İETT, filosunu gençleştirip güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda alımı gerçekleştirilen 12 m’lik 150 solo otobüsün ilk 20 tanesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet ilçe belediyesi ve ilgililerin katıldığı törenle hizmete girdi.
İstanbul’da artan nüfus, büyüyen kent alanı ve kent içi yolculuk sayısında ki artış İETT filosunun zindeliği, sürekli yenilenmesi, geliştirilmesi, raylı sistem hatları ile bütünleştirilmesi ve ilave hattlar duraklarla güçlenmesini gerektiriyor. Metrobüs hattında çalışan ve yaşlanan otobüsleri daha yüksek kapasiteli yeni otobüslerle destekleyen İETT kent içi hatlarda çalışacak 12 m’lik 150 otobüs aldığını duyurdu. Alımı yapılan otobüslerden ilk 20 adedi üretici firma AKiA’dan teslim alınarak hizmete başladı. Yeni otobüslerin alımı ve ilk partinin hizmete girişi için bir tören gerçekleştirildi.
Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İETT’nin 153 yıllık köklü geçmişi ile İstanbul Belediyesinin en kadim kurumlarından biri olduğunu vurgulayarak, İETT’nin günümüzde bir günde 5 milyona yakın yolculuk geçekleştiren ve yatırımları ile önemli hizmetleri hayata geçiren bir kurum olduğunu vurguladı. Ekrem İmamoğlu törende İETT’nin yaptığı çalışmalar içinde bulunulan koşullar, filo ve yeni otobüsler ile ilgili yenileme ve geliştirme çalışmaları ile ilgili açıklamalar yaptı.
“İETT’miz çok kıymetli ve büyük bir görev yürütüyor. Tabi İETT’mizin işletmesinin büyüklüğü kadar yeni yatırımları da çok önemli. Bu kapsamda dünyanın gelişen trendlerini takip ediyor, şehrimiz için rasyonel olan yatırımları tek tek İstanbul’umuza kazandırıyoruz. Biliyorsunuz, yakın zamanda güçlü, yüksek yolcu kapasiteli, konforlu, güvenli ve akıllı ulaşım donanımlarına sahip 252 adet yeni metrobüsü hizmete aldık. Şimdi de aynı şekilde yeni otobüslerimizi şehrimize kazandırmaya devam ediyoruz.
Bu kapsamda 150 adet daha, güçlü, konforlu, akıllı ulaşım sistemlerine sahip, yerli üretim otobüsleri şehrimize kazandırdık. Bunların 20 tanesi şu an arkamda yer alıyor ve bugün hatta çıkarak sizlere hizmet vermeye başlayacaklar. Kalan 130 tanesinin teslimatı da önümüzdeki aylarda tamamlanmış olacak. Bu yeni ve teknolojik araçlar şehrimize hayırlı olsun diyor, emeği geçen tüm İETT çalışanlarımıza teşekkür ediyorum
Yeni otobüsler 12 metre uzunluğunda, 100 yolcu kapasiteli ve 300 beygir gücünde,
Otobüslerde;
- Dijital kamera ayna sistemleri,
- Anlık Şoför Davranışlarını Analiz Sistemleri, Yolcu Sayma Sistemleri,
- Elektronik Fren ve Dijital Sürücü Ekranları,
- Araç verilerini anlık olarak Filo Yönetim Merkezi ile paylaşabilen ve Şoför Kaza Uyarı Donanımları,
- Telemetri Sistemi ve sürücü için görüş kameraları bulunuyor.
Tören konuşmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bazı sorun ve zorlukları da ifade etti; “Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT olarak bu önemli hizmetleri yaparken, bir yandan da bizi engellemeye çalışanları halkımıza anlatmakla yükümlüyüz. Çünkü onlar yaptıklarıyla bize değil, 16 milyon İstanbulluya zarar veriyorlar. Biz her koşulda işimizi yapıyor, çözüm üretiyoruz.
300 Metrobüs alımı için imza bekleniyor
Örneğin, 252 adet yeni metrobüsü hizmete aldık, 300 yeni metrobüs daha almak için her şeyimiz hazır. Fakat bu 300 metrobüsü almak için gerekli onay halen Cumhurbaşkanlığı tarafından imzalanmadı. 2021 yılından beri tam 4 kez başvurduk ve hiçbiri imzalanmadı. Sadece bir imza. Kefillik değil, bir ödeme isteği değil. Parasını yine biz ödeyeceğiz. Sadece prosedür gereği bir imza. Halen atılmadı, bekliyoruz. Bu imza da atıldığında 300 yeni metrobüsü daha İstanbul’umuza kazandırmış olacağız.
