Volumetrik beton mikseri üreticisi Armcon; araç ağırlık kısıtlamalarına uymak, maliyeti azaltmak, teslim sürelerini kısaltmak ve aynı zamanda dayanıklılık ve kaliteyi muhafaza edebilmek için Strenx® 700MC ve Hardox® 450’den yararlandı.

S275 çelikten yüksek dayanımlı çeliğe geçiş avantajları

İngiltere’nin Cheshire kentinde bulunan Armcon Limited, Strenx^® 700MC yüksek dayanımlı yapı çeliği ve Hardox^® 450  aşınmaya dayanıklı çelik kullanarak, en yeni volumetrik beton mikseri “DuraLight”ın hafif bir tasarımını hayata geçirdi. S275 çelikten yükseltme yapılması, mikserleri daha kolay üretilebilen, daha hafif ve daha iyi görünümlü hale getirdi.

Strenx^® 700MC, S275 çelik alternatiflerine kıyasla daha hafif ve daha güçlü olan yüksek dayanımlı yapılar gibi alt şasi yapılarına önemli avantajlar sağlıyor.

Yeni nesil ağır araçlar, yolda daha güçlü ama daha hafif olacak

Kamyon sektörü, yakın bir gelecekte elektrikli ve sürücüsüz araçlara geçiş yapmaya hazır. Dolayısıyla, yüksek çalışma performansı için gereken ağır akülere yer açmak amacıyla daha hafif parçalara ihtiyaç duyacaklar.

Filo sahipleri, sürücü konfor ürünlerine ve diğer imkanlara yapılan bir yatırımın, sürücüleri cezbetmek ve elde tutmak için çok önemli olduğunun farkındadır. Ancak tüm bu öğeler kamyona ek ağırlık kattığından, mevcut navlun miktarlarını taşımaya devam edebilmeleri için hafifletmeyi önemli hale getirir.

Armcon, volumetrik beton mikserlerinde ideal dayanım/ağırlık oranına ulaşmak için SSAB’nin desteğiyle kendi hafifletmesini gerçekleştirdi. Şirket, alt şasi ve agrega haznesini yeniden tasarlamayı başardı ve şu anda 32 tonda 8 m3’e ulaştı.

Sertifikalı alt şasilere sahip volumetrik beton mikserleriyle işinizi güçlendirin

Armcon, SSAB çeliklerinden en iyi şekilde yararlanıyor. Volumetrik beton mikserleri, sert ve tok bir gövdeyi (Hardox^® In My Body sertifikalı) Strenx^® 700MC’den yapılmış bir My Inner Strenx^® alt şasisiyle birleştirerek yüksek performans sağlıyor. Armcon’un sertifikalı alt şasilerinin her birinde, müşterilerin ürün performans kanıtı olarak takip edebileceği My Inner Strenx^® kalite işareti bulunuyor.

Strenx® 700MC atölye avantajları

Armcon’da, diğer tüm parçaların eklendiği alt şasinin yanı sıra, agrega haznesi ve çimento haznesinin destek çubukları için Strenx^® kullanılıyor. Ayrıca mikser şasisi de, yüksek dayanımı korurken ağırlığın azaltılmasına olanak tanıyan Strenx^® ile yapıldı.

Armcon,, SSAB’nin yüksek dayanımlı yapı çeliği sınıflarını uzun zamandır kullanıyor. Bu çeliklerin tutarlı özellikleri, Armcon açısından dar büküm, rolform, iyi bir bitirme ile zımbalama ve tekrarlanabilir presleme gibi yeni üretim süreçlerine olanak tanıyor. Ek olarak, Strenx^® yüksek dayanım sunan ve ısıdan etkilenen bölge üzerinde düşük bir etkiyle iyi kaynaklama sonuçları sağlayan nispeten düşük karbon eşdeğerine sahiptir.

Armcon’a göre Strenx^®‘in bükülmesi standart kalite çeliklerden çok daha kolaydır. Her bükümde aynı davranışı sergiler. Standart kalite çelikler ise çok değişkenlik gösteriyor ve bükümlerin doğru yapılması için daha fazla ayar ve kontrol gerektiriyor. Bu nedenlerden dolayı Strenx^® çeliğe geçiş, Armcon’a üretim süresinde önemli ölçüde tasarruf sağladı.

Müşteri açısından faydaları

• Akma dayanımı 275 MPa’dan 700 MPa’ya getirilerek daha hafif ve daha güçlü alt şasi yapılarına olanak tanıdı
• Daha ince çelik ebatlar sayesinde, daha hafif alt şasiler, mikser sahiplerinin ve operatörlerin karayolunda izin verilen brüt araç ağırlığına ilişkin daha katı kısıtlamaları karşılayabilmelerini sağlar
• Alt şasi, düşük ağırlıkta yüksek dayanım ve gelişmiş dayanıklılık sağlıyor
• Strenx^® performans çeliği atölyede avantaj sağlıyor – bükmesi ve kaynaklanması kolay
• Maksimum mikser kullanım ömrü ve daha az duruş süresi

Özgül Treyler, en çok talep gören 26 metreküplük U Shape modelini Hardox 500 Tuf kullanılarak 700 kg hafifletti. Taban kalınlığı 5 mm’den 4 mm’ye, yan duvar kalınlıkları 4 mm’den 3 mm’ye düşürülen, tasarım değişiklikleri ve azalan crosslar sayesinde ağırlığı daha da azalan U Shape damperler, artık son kullanıcılarına 3 yönlü avantaj sağlıyor; bunlar daha fazla faydalı yük, daha az yakıt tüketimi, daha uzun ömürlü lastik olarak sıralanıyor.  Hardox 500 Tuf ’tan üretilen U Shape damper aynı zamanda daha sağlam ve daha uzun ömürlü.

U Shape damperlerle pazar paylarını genişletip müşterilerinin yüzünü güldürmeye devam ettiklerini söyleyen Özgül Treyler Satış Müdürü Mehmet Özgül, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Treyler imalatına başladığımız yıllarda, standart çeliklerle üretimlerde yaşadığımız olumsuz deneyimler bizi daha kaliteli çelik kullanımı arayışına yöneltti. Bu arayış SSAB ile tanışmamızla sonlandı. Hardox’u Türkiye’de kullanan ilk firmalardan biri olduk. Yaklaşık 15 yıldır damper gövdelerimizde Hardox ürünleri kullanıyor ve kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Hardox yeni pazarlara daha kolay girmemizi de sağlıyor. Bu pozitif etkiyi özellikle uluslararası fuarlarda gözlemliyoruz.”

