renaulttrucks

1 Tırsan Banner

MAN

Allison Yayın 21 Ekim –

ZF Aftermarket, Yeni Nesil Yedek Parça Pazarına liderlik ediyor

  • ZF’nin bütünsel tek noktadan hizmet yaklaşımı, müşteriler için karmaşayı azaltıyor
  • ZF Aftermarket, otonom nakliye sistemleri için veri destekli hizmetler sunuyor
  • “Yeşil Yedek Parça Pazarı” için sürdürülebilir süreçler ve teknolojilere öncelik veriliyor

Tüm otomotiv endüstrisi, dijital çözümlerin klasik araç teknolojileri kadar önemli hale geldiği veri destekli bir ekonomiye doğru ilerliyor. ZF, Yeni Nesil Mobilite’yi şekillendirmek için araçların görmesine, düşünmesine ve harekete geçmesine olanak tanıyan bütünsel sistem çözümleri üretiyor. Bu, ZF Aftermarket’ın endüstrideki değişiklikleri öngörebilmesini ve iş ortaklarını, söz konusu değişikliklere erken aşamalarda hazırlamasını sağlıyor. Şirket, Automechanika Digital Plus ile aynı doğrultuda ilerleyerek Yeni Nesil Yedek Parça Pazarı çalışmalarını daha şimdiden sergilemeye başladı.

Uzmanlar, mobilite pazarının geleceğini şekillendirecek beş temel teknolojiyi “CASES” kısaltmasıyla ifade ediyor. Burada “CASES” İngilizcedeki Connected (Bağlı), Autonomous (Otonom), Shared (Paylaşılan), Electric (Elektrikli) ve Sustainable (Sürdürülebilir) kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor. ZF Aftermarket Genel Müdürü Philippe Colpron yaptığı açıklamada şunları ifade ediyor: Bu teknolojiler, bir yandan kaynakları koruyup emisyonları azaltırken diğer yandan mevcut araç merkezli yaklaşımımıza ikna edici bir alternatif sundukları için tüm endüstrimizde devrim yapma olanağına sahipler.” Halihazırda hayata geçmiş olan Yeni Nesil Mobilite’de ZF ürünlerinin ve çözümlerinin de payı var.

Otonom Sürüş – Gelecek günümüze geldi

ZF Otonom Taşıma Sistemleri (ATS) 1997’den beri kullanılmaktadır. İnsan taşıma araçları olarak da adlandırılan bu araçlar, günümüze kadar 14 milyondan fazla insanı taşınmıştır. Sensörler, sürücü destek sistemleri ve elektrikli aktarma organlarının yanı sıra üretici ile altyapı arasında ortak çalışmaya olanak tanıyan kalıcı ağ özellikleri sayesinde bu araçlar geleceğin binek ve ticari araçları için bir kılavuz olarak kullanılabilir.

Bu araçların yüksek teknolojili karmaşık yapısı, kullanıcıların günümüz otomotiv servislerinde verilen klasik bakım ve onarım hizmetlerine artık güvenemeyecekleri anlamına geliyor; araçlar tüm servis ömürleri boyunca kapsamlı dijital hizmet desteğine de ihtiyaç duyuyor. Buna, pek çok diğer işleme ek olarak akıllı filo kontrolü, önleyici bakım ve kablosuz güncellemeler de dahil. Böylece, geçmişin servis işletmesi ‘Yeni Nesil Yedek Parça Pazarı’na dönüşüyor. Bu yeni rutin, giderek karmaşıklaşan araçlar, bireysel müşterinin yerini alan profesyonel filo işletmeleri ve e-ticaret firmaları gibi yeni rakiplerle tanımlanıyor.

Hizmet olarak mobilite: ZF Aftermarket’ten önleyici ve öngörücü bakım

ZF’nin bütünsel tek noktadan hizmet yaklaşımıyla aynı doğrultudaki bu işletme, kapsamlı bir ürün portföyü sunuyor. Bunlar arasında sensörler, sürücü destek sistemleri ve elektrikli motorların yanı sıra yazılım hizmetleri, önleyici ve öngörücü bakım ve onarım hizmetleri yer alıyor. ZF, kısa süre önce yaptığı WABCO alımının ardından yedek parça pazarında ticari araçlar için lider ürün ve hizmet portföyü sunuyor.

ZF Aftermarket yalnızca ATS hizmetleri sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda da halihazırda seri üretimde olan veya üretilmesi planlanan diğer uygulamalar da sunuyor: otonom minibüsler, endüstriyel malzeme taşıma araçları ve tarım makineleri. Gelecekte ZF’nin hizmet ortakları için açılacak yeni pazar da burası.