400 Araç engelemesi
2023 yılı Ağustos ayında UKOME Kararı ile İstanbul’da mevcut ve ilave hatlarda çalıştırılmak üzere 400 yeni araç ilavesi için karar alındı. 200 çift katlı otobüs ve 200 solo otobüs olarak.UKOME’de bu karar alınmasına rağmen, tam 6 aydır ilgili karara imzalar atılmadı! 400 yeni araç ilavesi için UKOME yetkililerinin; oy birliği ile canlı yayında evet diyerek aldıkları bir karara imza atmalarını tam 6 aydır bekliyoruz.
Yıpratma için her yol denendi
Tarihte hiç olmadığı kadar bu dönem ve bu süreç içerisindeki hizmetleri ile başarılı bir seviyeye kavuştu İETT. Tabii şunu söyleyeyim. Bu kadar başarıyla beraber zirve yaptık. Bir başka konuda daha bizi zirve yaptırmaya gayret ettiler.
Hiçbir dönem olmadığı kadar bu dönem iktidar ve medyasının hedefi haline geldi İETT. Niye biliyor musunuz? İETT’de yanlış giden bir iş olduğundan değil. Rutinin ya da ortalamanın asla gerisine düşmeyen bir hizmet alanı olan İETT’de denetim vesaire ki alınan birçok tedbir var…
Sadece İETT’yi karalamak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu nitelikli çalışma sahasında bir kurban seçmiş gibi onun üstüne giderek Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı döneminde nasıl lekeleriz, nasıl onu zayıf düşürürüz çabası içerisinde bu kadim kurumu ve binlerce çalışanını yıpratmak için basın medya ve kendi siyasi bireyleri üzerinden her yolu denediler.
İşimizi ahlaklı yapıyoruz.
Çok ayıp ettiler. Çok vicdansızlık yaptılar. Size bir şey söyleyeyim. İETT’nin bütün kadim o geçmişe dair hizmetlerini dahi zan altında bırakacak eylem ve girişimlerde bulundular. Ama şunu söyleyeyim. Bu kurumlara zarar verme çabası üzerinden buradan kar elde ederim anlayışıyla hareket eden hiç kimse siyasette de kazanamaz. İnsanlıkta da kazanamaz. Hiçbir şey de kazanamaz. Bugün kazandım zanneder. İnsanların kalbinde, gönlünde bir kötülük, bir kara leke bırakmak için çaba sarf ederler. Allah’a şükürler olsun. Bu kardeşinize benim yol arkadaşlarıma çalışma arkadaşlarıma doksan binin üzerindeki emekçi ve kendini işine adamış iş arkadaşlarımıza o leke değmez. Çünkü biz işimizi ahlaklı, nitelikli ve kimlikli yapıyoruz. Kötü söz sahibine aittir. Öyle olmuştur. Öyle kalacaktır.
Kurumsal işletmecilik, kurumsal renk
Özellikle İETT’nin kurumsallaşması adına çok güzel işler yaptık. Kah özel halk otobüsü olsun. Yine eflatun renkli işletmeci araçları olsun hepsi İETT’nin sarı kurumsal rengi altında birleşti. Niye yaptık bunu? İstanbullulara çok daha kaliteli hizmet verebilelim diye.
Eskiden dağınıklık vardı. Yok efendim. Şöyle bir arıza var, şöyle bir sıkıntı var. Yahu o halk otobüsü. Evet halk otobüsü. Farklı statüsü var. Farklı sorumluluklar alanları var ama günün sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle, İETT’yle sözleşmeli. Sahalarda görev yapan İstanbulluya hizmet eden alanlar. Onun için o kontrolsüzlüğü ortadan kaldırmak için biz bunları sarı araçlar şeklinde bir kurumsal denetim altında toparladık. Peki o kontrolsüzlükte daha önceki kontrolsüz düzende ne oluyordu? Hatırlamak lazım. Kolay unutuyoruz bazen. Hani bizimle uğraşıyorlar ya, istedikleri kadar uğraşsınlar. Bakın bizden önceki dönemde ne yazık ki o kontrolsüz zaman dilimi içerisinde onlarca ölümlü otobüs kazası oldu.