Talep hafiflik

Başta İngiltere olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen daha hafif damper taleplerini, üretimlerine hızlıca Hardox 500 Tuf’u entegre ederek karşılayan Özgül Treyler, ürünlerinde ağırlığı düşürüp dayanıklılığı artırırken, çok başarılı sonuçlar elde ettiğini bildiriyor.

Mehmet Özgül, bu süreçte Hardox 500 Tuf’ın işlenmesi, kaynaklanması ve bükümü gibi birçok proseste SSAB Teknik ekibinden gerekli bilgileri aldıklarını, Hardox 450’den Hardox 500 Tuf’a geçişin en olumlu yönlerinden birinin de, fabrikada herhangi bir yeni yatırım yapılmasına gerek kalmadan mevcut koşullarda üretimin devam ettirilmesi olduğunu söyledi.

Çözüm Hardox 500 Tuf 

Özgül Treyler Tasarım Birimi Sorumlusu Sercan Benli ise damperlerdeki değişim sürecini şöyle anlattı: “Tasarımda en önemli kriterimiz; malzeme tokluğu ve bükülme kabiliyetidir. Hardox 500 Tuf bizim tam olarak istediğimiz şeylerin karşılığını verdi. Aynı zamanda Hardox 500 Tuf’ın diğer malzemelere göre yorulma ömrünün daha uzun olduğunu teknik değerlerinden keşfettik. 

Beklentilerimizin üzerinde olumlu sonuçlar aldığımız Hardox 500 Tuf’a geçiş, sadece damperlerimizde ağırlık avantajı sağlamadı, ürünün yapısal olarak şantiyelere daha uygun hale gelmesini de sağladı.  

Arazi şartlarında damperler ilerlerken çok zorlu yol koşullarından geçiyorlar. Şasi ve damper üzerine anlık pik kuvvetler uygulanabiliyor. Hardox 500 Tuf ile damperin yan duvarlarına eklenen crossları azaltarak sacın hareket kabiliyetini artırdık, biraz daha serbest bırakarak kendi akma mukavemetinde çalışmasını sağladık.

Sonuçta yüzde 30 daha uzun ömürlü hale gelen 26 metreküplük U Shape damperlerimiz hafiflediği için 700 kg daha fazla yük alabiliyor. Yükünü bıraktıktan sonra da boş dönen araç daha hafif olduğu için daha az yakıt tüketiyor. Bu ayrıca lastiklere düşen yükün de azalması demek.”

“Uluslararası alanda tanınırlığımız arttı”

Aile şirketine üç yıl önce katılan Özgül Treyler Dış Ticaret Sorumlusu Süleyman Özgül de SSAB ile olan iş birliğinin ihracatta sağladığı büyük avanta dikkat çekiyor. Özgül Treyler’in üretimde ulaştığı kaliteyi belgelendiren Hardox In My Body üyeliği sayesinde yeni pazarlara açılma konusunda büyük bir avantaj elde ettiğini ifade eden Süleyman Özgül, “Damperlerimizde bulunan Hardox In My Body etiketini görenler, daha ürün hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan kalitesinden emin olabiliyor. Bu durum özellikle dış pazarlarda bize olan güveni destekliyor ve yeni pazarlara açılmamızı kolaylaştırıyor. Özgül Treyler olarak yakın gelecekte hedefimiz, Hardox 500 Tuf ile geliştirdiğimiz ürünleri seri olarak daha yüksek sayıda üretip Avrupa’nın önde gelen firmaları arasında yer almak.” dedi.

İklim değişikliğinin önlenmesine yönelik anlaşma ve düzenlemelerden etkinlenen sektörlerin arasında demir çelik üretimi ilk sıralarda yer alıyor. Demir çelik üretimi tüm endüstriler ve hayatın neredeyse tüm alanlarını etkiliyor. SSAB, yeni iklim teknolojilerinin ölçeğinin büyütülüp kullanıma sunulması konusunda bu tutkunun nasıl artırılacağı ve hızlandırılacağı konusundaki tartışmalara katkıda bulunuyor.

Demir çelik ve tüm sektörlerde karbonsuzlaşma endüstrilerin temel uğraş alanları arasında. Bu amaçla SSAB yöneticileri Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde Climate Week NYC ile birlikte çeşitli etkinliklere katıldı. Hükümetler ve politika yapıcılar, sıfıra yakın emisyonlu malzeme ve ürünler için pazarlar yaratmanın yanı sıra eşit bir oyun alanı sağlamaya odaklanıyor.

Üreticilerin müşterilerin ve tüketicilerin, Çevresel Ürün Beyanlarına dayandırılması gereken çelik ürünlerdeki karbon ayak izini anlayıp karşılaştırabilmeleri gerekiyor.

SSAB, çelik endüstrisinde yeşil geçişe öncülük ediyor ve 2022’de stratejik müşterilerine 500 ton fosilsiz çelik sevkiyatı gerçekleştirdi. Ortaklarımız LKAB ve Vattenfall ile birlikte geliştirilen çığır açan HYBRIT teknolojisinin pilot ölçekte çalıştığı kanıtlandı ve SSAB, fosilsiz değer zincirleri geliştirmek için stratejik müşterilerle birlikte çalışıyor.

SSAB ayrıca karbon emisyonlarının nasıl ölçüleceği, raporlanacağı ve doğrulanacağı konusunda ortak bir metodoloji görmek istiyor. Bu, tüm çelik üretimi üretim süreçleri için karbondan arındırma çabaları konusunda şeffaflık yaratacaktır. Aynı zamanda çelik endüstrisi karbon raporlamasının güvenilirliğini de koruyacak ve artıracaktır.

Karbonsuzlaşma çalışmalarına katılan SSAB CTO’su Martin Pei , SSAB, yeşil geçişin sadece gerekli değil, aynı zamanda mümkün olduğuna inanıyor.  “İklim dostu bir gelecek çok yakında, ancak bunun için iklim değişikliğine yönelik istek ve hızın artması gerekiyor, buna olanak sağlayan politika çerçevelerinin oluşturulması da dahil. 

