Sürdürülebilir ve CO2 içermeyen mobiliteyi hayata geçirmeyi hedefleyen bu projede dahilinde geliştirilen teknolojilerle donatılmış ilk yakıt hücreli otobüsler 2024 yılında Flixbus tarafından Avrupa’da yollara çıkarılacak ve uzun mesafeli trafikte test edilecek.
Yakıt hücresinin seyahat otobüslerinde kullanımını optimize etmek için ZF, Freudenberg Fuel Cell e-Power Systems, küresel otobüs seyahat hizmetleri sağlayıcısı Flixbus ve iklim STK’sı Atmosfair, “HyFleet” projesi kapsamında bir iş birliği başlattılar. Gelecekte bir Avrupalı otobüs üreticisinin de bu projeye katılması bekleniyor. Üç yıl sürmesi planlanan proje ile seyahat otobüslerinde optimum yakıt pili tasarımı için önemli bulguların belirlenmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda geleneksel dizel tahriklerin yerini alacak, karbon nötrlüğüne ulaşılmasını sağlayacak yüksek performanslı yakıt hücresi sistemi geliştirilecek.
Proje konsorsiyumu kısa süre önce Alman Federal Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanlığı’ndan projeyi finanse etmek için bağlayıcı olmayan bir niyet mektubu onayı aldı. ZF, projeye güç elektroniği ve tüm enerji tüketicilerinin yazılım tabanlı kontrolü dahil olmak üzere elektrikli ticari araç tahriki konusundaki uzmanlığıyla katkıda bulunuyor.
ZF’nin Ticari Araç Teknolojisi ve Kontrol Sistemlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Wilhelm Rehm, konuyla ilgili açıklamasında, “ZF’nin geniş teknoloji portföyü ve elektrikli aktarma organları ve ilgili sistemler hakkındaki bilgisi, araç üreticilerinin e-mobiliteye geçişini kolaylaştırıyor. Gelecekte yakıt hücresi, ağır ticari araçlar için e-mobilitede önemli bir rol oynayacak. Her zaman teknolojiye açık fikirli bir yaklaşımla elektrifikasyonu takip ettik, yakıt hücresi de en başından beri bizim için bir tahrik çözümü olarak önemli bir rol oynadı” dedi.
Yakıt hücresi: Ağır ticari araç elektrifikasyonuna giden yol
HyFleet projesinin ilk aşamasında Freudenberg, doğrudan bir seyahat otobüsünde test edilecek uzun menzilli bir yakıt hücresi sistemi geliştirecek. Freudenberg Sealing Technologies CEO’su Claus Möhlenkamp, “Uzun mesafe için ihtiyaç duyulan yakıt hücresi sistemi çözüme sahibiz. ZF Friedrichshafen AG ve FlixBus gibi ortaklarımızla birlikte bu teknolojinin seyahat otobüslerinde kullanımı, hızlı sanayileşmesi ve ölçeklendirilmesi için bilimsel temeli geliştiriyoruz” dedi.
Freudenberg’un bileşen ve sistem düzeyinde onlarca yıllık yakıt hücresi uzmanlığıyla projeye katkıda bulunacağını vurgulayan Möhlenkamp, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Teknolojinin hem dayanıklılığını hem de verimliliğini önemli ölçüde geliştirmek ve böylece toplam sahip olma maliyeti için standartlar belirlemek istiyoruz. Fizibilite çalışması, gelecekte ağır ticari araçlar için yakıt hücresi tahriklerinin optimum şekilde tasarlanmasını kolaylaştıracaktır. Spesifik olarak, bu, akünün ve yakıt hücresinin ilgili boyutlandırılmasını, sistemin soğutma konseptini ve tahrik sistemi çalıştırılırken dikkate alınması gereken yük zirvelerini içeriyor.”
FlixBus, yakıt hücresi güç teknolojisine odaklanıyor
Hidrojenle çalışan otobüsler Avrupa’da hâlihazırda şehir içi güzergahlarda işletirken, uzun mesafeli otobüs operasyonlarının zorlu doğası nedeniyle uzun mesafeler için hidrojenli otobüs çözümleri hala eksik.
Avrupa ve ABD’de otobüs seyahat hizmetleri sağlayıcısı olarak faaliyet gösteren ve sıfır emisyonlu sayıkt hücresi teknolojisi ile hizmet vermeye odaklanan FlixBus, konuyla ilgili beklentilerini şöyle açıklıyor: “Bir yolculuk sırasında yer alan sürücü sayısına bağlı olarak, otobüs yaklaşık 450 km sonra ulaşılan 4,5 saatlik sürüşün ardından yasal olarak mola vermek zorunda kalacak. Bu nedenle herhangi bir dizel otobüs alternatifi yakıt ikmali yapmadan önce en az 500 kilometre mesafe kat edebilmelidir. Hidrojen, gerekli menzile hatta daha fazlasına ulaşabileceği ve yakıt ikmal süreleri dizel otobüslere yakıt ikmali kadar kısa olacağı için büyük fırsatlar sunuyor. Böylece FlixBus filosundaki dizel otobüslerin yerini gelecekte yakıt hücreli otobüsler alabilir.”