“Yüksek verimliliğe sahip, veri destekli sürücüsüz uygulamalar -örneğin robot taksiler veya servisler mobilite için yeni ufukları belirliyor. ZF Aftermarket, altyapısını genişleterek CASES araçların kesintisiz üretimini desteklemenin yanı sıra geleceğe dönük bu araçlara yönelik yazılım ve donanım bakım hizmetleri sunuyor” diye ekliyor Philippe Colpron.

Şirket, ayrıca hizmet ortaklarına deneyimlerini de aktarıyor. Örneğin sürücü destek sistemleri veya yüksek gerilimli motorlar gibi konularda eğitimler veriyor. Bu konuya, Automechanika Digital Plus ile paralel çalışacak ZF’nin çevrimiçi platformu ZF Aftermarket Live platformunda yer veriliyor.

Elektrikli mobilite, temiz ve verimli taşımacılık için kilit önem taşıyor

Teknolojik gelişmeler atölyeler için ilgi uyandıran büyüme fırsatları sunuyor ancak bu fırsatlardan faydalanabilmek için atölyelerin hazır olmaları gerekiyor. Hem hibrit hem de elektrikli modellerin sayısı artıyor ve bu artışla birlikte servis ve onarım ihtiyacı da artıyor. Ancak doğru eğitim olmadan teknisyenlerin elektrikli veya hibrit araçlara dokunmalarına izin verilmiyor; bu kural geleneksel araç bileşenlerindeki basit onarım çalışmaları için bile geçerli. OEM kalitesinde lider elektrikli araç ürünleri üreticisi olan ZF Aftermarket, doğrudan sahip olduğu deneyimi ve teknik beceriyi hizmet ortaklarını geliştirmekte kullanıyor. ZF Aftermarket, tamamen entegre yaklaşımıyla, ZF Group tarafından üretilen bileşenlerin yedek parça pazarında daha erken dönemlerde sunulmasını sağlıyor. Örneğin TRW Elektrikli Fren Servosu bu ürünlerden biri.

İşletme maliyetlerini ve CO2 emisyonlarını azaltmaya yönelik ürün ve sistem çözümleri

ZF Aftermarket Filo Yönetim Çözümleri, sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. ZF ürünleri aynı zamanda verimlilik açısından da lider durumda ve müşterilerin yakıt tüketimlerini ve buna bağlı olarak da emisyonlarını azaltmalarına yardımcı oluyor. Küresel güçlük, tüm değer zincirinde iklim üzerinde nötr etki elde etmek: tüm birincil ürünler ve ilişkili taşımacılık rotalarının yanı sıra ürün, aracın kendisi, kullanımı ve imhası. ZF, 2040 yılına kadar emisyonları nötralize etmek için çalışıyor. Ek olarak ZF, tüm üretim adımlarında ve aşamalarında CO2 emisyonlarını azaltıyor. Örneğin makine araçlarını talebe göre kontrol ediyor veya sertleştirme gibi petrol bazlı işlemlerin yerine alternatifler kullanıyor.

Sonuç olarak sürdürülebilir şekilde imal edilen bu ürünler ZF’nin #greenaftermarket yol haritasında tek bir eleman olarak yer alıyor. Bir diğer elemansa yeniden üretim. Bu yaklaşım, yeni üretime kıyasla malzeme gerekliliğini yüzde 90’a kadar azaltıyor. Aynı zamanda yaklaşık yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Frenler, şanzımanlar, direksiyon sistemleri ve tork konvertörleri, dünya çapında 20’yi aşkın konumda orijinal ekipman kalitesinde yeniden imal ediliyor ve bu eğilim, yükselen bir grafiğe sahip. ZF Aftermarket uzmanları, talebe hazır olmak için elektrikli araçlara yönelik yeniden imalat çözümleri üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. Philippe Colpron, ZF Aftermarket ve iş ortaklarının endüstrideki dönüşüm noktasında iyi bir konumda yer aldıklarını düşünüyor: “ZF Aftermarket, karbon nötr olmak, plastik içermeyen ambalajlar ve eğitim gibi pek çok alanda tutkulu hedeflerle önde gelen yeşil ve sürdürülebilir yedek parça üreticisi olmak istiyor. ZF Group’un teknoloji liderliğinden güç alan ZF Aftermarket, yedek parça pazarına sürdürülebilir OE teknolojileri ve yaklaşımları getiriyor. Başarı reçetemizde müşteri odaklı olma, müşterinin tam olarak ihtiyaç duyduğu noktalarda servis sunma ve dijital çözümleri de kapsayan sürekli büyüyen bir ürün ve servis portföyü sunma yer alıyor. Giderek daha karmaşık bir hal alan bir dünyada, aynı zamanda sadelik, kolaylık ve katma değer sunmak istiyoruz.”