SSAB ve ortakları, fosil içermeyen çelik teknolojimizin işe yaradığını zaten kanıtladılar ve artık üretimi artırma konusunda istekliler. Martin Pei, “Çelik, küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık %7-9’unu temsil ediyor , ancak çeliğe her yerde ihtiyaç varGeçiş olmadan çelik sektörünün küresel iklim hedeflerine ulaşması zor olacak.” diyor

Martin Pei madencilik ve metal endüstrisinde kanıtlanmış bir çalışma geçmişine sahip. Deneyimli Genel Müdür Yardımcısı. Ar-Ge, Müzakere, Satış, Uluslararası işletme, Yalın Üretim, Değişim yönetimi ve Uluslararası Satış konularında uzman. Stockholm İsveç Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden (KTH) Metalurji ve Malzeme Bilimine odaklanan doktora derecesine sahip güçlü teknoloji uzmanı.

İsveç’in amiral gemisi endüstriyel projesi HYBRİD – Hydrogen Breakthrough Ironmaking Technology’nin başlatıcısı, HYBRİT Development AB Yönetim Kurulu Başkanı, SSAB, LKAB ve Vattenfall’dan bir üst düzey karar alıcılardan.

2017’den beri İsveç Kraliyet Mühendislik Bilimleri Akademisi (IVA) üyesi

Damperli kamyonlarınız ısıyı kaldırabilir mi? Aşındırıcı aşınma? Altus, cüruf kamyonlarında siyah sacdan Hardox® HiTemp’e geçtiğinde, onarımları neredeyse tamamen ortadan kaldırdı ve %40 daha hafif kamyon gövdelerine sahip oldu.

Hardox® HiTemp’te dayanıklı U-şekilli gövde

Cüruf – metal eritme veya arıtmadan arta kalan atık – oldukça köşeli bir şekle ve pürüzlü bir yüzey dokusuna sahip agregalar üretir. ^{Ancak cüruf, yüksek sıcaklıklı Hardox ®} HiTemp aşınma çeliğiyle boy ölçüşemez . ^{Bu Singapurlu şirket, çelik fabrikasında yumuşak çelikten geleneksel kutu şeklindeki cüruf gövdeyi Hardox ®} HiTemp’te U-şeklinde bir gövdeyle değiştirdi ve bakım ve onarımları fiilen ortadan kaldırdı. Yeni cüruf gövdeleri üç yıldan uzun bir süredir kullanımdayken, çelik yalnızca marjinal aşınma gösterdi. Hardox ^® HiTemp, 300–500°C (570–930°F) aralığındaki yüksek sıcaklıklarda iyi performans gösterdiğinden, aynı zamanda gövdeye yüksek yapısal güç sağlayan, aşınmaya dayanıklı optimum bir çözüm olduğunu kanıtladı.

25 mm (0,984”) yumuşak çelikten 10 mm (0,394”) Hardox® HiTemp’e geçerek %40 ağırlık tasarrufu sağlar

Yeni gövde tasarımı, takviyeli kutu tipi bir gövdeden radikal bir değişiklikti. Altus, SSAB’nin teknik desteğiyle görüştü ve hem ağırlık hem de hizmet ömrü açısından daha optimize bir çözüm buldu. 

Önceki cüruf damperinin zemini 25,4 mm (1″) çelik ve 12,7 (0,5″) mm kenarlara sahipti. Yükseltilmiş cüruf gövdesi,  10 mm (0,394″) zemin ve 8 mm (0,315″) kenarlara sahip Hardox ^® HiTemp kullanmıştır. U-biçimli gövde entegre bir üst raya sahiptir ve sertleştiricilere ihtiyaç duymaz, bu da Altus için üretimi basitleştirir.

Genel olarak, yeni gövde eski tasarıma göre 2,236 kg (4,930 lbs.) daha hafifti ve bu da %40 gibi etkileyici bir ağırlık azalması anlamına geliyor. Bu, kamyon boşken daha fazla taşıma kapasitesi ve daha az yakıt tüketimi sağlar.

Daha uzun servis ömrü ve minimum aşınma onaylandı

Altus, Hardox ® HiTemp ile bir dizi cüruf boşaltma gövdesi yaptı ve takip eden aşınma ölçümleri, düşük aşınma oranlarını doğruladı. Bir buçuk yıl sonra, cüruf boşaltıcılardan biri üzerinde yapılan ultrasonik test, yaklaşık 0,7-0,9 mm (0,028-0,035”) aşınma gösterdi. Üç yıl sonra Hardox ® HiTemp’te gövdelerde hiçbir onarım yapılmazken  , önceki cüruf damperlerinin çalışma ömürleri yalnızca 2-3 aydı ve bu süre zarfında sık sık onarıma ihtiyaç duyuyorlardı.

Sonraki adım: Hardox ® HiTemp ile daha ince cüruf boşaltma gövdeleri

İlk cüruf boşaltma gövdelerindeki düşük aşınma oranı sayesinde Altus, levha kalınlığını azaltacağından emin.  Yeni cüruf gövdelerinde, hem zemin hem de kenarlar için 8 mm (0,315”) Hardox ^® HiTemp kullanacaklar . Bu, vücudun ağırlığını 450 kg (992 lbs.) daha da azaltacaktır.

Emisyonsuz endüstriyel üretim için üretim teknolojisini ve ürünlerini geliştirmeye devam eden SSAB, sürdürülebilir bir gelecek için “SSAB Zero” çeliği ile yeni ve önemli bir adım daha atıyor.

SSAB Zero; geri dönüştürülmüş çelikten, fosil içermeyen elektrik ve biyogaz kullanımı ile üretiliyor. Müşterilere neredeyse hiç fosil karbon emisyonu olmayan çelikler sağlanıyor. SSAB Zero çelik, üretimi sırasında sıfıra yakın emisyona sahip.
SSAB Zero çelik ürünlerinin ilk tanıtımı 2023 yılında başlayacak, ürün sunum sırası müşterilerimizden gelen taleplere göre belirlenecek.

