LASTİKLERİ SEÇME NEDENLERİMİZ
- İtalyan lastik markası, Formula 1’in 2011’den (Pirelli’nin de modern dönemde F1’deki ilk sezonu) sonra İstanbul Park’ı ilk ziyareti için serinin en sert hamurlarını seçti: C1 hamurlu P Zero Beyaz sert, C2 hamurlu P Zero Sarı orta ve C3 hamurlu P Zero Kırmızı yumuşak.
- Portekiz’in ardından bu yıl ikinci kez standart olarak tahsis edilen lastiklerde hafif bir değişiklik yapıldı: tüm pilotlar yedi set yumuşak, üç set orta ve üç set sert lastik alacak. Normalde sekiz yumuşak, üç orta ve iki sert lastik verilirken Türkiye’deki pistin çok zorlayıcı olmasından ötürü daha sert hamurlar seçildi. Lastiklerin üzerindeki baskının yanı sıra tutuş, yere bastırma kuvveti ve yanal kuvvet de İstanbul Park’ta çok yüksek.
- Zorluğuyla ünlü 8. Viraj, ilham kaynağı olduğu Soçi’deki 3. Viraja çok benziyor ve sola doğru çok sayıda ara dönemeç içeren çok uzun bir mesafeyi kapsıyor. Bu viraj, özellikle ön sağ olmak üzere lastiklere muazzam miktarda enerji yüklüyor.
- Zemin kısa süre önce yeniden asfaltlandı ve hiç kimse bu yeni asfaltın nasıl olacağını kesin olarak bilmiyor. Yeni asfalta ilişkin isabetli verilerin olmaması nedeniyle daha muhafazakar bir seçim yapıldı.
- Ayrıca, hafta sonu boyunca başka destekleyici etkinlik olmaması da pistin özellikle de Cuma günü çok “taze” ve kirli olabileceği anlamına geliyor.
- Hermann Tilke’nin en mükemmel tasarımlarından biri olarak bilinen İstanbul Park pisti, lastikleri oldukça yoran yüksek hızlı çeşitli ilginç virajlar içeriyor. En son dokuz yıl önce koşulan Grand Prix’nin şampiyonu, o zamanki Red Bull pilotu Sebastian Vettel dört pit stop yapmak zorunda kalmıştı. 2011 Grand Prix’sinde toplam 80 pit stop gerçekleşirken 1983’ten beri kuru bir yarıştaki en yüksek sayıda ‘sollama’ manevrası da bu pistte görülmüştü.
- Dikkat çeken bir başka nokta “1. Viraj” olurken düzlükteki muhteşem yukarı eğimli hafif dönüş, Spa’daki Eau Rouge’u anımsatıyor; öyle ki pistin bu bölümünün lakabı “faux rouge” olarak da biliniyor.
- İstanbul’un Anadolu yakasındaki pist, 2011’den sonra çok fazla kullanılmadı; bu nedenle, mevcut Formula 1 standartlarına yükseltmek için güvenlik iyileştirmeleri yapıldı. Bazı yarışlara ev sahipliği yapan pist, bir süre önce Dünya Rallikros Şampiyonası için kullanıldı.
PİST ÖZELLİKLERİ
MARIO ISOLA – F1 VE OTOMOBİL YARIŞLARI DİREKTÖRÜ;
“Türkiye, benzersiz 2020 Formula 1 takviminde yer alan bir başka yeni yarış; her ne kadar daha önce bulunduğumuz bir yer olsa da yeni asfaltta deneyimimiz olmadığı için biz burayı yine de yepyeni bir pist olarak değerlendireceğiz. Lastiklere gelince, Türkiye’deki pistin enerji yükleri açısından zorlu olacağını öngörüyoruz. Yeni asfalt beklediğimiz kadar sert olmayabilir ama biz Portiamo’da yaptığımız gibi en sert hamurları tahsis etmeye karar verdik. Bu yıl şimdiye kadar gördüğümüz üzere, serbest antrenmanda toplanacak bilgiler, sadece bozulmayı değil böylesine zorlayıcı bir pistte özellikle aşınmayı da değerlendirme açısından kritik öneme sahip olacak. İstanbul Park hakkında konuşurken 8. Viraja değinmeden geçemeyiz. Bu yıl yüksek bastırma gücüne sahip en yeni nesil Formula 1 otomobilleri bu virajı muhtemelen çok hızlı alacaklar; dolayısıyla lastiklerin üzerindeki yük de artacak. Lastikler için kolay bir yarış olmayacak, bu nedenle lastik yönetiminde doğru seviyeyi bulmak kritik olacak.”
DİĞER PIRELLI HABERLERİ
- Pirelli’nin tek resmi lastik tedarikçisi olduğu GT World Challenge Avrupa yarışının son etabı, Türkiye’de Grand Prix’nin koşulacağı hafta sonu Fransa’daki Paul Ricard pistinde gerçekleşecek. 1.000 kilometrelik yarışın sıralamasında Audi halen başı çekiyor.
- Avrupa Ralli Şampiyonasının Macaristan etabını Pirelli donanımlı Skoda Fabia ile yarışan Andreas Mikkelsen ve Ola Fløene ikilisi kazandı.
Bir süre önce yapılan bir açıklamaya göre Pirelli, gelecek yıldan itibaren “Formula Regional European by Alpine” yarışının lastik tedarikçiliğini üstlenecek. Giriş seviyesindeki bu yeni kategori, Formula Renault Eurocup ile Formula Regional Europe yarışlarını buluşturan bir etkinlik niteliği taşıyor.