Çok can yakıcı olaylar oldu. Yıl 2014 özel halk otobüsü, Beykoz Kavacık’ta kaza yapıyor. Ve ne yazık ki otobüs. Bir anda alev alev yanıyor. Ve ne yazık ki o yangında yanan otobüste dört vatandaşımız yanarak hayatını kaybediyor.
Bilirkişi incelemesi çok acı bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Niye o şekilde bir beklenmedik bir anda acı bir yangın çıkmış? Dönemin yöneticilerinin büyük bir eksikliği, büyük bir denetimsizliği yüzünden bakılmış ki, bilirkişi raporlarında mevcut araca mazot yerine yanık yağı kullanılmış. O kazada dört İstanbullu hayatını kaybediyor.
Bilirkişi incelemesi çok acı bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Niye o şekilde bir eee beklenmedik bir anda acı bir yangın çıkmış? Dönemin yöneticilerinin büyük bir eksikliği, büyük bir denetimsizliği yüzünden bakılmış ki, bilirkişi raporlarında mevcut araca mazot yerine yanık yağı kullanılmış. O kazada dört İstanbullu hayatını kaybetmiş dönemin yöneticilerinin ilgisizliği, bu tür tedbirlerin alınmasındaki gecikme nedeniyle vatandaşlarımız yaşamlarına veda ettiler. Şimdi bu dönem peki bize ne kazandırdı? Bu araçların, yani o diğer araçların da yakıtını biz karşılıyoruz. En güvenli yerlerden. Yakıtları tertemiz bir şekilde araçlara konuyor ve takip ediliyor. Bu kadar net. Eğer bizim şimdi yaptığımız o dönem yapılsaydı 4 vatandaşımız yaşamını kaybetmeyecekti. İETT’yi bugün suçlayanların geçmişi ne yazık ki bu tarz kötü olaylarla anmak ve hatırlamak dahi istemeyeceğimiz sicille doludur.
İETT tarihinde ilk kez;
280 yolcu kapasiteli, çift körüklü, güçlü, konforlu, akıllı ulaşım sistemlerine sahip, yerli üretim otobüsleri şehrimize kazandırdık.
İBB olarak kendi imkanlarımızla dizelden elektrikliye ilk otobüs dönüşümünü gerçekleştirdik.
Ulusal standartlarda 10 farklı Muayene İstasyonu kurduk.
Tüm özel halk otobüslerinin denetimini İETT bünyesine alarak, tüm bu araçlarda şoför duygu – durum analizi, kaza uyarı sistemi gibi kapsamlı dijital dönüşüm projesini ilk kez hayata geçirdik.
İstanbul’daki kapalı durak oranını ilk kez %35’ten %46’ya çıkardık.
İlk kez 39 İlçenin tamamında hizmet vermekte başladık ve İETT’ye erişilebilirlik oranını %99’a çıkardık.
Bugün İstanbul’un tamamında maksimum her 500 metrede bir İETT durağımız bulunuyor.
Kadın İstihdamı
İETT tarihinde hiç kadın şoför görev almamıştı. Bu dönemde ilk kez başlattığımız uygulama ile kadın şoförlerimizi İETT’de ilk kez göreve başlattık ve bugün kadın şoför sayımızı 155’e ulaştırdık. Kadın çalışan sayımızı %85 artırdık, kadın yönetici sayımızı ise 3 katına çıkardık. Bütün bunları yapabilmek için yönetim becerisi gerekir, organizasyon ve finansman becerisi gerekir, liyakat gerekir. Milletin evlatları ile milletin kurumlarını yönetmek. Böyle bir ahlakın temsilcisiyiz. Ama en çok da adalet duygusu, vatan, millet sevgisi gerekir. Siz eğer, “Bize oy vermeyen yerlere metro götürmüyoruz” derseniz vatandaşlarımıza onlara ders vermek düşer. Her şey çok güzel olacak. Nasıl özellikle yöneticiler noktasında yolcuların partisini sormaya kadar bir süreci tariflemeye çalışsalar da biz herkese milletin evlatları olarak bakmaya devam edeceğiz.