Özelliklerini ve avantajlarını öğrenmek için SSAB’nin düzenleyeceği Webinar’a katılın
21 Nisan 21, 11–12 AM CET veya 25 Nisan PM CET

İsveçli üreticinin sıfır emisyonla ürettiği SSAB Fossil-free çeliği ise fosil içermeyen kaynaklardan sağlanan eneji ve HYBRIT Teknolojisi kullanılarak demir cevherinin doğrudan indirgenmesiyle üretiliyor.

Fosil içermeyen bu çelikler, işletmelerin sıfır emisyon hedeflerini karşılamak için önemli bir bileşen olacak.
Fosil içermeyen çelik çözümüyle dünyada bir ilki gerçekleştiren SSAB, yeni fosil içermeyen çelik çözümünü kullanarak ortak projeler oluşturmak için Volvo Group, Alfa-Laval, Mercedes-Benz ve Cargotec gibi şirketlerle şimdiden işbirliği yapmış durumda.

SSAB; fosilsiz çelik üretimine geçişini, SSAB Zero’yu ve bunların birbirini nasıl tamamladığını 1 Nisan 11–12 PM CET ve 25 Nisan 15–4 PM CET tarihlerinde düzenleyeceği web seminerinde anlatacak.

Web seminerinde yanıtlanacak sorular şöyle sıralanıyor:

• Fosilsiz çelik üretimine geçiş için zaman çizelgesi nedir?
• SSAB’nin Luleå ve Raahe’deki yeni fabrikaları hakkında en son haberler nelerdir?
• SSAB Zero nedir ve nasıl üretilir?
• SSAB Zero, SSAB’nin fosil içermeyen çeliğini nasıl tamamlar?
• SSAB Zero ve SSAB’nin fosil içermeyen çeliği ne zaman piyasada olacak?

Singapurlu Wong Fong Engineering’in uzmanlık alanları, üstü açık konteynerleri (OTC’ler) ve atık, biyokütle, odun talaşı ve diğer asitli ve düşük pH’lı yüklere yönelik diğer ekipmanları içeriyor. Wong Fong sıcak ve nemli bir iklime sahip olan bölgeler için atık konteynerleri üretiyor. Konteynerlerin çalışma koulları sıcak ve nem ile birleşerek aşınma ve yıpranmayı hızlandırıyor. Bu soruna çare arayan Singapurlu firma çözümü Hardox Hiace çeliklerde buldu.

Korozyona dayanıklı yeni Hardox® HiAce aşınma çeliği piyasaya sürüldüğünde bazı üreticiler sorunlarını çözme fırsatı yakaladılar. Atık konteynerlerinin ahşap talaşları ve diğer asitli yüklerin neden olduğu asit ve korozyon aşınmasına karşı koyabileceklerinden eminler. Hardox® HiAce, Wong Fong’un çelik kalınlığını azaltmasına ve konteyner ağırlığını yaklaşık %10 hafifletmesine olanak tanıdı.

Sıradan çelik kesmediğinde, sıcak ve nemli bir iklimde ne yapmalı? Wong Fong, yeni korozyona dayanıklı aşınma çeliği Hardox® HiAce piyasaya sürüldüğünde fırsatı değerlendirdi. Artık talaşlardan ve diğer asidik yüklerden kaynaklanan asidik ve aşındırıcı aşınmaya dayanmak için atık kaplarına güvenebilirler.

Atık kaplarında korozyonla mücadele

Wong Fong Engineering, Singapur’a ve bölgedeki diğer ülkelere çok çeşitli nakliye ve yük yönetimi çözümleri sunmaktadır. Üstü açık kaplar (OTC’ler) ve atık, biyokütle, ağaç yongaları ve diğer asidik ve düşük pH yükleri için diğer ekipmanları, uzmanlık alanlarından bazılarıdır. Dünyanın bu bölgesindeki iklim, yüksek nem ve yağmur nedeniyle özellikle zorludur. TanıtarakHardox ^® HiAce , üstü açık kaplarında tercih edilen çelik olarak, aşınma direnci, hizmet ömrü ve müşteri memnuniyeti konusunda büyük bir sıçrama yaptı.

Test edildi ve onaylandı

Wong Fong , çeliğin üretimdeki performansını test etmek için bir Hardox ^® HiAce deneme partisi ile başladı . ^{Hardox ®} HiAce’e geçiş yaparken herhangi bir tasarım veya işlem değişikliğine gerek yoktu . Testler, kesme, işleme, bükme ve kaynaklamanın , Wong Fong’un kapsamlı işleme deneyimine sahip olduğu Hardox ^® 450 ile aynı şekilde çalıştığını doğruladı.

^{“SSAB’nin kaliteli ürünlerine güveniyoruz ve yeni Hardox ®} HiAce’i duyunca denemeye karar verdik. SSAB’nin bize büyük destek sağlayan teknik servislerini kullanıyoruz. SSAB tarafından önerilen yeni materyalden çok memnunuz. Onarımlar için arıza süresini azaltır. Malzemeyi atık sıkıştırıcılar gibi diğer ürünlerde kullanmayı da sabırsızlıkla bekliyoruz” diyor üretim müdürü Eric Wong.

SSAB, 2045 yılına kadar tüm üretim süreçlerinde fosil yakıt kullanımını geride bırakmayı planlıyor. Bu amaca yönelik olarak SSAB, LKAB ve VATTENFALL arasında HYBRIT (Hydrogen Breakthrough Ironmaking Technology) ortaklığı oluşturuldu. 
Çelik üretiminde yeni bir kilometre taşı olan HYBRIT süreçlerle haddelenen ilk fosilsiz (karbon nötr) çelik ürünlerinin müşteri teslimatı da planlandığı gibi  2021 yılı içinde gerçekleştirildi. 
Özel olarak üretilmiş fosilsiz çeliğin ilk müşterisi, ticari araç üreticisi Volvo Group oldu. Volvo, 2050 yılına kadar karbon sıfır değer zincirine ulaşmayı hedefliyor.

SSAB CEO’su Martin Lindqvist gelişmeleri, “Dünyanın ilk fosilsiz çeliği, yalnızca SSAB için bir atılım olmakla kalmıyor, aynı zamanda çelik endüstrisinin küresel karbon ayak izini önemli ölçüde azaltmanın mümkün olduğunu kanıtlıyor. Bu gelişimin yeşil geçişi hızlandırmak istemeleri için başkalarına da ilham vereceğini umuyoruz” sözleri ile özetliyor. 

