunların hidrojenle çalışan alternatiflerle değiştirilmesi, sera gazı yayan fosil yakıt kullanımından H2 gibi sadece üretim yapan seçeneklere geçişte anlamlı bir adım olarak kabul edilebilir ” diyor. Bununla birlikte, madencilik endüstrisini karbondan arındırmanın sıfır emisyonlu hidrojen yakıtlı nakliye kamyonlarından daha fazlasını gerektirdiğini hatırlamanın önemli olduğunu, bu denemenin dünyanın dört bir yanındaki maden sahalarında madenciliğin gerçekten dönüşmesine izin verecek şekilde başarılı uygulandığını gördüklerini vurguluyor.
Hidrojen yakan kamyonunun özellikle yeşil H2 ile çalışacak şekilde tasarlandığını, çünkü yakıtı üretmenin birkaç yolu olduğunu ve bunların birçoğunun fosil yakıt kullanımına dayandığını vurgulanıyor. Yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen yeşil H2’yi s hem üretim süreci hem de aracın kullanımı karbon emisyonu içermiyor.
Ancak hidrojen yakan kamyonunun taleplerinin karşılanmasını sağlamak için sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmak gerekiyor. Şirket şu anda bu zorluğu gidermek için çalışıyor.