Birlikte hareket halinde: ZF Aftermarket, yeni iş birliği çağını şekillendiriyor ve öne çıkan çeşitli ürünler sunuyor

ZF Aftermarket, herkes için ilgi çekici bir mobilite deneyimi sunmak istiyor. Otomobillere, ticari araçlara, kamyonlara, römorklara ve otobüslere yönelik yenilikçi ZF teknolojisi, buna önemli bir katkı sağlayacak. WABCO Modular ABS Sensörleri ve elektrikli araçlara yönelik TRW Elektrikli Fren Servosu gibi geleceğe dönük yeni ürün portföyü, 14 Eylül ile 16 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek Digital ZF Aftermarket @ Automechanika 2021 etkinliğinde sergilenecek. Bu seneki fuarın kilit konularından biri de sürdürülebilirlik. Malzeme tasarrufu sağlamak ve emisyonları azaltmak için yeniden üretim, onarım ve güçlendirme çözümleri sunumu ZF’nin sürdürülebilirlik yol haritasındaki önemli kalemlerden biri, bir diğeri ise fabrikalarda yeşil enerji kullanmaktır. ZF Aftermarket, TRW fren balataları için ilk kez #greenaftermarket etiketini kullanıyor.

Mobilitenin dijitalleştirilmesi hızlanarak devam ediyor. Sonuç olarak müşterilerin esneklik, hız ve konfor konusundaki bireysel talepleri artıyor. ZF Aftermarket, iş ortaklarıyla birlikte, herkes için cazip mobilite deneyimleri sunmak istiyor. ZF Aftermarket Müşteri ve Strateji Müdürü Dr. Holder Hättich konuşmasında şu ifadelere yer veriyor. “Marka değerlerimizdeki güven, tutku ve özen yalnızca servis portföyümüzdeki yaklaşımımızı belirlemekle kalmıyor aynı zamanda da değer zincirinin her noktasında, müşterilerimizin bireysel mobilite deneyimlerine de yansıyor.”

İş ortaklarıyla yakın çalışmanın başarı açısından kilit bir unsur olarak değerlendirildiğini belirten Dr. Holger Hättich, “Kişisel bir yaklaşıma sahibiz, kolaylık sağlıyoruz ve hizmetlerimizi sürekli olarak iyileştirmek için müşterilerimizle yakın temas halinde kalıyoruz” diye vurguluyor.

Bilgi aracılığıyla beceri geliştirme atölyeleri

ZF Aftermarket’in hedefi, pazardaki tüm katılımcıların Yeni Nesil teknolojileri ve beraberlerinde getirdikleri güçlükleri anlamalarını ve böylece hazırlıklarını erken tamamlamalarını sağlamaktır. ZF [pro]Tech gibi atölye konseptleriyle bağımsız atölyelere ZF Aftermarket ve diğer markalı ürünler için araca özel kurulum talimatları ve tüm gerekli teknik bilgilerin yer aldığı kapsamlı bir servis paketi sunulur. Ek olarak eğitim kurslarıyla, atölyelere Yeni Nesil Mobilite konusunda kapsamlı bir bilgi edinme olanağı sunulur.

Kapsam ile atölyeleri güçlendirme

LEMFÖRDER, SACHS, TRW ve WABCO gibi güvenilir markalar ile teknik yenilikler ve geleceğe dönük hizmetler, müşteriler için oldukça ikna edici bir teklif niteliği taşıyor. “Ürün markalarımız her zaman yenilik ve deneyimin dikkat çeken bir kombinasyonunu sunmuştur. Dahası, müşterilerimiz, pazar payı kazanmak ve büyümek için avantaj olarak kullanabilecekleri geniş portföyümüze her zaman güvenebilirler.” diye ekliyor Dr. Holger Hättich.