Güç birliği

Volvo’ya teslimatı yapılan fosilsiz çelikler, demir – çelik üretiminde tamamen “karbon sıfır – karbon nötr” değer zincirine giden yolda SSAB, LKAB ve VATTENFALL arasında gerçekleştirilen iş birliğinin ürünleri. 

Bu firmaların HYBRIT çerçevesinde yaptığı çalışmaların tüm sektörün gelişimine yön veren, uluslararası bir model olduğu belirtiliyor.  

İsveçli yetkililer, “Enerji kullanan tüm endüstriyel faaliyetler, özellikle de çelik endüstrisi büyük emisyonların yayımına neden oluyor. Buna rağmen çelik endüstrisi aynı zamanda çözümün de önemli bir parçası. Geçişi yönlendirmek ve dünyanın ilk karbon nötr refah devleti olmak için iş dünyası, üniversiteler ve kamu sektörü arasındaki bu tür iş birlikleri çok önemli” diyorlar. 

LKAB CEO’su Jan Moström da, “SSAB’nin fosil yakıtsız olarak ilk çeliği üretebilmesi, madenden işlenmiş çeliğe tamamen fosilsiz bir değer zinciri yaratma yolunda önemli bir kilometre taşı. Ayrıca ortaklıkların ve iş birliğinin, emisyonları azaltmaya ve endüstriler için rekabet gücü oluşturmaya nasıl katkıda bulunabileceğini gösteriyor. Gelecekte bu teknolojiyi sanayileştirerek, endüstriyel ölçekte sünger demir üretimine geçiş yapılmasını  sağlayacağız” diyor. 

İlk teslimatlar prototip ürünler için 

Volvo Group ve SSAB iş birliği, dünyanın ilk fosilsiz çeliklerinden yapılmış araçlarının araştırma, geliştirme, seri üretim ve ticarileştirilmesi çalışmalarını kapsayan bir çalışma olacak. 

Volvo, bu yıl fosilsiz çelik kullanılan ilk konsept araç ve makinelerini üretecek. SSAB’nin fosilsiz çeliği, Volvo kamyonlarında, inşaat ekipmanlarında ve diğer ürünlerde kullanılan geleneksel ve geri dönüştürülmüş çelikler için önemli bir tamamlayıcı olacak. 

Bu yıl içinde küçük ölçekli seri üretim planları da yapılarak seri üretime doğru kademeli olarak ilerlenecek. 

Aynı zamanda iki İsveçli üretici, Volvo ürünlerinde ağırlık ve kalite açısından çelik kullanımını optimize etmek için ar-ge çalışmaları yaparken bir dizi fosilsiz çelik ürünü de geliştirecekler.

İş birliği çerçevesinde SSAB’nin iç ve dış nakliyeden kaynaklanan çevresel etkisini azaltmaya katkıda bulunabilecek lojistik çözümleri de gözden geçirilecek. SSAB ürünlerinin taşınmasında akü veya yakıt hücreleri ile çalışan Volvo araçlar kullanılacak.

Mercedes-Benz de fosilsiz çelik tedarik edecek

SSAB, Mercedes-Benz ile de bir ortaklık başlatıyor. Mercedes-Benz prototip araç parçalarında kullanılmaz üzere SSAB’den fosilsiz çelik tedarik edecek.

SSAB’nin fosilsiz çeliğinden ilk prototip gövde parçalarını bu yıl üretmeyi planlayan Mercedes-Benz, en geç 2039’a kadar yeni binek araç ürün gamını tüm değer zinciri boyunca karbondioksitsiz hale getirmeyi hedefliyor.  

Cargotec de öncülerden

SSAB, kargo ve yük elleçleme çözümleri sağlayıcısı olan Cargotec’e de fosilsiz çelik tedarik edecek.  Kargo elleçleme endüstrisi ürünlerinde fosilsiz çelik kullanılması konusunda birlikte çalışma kararı alan şirketler, ürün geliştirme çalışmalarını koordineli biçimde yürütecekler. Bunun hem taraflar hem de son kullanıcılar için yarar sağlayacak stratejik bir ortaklık olduğunu belirten Cargotec CEO’su Mika Vehviläinen, “Fosilsiz çelik kullanma taahhütümüzle kargo elleçleme endüstrisinde yolu açtığımız için gurur duyuyoruz” dedi.

Demir cevherinden demir elde etmek için kömür kullanımı halen sürüyor. Buna karşılık geri dönüşümle elde edilen çelikler; fosil yakıt kullanılmadan, yeniden kullanıma hazır, yüksek kaliteli çelik haline dönüştürülebiliyor. Bu ürünler iklim sözleşmesi takvimine uygunluk ve emisyonların azaltılmasına katkı sağlayan, kullanıldığı alanlarda yeni tasarım ve üretim imkanları ile birlikte hafiflik sağlayan özelliklerde.
SSAB ve proje ortakları HYBRIT projesi ile yeni nesil çelik üretimini yeni bir aşamaya taşıyorlar. 
İsveç Enerji Ajansı’nın kısmen finanse ettiği HYBRIT projesinin planlamasının 20 milyon İsveç Kronu, pilot tesisin inşaatının 1-2 milyar İsveç Kronu maliyeti olduğu ifade ediliyor.
SSAB, Oxelösund’daki yüksek fırını bir ark ocağına dönüştürerek 2025’te İsveç’teki emisyonlarını yüzde 25 azaltmayı planlıyor. 2030-2040 yılları arasında da Finlandiya’daki Luleå ve Brahestad’daki yüksek fırınları  dönüştürecek.  Hedef, 2045 yılına kadar çelik üretimindeki tüm süreçlerin fosil yakıt kullanılmadan gerçekleştirilmesi.
HYBRIT’de; oksijeni demir cevherinden çıkarmak için kömür kullanan yüksek fırın işleminin yerini, fosil içermeyen enerji kaynaklarından elde edilen elektrikle, suyun elektrolize edilmesi sonucu üretilen hidrojenin kullanıldığı indirgeme işlemi alıyor. Süreçler sonunda da çelik üretiminde karbondioksit yerine su buharı oluşuyor. 

Koltuk iskeletleri 

Fransız Faurecia da otomotiv koltuklarında kullanılmak üzere SSAB’den fosilsiz yüksek dayanımlı çelik tedarik edecek. Bu ürünler Faurecia’nın ürünlerinde 2026 yılından itibaren kullanılacak  SSAB CEO’su Martin Lindqvist, “Gelişmiş yüksek mukavemetli çeliklere odaklanarak bir süredir Faurecia ile iş birliğimizi güçlendiriyor, otomobil bileşenlerini daha güçlü, daha hafif ve daha güvenli hale getiriyoruz. 2026 ve sonrasında SSAB Fosilsiz AHSS çeliklerini tanıtarak işbirliğimizi bir sonraki seviyeye taşımayacağız” dedi.

Hafif, güvenli, kaliteli ve karlı ulaşım çözümleri için

SSAB, birçok sektörün yanı sıra otomotiv sektörünün de önde gelen çözüm ortağı. SSAB’nin yüksek mukavemetli çelikleri, daha güvenli, daha sağlam ve daha fazla faydalı yük taşıyan araçlara ve düşük karbon ekonomisine giden yolda bir köprü oluşturuyor. 
Hafif yapılı yüksek dayanımlı çelikler, araçların gövde ağırlığının ve kullanım maliyetlerinin düşürülmesine yardımcı olurken, son kullanıcılar hem daha yüksek performans hem de yakıt tasarrufu elde ediyorlar. 
Üreticilerin de üretim maliyetleri düşerken, kısmen daha ince sac daha az kaynakla üretim verimliliği artıyor. 
SSAB, ulaşım araçlarında ürünlerinin kullanımının sağlayacağı avantajları şöyle özetliyor: “Daha hafif, daha güçlü ve daha güvenli ürünler sunmak için çeliğin benzersiz özelliklerinden yararlanan yenilikçi tasarım çözümlerinin nasıl oluşturulacağını keşfetmenize yardımcı olabiliriz. Malzeme ve tasarım seçimi, güvenlik açısından hassas uygulamalarda aracın işlevi ve güvenliği üzerinde büyük bir etki yaratabilir.
Bugün her yeni kamyon ve treyler serisi, daha fazla güvenlik ve konfor için çok çeşitli ekipmanlarla donatılıyor. Klima, buzdolapları, mikrodalga fırınlar ve en yeni elektronik cihazlar sürekli olarak bir aracın boş ağırlığını artırıyor. Bununla birlikte birçok ağır araç üreticisi, gelişmiş yüksek mukavemetli çelikler kullanarak ürünlerinin ağırlığı azaltmayı başarıyor. 
Sadece geleneksel çelikten, gelişmiş yüksek dayanımlı çeliklere geçmek, ağırlık tasarrufu için büyük bir potansiyel getiriyor. Daha iyi çelik kalitesi, ağırlığı yüzde 45’e kadar azaltabiliyor. Yük kapasitesinin 1 ton artması, Avrupalı araç işletmecisinin yılda 60.000 Euro daha fazla kazanması anlamına geliyor.” 

Müşterilerine özgün tasarıma sahip, tüm yaşam döngüsü boyunca maksimum kullanılabilirlik sağlayan ürünler ve ekipmanlar sunma felsefesi ile çalışmalarını sürdüren B.K:s Truck Equipment, Hardox 500 Tuf’tan imal ettiği damperli kamyonları ile İsveç pazarında liderliğe koşuyor.

Aşınmaya dayanıklı Hardox çelik kullanma geçmişi1980’lerin başına kadar uzanan şirket, Hardox  450 yanında piyasaya sürüldüğünden beri Hardox 500 Tuf da kullanıyor. Bu sayede ürünlerinde tasarımdan üretime kadar son derece rekabetçi bir akış oluşturan BK:s, en yeni RW20 kamyon ve treyler damper gövdesinde olduğu gibi, patentli tasarıma sahip ürünleri ile müşteri portföyünü geliştiriyor.  

Üretim tesisi Södertälje’de bulunan B.K:s Truck Equipment’in son derece güçlü ve tok Hardox 500 Tuf ile ürettiği damperlerin müşterileri arasında kamyon üreticileri ile birlikte nakliye ve inşaat şirketleri, kamyon satıcıları yer alıyor.

Yeni müşteri

B.K:s’in yeni müşterilerinden biri olan Bellmans Åkeri och Entreprenad AB şirketi; 600 damperli kamyon, yükleyici vinçli kamyonlar ve ekskavatörlerden oluşan bir filoya sahip, Stockholm bölgesinde inşaat sektörüne hizmet veren en büyük şirket. 

Bellmans Filo Müdürü Henrik Wilmi, “Sipariş vermeden önce B.K:s ile tanıştığımızda, Hardox 500 Tuf’un daha uzun servis ömrü ve dayanıklılık gibi avantajlarından bahsettiler. Bir yıla yakın bir süredir, gövdeleri B.K:s’den gelen 5 damperli kamyon ve 5 damperli treyler çalıştırıyoruz. Performanstan memnunum. Gövdeler, hiçbir çentik belirtisi olmadan, neredeyse yeni gibi görünmeye devam ediyor. Sürücülerden bile övgüler aldım ki onları memnun etmek genellikle çok zordur” dedi.

Kalite üçgeni

BK:s’nin yeni damperlerinin tedarik zincirı; BK:s, SSAB ve Polonya’daki çelik gövde üreticisi Sigma’nın yer aldığı bir üçgene dayanıyor. Polonyalı Sigma SA madencilik makine ve cihazları ile atık geri dönüşüm teknolojileri tasarlama ve üretme konusunda uzman. 

BK:s, SSAB aracılığıyla sağlanan üretim öncesi kaynak hizmetlerinden tam olarak yararlanıyor. Hardox  500 Tuf’tan kesilmiş ve bükülmüş plakalardan oluşan komple kitler, tüm parçaların birbirine kaynaklandığı ve gövdenin son kat boyasını aldığı Sigma’ya teslim ediliyor. Bu kite daha sonra BK:s gövdelerinin özgün yapısal tasarım öğesi olan üst korkuluk ekleniyor. 