Yedek parça pazarı için OE yeniliği: Elektrikli araçlara yönelik TRW Elektrikli Fren Servosu

Daha verimli yanmalı motorlar, hibrit veya yalnızca elektrikli motorlarda fren sistemi için modüler ve ölçeklenebilir çözümler gerekir. TRW marka Elektrikli Fren Servosu (EBB), iyileştirilmiş fren aktivasyonunu sağlamak için özel bir elektronik sistem kullanarak vakumlu fren servolarının yerini alır; gerekirse vakum pompası ve ilgili kabloları, sensörleri, anahtarları ve kontrol birimleri de değiştirilir. ZF Aftermarket, erken aşamalarda TRW sistemiyle yalnızca yüksek konfor gerekliliklerini ve güvenlik standartlarını karşılamakla kalmayan ve fren enerjisi geri kazanımını destekleyerek elektrikli araçların menzilini artıran orijinal bir OE yeniliği sunuyor. Bir yazılım işlevi, aracın park modunda elektrikli el freni sayesinde güvenle yerinde durmasını sağlayarak mekanik el frenine olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.

ZF Wolf-Henning Scheider CEO

Yedek parça pazarında yeni: WABCO modüler ABS Sensörleri

Müşteri merkezli, kaynak tasarruflu ve etkin maliyetli bir sensör olan en son WABCO ürünü, yaygın bir sorunu çözüyor: ticari araçlar arızalı bir ABS sensörüyle servise geldiklerinde ilgili parçanın belirli bir versiyonunun sipariş edilmesi gerekir ve bu parça her zaman bayinin stoklarında bulunmayabilir. Bu sorunu ortadan kaldıran modüler ABS sensörü konsepti, bağımsız servisler için geliştirilmiştir. Tekerleğe bağlı standart bir KEA konektörüyle kısa bir ABS sensöründen, çeşitli uzunluklarda bir uzatma kablosundan ve ana elektronik kontrol birimlerini (ECU’lar) kapsayan ve pazarda bulunabilen çeşitli adaptörlerden oluşur. Modüler konsept, araca monte edildikten sonra yalnızca kusurlu parçanın değiştirilmesi yeterlidir ve bu da onarım sürecini ciddi ölçüde hızlandırarak arıza süresini ve maliyetleri azaltır.

Sahip olduğu özel uygulama esnekliği sayesinde servislerdeki farklı sensörlerden oluşan geniş envanter bulundurma ihtiyacı ortadan kalkar. Yalnızca üç parametreye bağlı olarak (sensör tipi, uzunluk ve konektör) birkaç ürünle yüzlerce çeşit değiştirilebilir. İki mevcut ABS sensörü, on uzatma kablosu ve sekiz adaptörden oluşan bir kombinasyon 400’ün üzerinde OE referansının değişiminde kullanılabilir. Gelecek planlar arasında, daha da fazla referansı kapsayabilmek için ek adaptör türevlerinin eklenmesi yer almaktadır. Servis atölyelerinin hazırda çapraz referans bulundurmadan doğru kombinasyonu bulmalarına yardımcı olmak için yıl sonuna kadar tekerlek hızı sensörü seçim aracı hizmete sunulacaktır.

ZF Bus Connect – Araç Verisinin Gücü Açığa Çıkıyor

Bağlı Gelecek Nesil Yedek Parçalar konseptine uygun yeni ürünlerden biri de ZF Bus Connect ürünümüzdür. Bu ürün, toplu taşıma araçlarının filo verimliliklerini ve performanslarını güçlendirmeye ve artırmaya yönelik bir filo yönetim aracıdır:

ZF Bus Connect, hibrit ve elektrikli otobüslerde ve karışık filolarda kullanım için de uygundur. Kullanıcı, araç konumunun canlı görüntülenmesi, anlık yakıt tüketimi, akü şarjı veya araç parçaları, lastik basıncı, fren aşınması ve diğer sistem mesajlarının takip edilmesi dahil aracı her açıdan kontrol edebilir.

Başarının anahtarları olan ortaklıklar

Gelecek Nesil Yedek Parça Pazarı’na öncülük etmek söz konusu olduğunda başka şirketlerle yapılan ortaklıkların önemi de giderek artmaktadır.

“Bir elin nesi var, iki elin sesi var”. Çok ama çok eski bu atasözü, günümüzde hiç olmadığı kadar önemli” diye vurguluyor Dr. Holger Hättich. Daha sürdürülebilir ekonomi, dijital siloların çözülmesi ve hatta yedek parça pazarında Gelecek Nesil Mobilite tasarımı, pek çok insanın çalışmasını gerektirir. ZF Aftermarket, yenilik ve dönüşüme kapalı olmayan ve bizler gibi herkes için cazip ve sürdürülebilir mobilite sağlamak isteyen tüm ortak çalışmalara açıktır.

Haber Alt Paylaş

Benzer yazılar