SSAB Satış Müdürü Joachim Eresjö, “BK:s, prefabrik parça konseptiyle büyük bir atılım gerçekleştirdi. Biz SSAB olarak, alt yüklenicilere veya doğrudan müşterilerimize uygun maliyetli ve güvenli bir lojistik zinciri kurmalarına yardımcı oluyoruz, tedarik zincirini düzene sokmanın yollarını arayan şirketler için eksiksiz bir teklife sahibiz” dedi.

Damperler 1000  kg hafifleyebiliyor

BK:s Satış ve Pazarlama Müdürü Tobias Korsulainen de, tedarik zincirinin şirkete sağladığı faydayı şöyle anlattı: “Ürünlerimizi geliştirirken SSAB, sürecin hayati bir parçası durumunda. Çeliğin içini dışını, onunla neler yapabileceğimizi ve özelliklerinin ürünlerimizi nasıl iyileştireceğini biliyorlar.
Akma dayanımı daha yüksek olan Hardox  500 Tuf’a geçişle, en büyük damper gövdelerimizi 1.000 kg’ye kadar daha hafif hale getirdik. Müşterilerimize bunun avantajını şöyle anlatıyorum: 1.000 kg  daha fazla yükleyen ve günde 300 km yol alan bir damperli kamyon ve treyler, yılda ek olarak 1.350 metrik ton yük taşıyabiliyor. Taşınan yüke bağlı olarak yılda yaklaşık 1.500 Euroluk yakıt tasarrufu ve dönüş yolculuklarında kamyon boş gittiğinde de ek yakıttan tasarruf sağlama sözkonusu.”

Hafif, dayanıklı, sökülebilir damper RW20

Tobias Korsulainen yeni damper tasarımı ile ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “RW20 damper tasarımımız ile SSAB’nin Hardox 500 Tuf malzemesiyle artık daha zorlu dağ sürüşlerinin üstesinden gelebilecek gerçekten hafif sökülebilir damperler üretebiliyoruz. Hemen teslim için stoklarımızda farklı renklerde 5.6 m ve 6.0 m’lik damperler bulunuyor. Alt plaka genişliği 232 cm olan bu damperler  aynı zamanda makine taşımaları için de uygun. Patent korumalı tasarımımız, damperli kamyona artırılmış bir sağlamlık kazandırıyor ve önemli ölçüde artan yük kapasitesi sağlıyor.”

BKs’nin Hardox 500 Tuf’tan imal edilmiş 24 tonluk damperi; yan plakada eğimli bordür ve alt profile sahip. Damper kapağı  döner, pnömatik otomatik açılır tipte.
BK3X – boya sistemi uygulanan damperlerin diğer özellikleri şöyle sıralanıyor; çeki demirli rijit şasi, BPW’nin EBS’li, disk frenli aksları, havalı süspansiyon, kaynaklı çeki halkası, 385/65 x 22,5 ” lastikler,  Hella aydınlatma sistemi,  krom basamaklı devirme silindiri, havalı süspansiyonu kaldırma / indirme,  hava körüklü omuz kaldırma, alet kutusu, merdiven, Smartboard yol bilgisayarı, 4 çalışma lambası, 2 uyarı lambası.
Seçenekler arasında da Trako ayarlanabilir (kayar) çeki demiri,  çift montaj, itme ve geri dönüş, yüksek kapak, gözetleme kapağı, vibratör, heyelan koruması vb. yer alıyor.

BK:s tarafından geliştirilen tasarım özelliklerine sahip RW20 damper, demonte edilebilir bir damper olarak da sunuluyor. 

Tamponların koruyucu özellikleri ne standartları yenilenip geliştiriliyor. Bu süreçte dayanıklı malzemeler, şok emici tasarım, tampon yüksekliği gibi özellikler ile ilgili yeni standartlar devrede. Özellikle ağır araçlara, seyir halindeki veya park halindeki trayler ve kamyon römorklara arkadan çarpma sonunda oluşan kazaların can kayıplarına neden olmasını azaltmaya yönelik çalışmalar sürüyor. Yeni tamponlar özellikle otomobillerin ön bölümünün şok emici özelliklerinin devreye girmesini sağlamaya yönelik.

SSAB, Strenx yüksek dayanımlı çelikleri ile üretilmiş taşıt tampon ve koruma donanımlarının güvenliğe yaptığı katkılara dikkat çekti. Konu ile ilgili olarak bir basın bülteni yayınladı.

Hepimiz yolda güvende olmak isteriz. Arkadan taşıt altına girişe karşı koruma donanımları (veya arka koruma donanımları), ağır araçlara arkadan çarpılması durumunda, yolculardaki ölümcül yaralanmaları önlemeye yardımcı olur.

Strenx yüksek dayanımlı çeliğin kullanıldığı doğru bir tasarımla, daha katı güvenlik yönetmeliklerine uyum sağlayabilir ve alüminyuma oranla daha iyi bir dayanım-ağırlık oranı elde ederek yollarda hayat kurtarabilirsiniz.

Kalitenin gerçekten önem taşıdığı durumlarda, ağır yük araçlarınızın korunması için Strenx 960 yüksek dayanımlı çeliğe başvurmak iyi bir seçimdir. Ağır yük araçlarında arkadan çarpmalı kazalarda ölüncül yaralanma riskinin azaltılmasını sağlayan, arkadan taşıt altına girişe karşı koruma (RUPD) gibi uygulamalar için idealdir.
Yeterince güçlü olmayan bir RUPD, aracın yolcu bölmesinde ciddi bir hasarı önleyemez ve yolcuların sağkalım alanını azaltabilir.

İstatistikler ağır veya ölümcül yaralanmaların sayısının arttığını göstermektedir. Bu eğilimi tersine çevirmek için BM Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun (ECE) yeni yönetmelikleri 2019-2021 arasında uygulamaya konularak, kamyon ve treyler üreticilerine gerekli RUPD yük taşıma kapasitesini yaklaşık iki katına çıkarma koşulu getirilecek.

ECE yönetmeliklerine göre Strenx® 960 kullanılan doğru bir tasarım, alüminyuma göre daha iyi bir dayanım-ağırlık oranı sağlar.

DAHA YÜKSEK YÜK KAPASİTESİ İÇİN DAHA GÜÇLÜ MALZEME GEREKİR

Yeni yönetmelikler hakkında kısa bilgiler

F1 100 kN (önceden 50 kN).
F2 180 kN (önceden 100 kN).
F3 RUPD’nin orta noktasında 100 kN’dir (önceden 50 kN).
H Kesit kirişinin yüksekliği en az 120 mm olmalıdır (önceden 100 m

STRENX ® 960’IN AVANTAJLARI

• Daha iyi ağırlık verimi
• Daha düşük maliyet
• Alüminyuma oranla daha az çevresel etki*
• Adaptasyon ve işlenebilirlik özellikleri sayesinde farklı kesitlerde profiller mümkündür

*WorldAutoSteel tarafından yayınlanan örnek olay çalışmalarına göre.

Avustralya’daki Bruce Rock Engineering şirketinin Operasyon Müdürü Brenton Verhoogt, “Hardox® HiAce’i demir cevheri taşıması için Super Quad maden treyleri kombinasyonuna dahil etmede hiç tereddüt yaşamadık,” diyor. Hardox® aşınma plakaları serisinin en yeni üyesi Hardox® HiAce, hem sürtünme aşınmasına hem korozyona karşı mükemmel bir mücadele sağlar. 425-475 HBW Brinell sertliği ve -20°C’de minimum 27 J Charpy darbe testi değeriyle, Hardox® 450 ile aynı mükemmel özellikleri sunar. 

Şirketin korozif yük taşımak için tasarladığı yeni Super Quad yandan boşaltmalı treylerlerinin taban plakaları ve treyler yanları tamamen Hardox® HiAce’den yapıldı. SSAB’nin kendi araştırma ve aşınma korozyonu testlerine göre, Hardox® 450’ye oranla servis ömründe %2030 artış olduğu tahmin ediliyor.

Bruce Rock Engineering (BRE), SSAB’nin aşındırıcı ortamlar için yeni aşınma çeliğini öğrendiğinde, şirket potansiyeli gördü ve ilk yan damperli treyleri Hardox® HiAce’de üretmeye başlamak için doğrudan İsveç’teki fabrikadan levhalar sipariş etti.

Bruce Rock Engineering Operasyon Müdürü Brenton Verhoogt, “ Hardox ^® HiAce’i demir cevheri taşımacılığı için bir Super Quad madencilik treyleri kombinasyonuna dahil etmeden önce bir dakika bile tereddüt etmedik” diyor. “SSAB yeni bir ürün geliştirdiğinde, piyasaya sürülmeden önce kapsamlı bir şekilde test edildiğini biliyoruz. Korozyona dayanıklı olmanın getirdiği ek faydayla birlikte Hardox ^® 450 gibi çalışacağından kesinlikle emindik .”

Campbell Transport, Hardox ^® HiAce ile faydaları görüyor

“Maden treylerlerimiz, taşınan demir cevherinin mineral içeriği ve çalıştığımız kıyı bölgesi nedeniyle yüksek düzeyde korozyona maruz kalıyor. Hardox ^® HiAce , treyler gövdelerimizin ömrünü uzatacağını tahmin ettiğimiz korozyona karşı yüksek direnci ve aşınma özellikleri nedeniyle. Super Quad treylerlerimiz 7/24 çalışır ve Iron Valley madeninden Port Hedland’a gidiş-dönüş 680 kilometre (422 mil) mesafede günde iki sefer tamamlar. Pilbara bölgesinin iklimi, Demir Vadi bölgesinde yağışlar, kasırgalar, toz fırtınaları ve yaz sıcaklıkları genellikle 45 °C’yi (113 °F) aşan zorlu koşullara sahiptir” diyor David Campbell Transport Genel Müdürü David Campbell.

SSAB’nin kendi araştırması ve aşınma korozyonu testleri, Hardox ^® 450’ye kıyasla hizmet ömründe %20-30’luk bir artışın muhafazakar bir tahminini göstermektedir . Taşıma koşullarına bağlı olarak, %50’ye varan bir artış gerçekçidir. Bu sayıları göz önünde bulundurarak, BRE, herhangi bir bakım gerekmeden önce engebeli yollara yıllar ve binlerce kilometre eklemenin ve dolayısıyla ekipmanın toplam sahip olma maliyetini düşürmenin anında faydasını fark etti.

Super Quads treylerler madencilikteki yükü hafifletiyor

Taşıma verimliliği, günümüzün madencilik endüstrisinde çok önemlidir. Daha az yakıt kullanılarak taşınan daha fazla yük, madencilik operasyonları için daha fazla tasarruf sağlar. BRE, Avustralya’daki en düşük dara ağırlıklarından bazılarına sahip römorklar ve diğer özel nakliye ekipmanlarının üretiminden gurur duymaktadır. 

BRE’nin ürettiği birçok etkileyici treylerden biri Hardox ^® aşınma çeliği , toprak yollarda uzun mesafeler kateden güçlü bir kamyon tarafından çekilen dört treyler olan 141 tona kadar taşıma yüküne sahip 60 m Super Quad karayolu trenleridir. Römorkların çoğu, Batı Avustralya’nın Pilbara bölgesindeki madenlerden en yakın limana demir cevheri taşımak için kullanılıyor.

Çelik madenciliği römorklarında demir cevheri neden zor?

Demir cevheri kendi içinde oldukça nötr bir mineraldir. Ancak biraz tuz içerir. Daha da kötüsü, tozu bastırmak için ütüye su püskürtülür. Bu tropik bölgede tuz, nem ve aşırı yüksek sıcaklıklar, korozif aşınma için mükemmel bir ortam yaratır. 

Şimdiye kadar bu sürece karşı koymak zordu. Çelik paslandığında, aşınmaya daha duyarlı bir oksit tabakası oluşturur. Aşındırıcı malzemelerin taşınması aynı zamanda çeliğin derin yapılarına zarar verebilecek oyuklara, küçük deliklere neden olabilir. 

Avustralya madenlerinden çıkarılan lityum, nikel ve bakır konsantresi gibi diğer mineraller de korozif aşınmaya neden olabilir. Özellikle bakır, sülfürik asitler içerdiğinden çeliğe karşı agresiftir.