DÖNGÜ – Taşıyanlar Dergisi https://tasiyanlar.com Ticari Taşıtlar, Römork, Kasa, Özel Ekipmanlar ve Lojistik Haberler Sitesi Thu, 04 Apr 2024 10:58:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.1.6 https://tasiyanlar.com/wp-content/uploads/2023/10/cropped-tasiyanlarlogo-1-2-1-36x36.png DÖNGÜ – Taşıyanlar Dergisi https://tasiyanlar.com 32 32 New Orleans’a Allison eGen Flex sistemli otobüsler https://tasiyanlar.com/en-yeniler/new-orleans-rta-allison-egen-flex.html https://tasiyanlar.com/en-yeniler/new-orleans-rta-allison-egen-flex.html#respond Thu, 04 Apr 2024 10:45:59 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=30609

New Orleans kent içi ulaşımda Kuzey Amerika’lı otobüs üreticisi New Flyer’ın Allison Transmission iş birliği ile sunduğu Allison donanımlı elektrikli hibrit otobüsleri tercih etti. Allison eGen Flex® elektrikli hibrit tahrik sistemiyle donatılan New Flyer otobüsleri, New Orleans şehri için şehrin ve dünyanın ihtiyaçlarına uygun gelişmiş sürdürülebilir ulaşım çözümü sağlayacak. ABD’nin önemli kentlerinden olan ve caz ...]]>

New Orleans kent içi ulaşımda Kuzey Amerika’lı otobüs üreticisi New Flyer’ın Allison Transmission iş birliği ile sunduğu Allison donanımlı elektrikli hibrit otobüsleri tercih etti. Allison eGen Flex® elektrikli hibrit tahrik sistemiyle donatılan New Flyer otobüsleri, New Orleans şehri için şehrin ve dünyanın ihtiyaçlarına uygun gelişmiş sürdürülebilir ulaşım çözümü sağlayacak.

Allison eGen Flex® elektrikli hibrit, tam EV’nin ek altyapı gereksinimleri olmadan, görev döngüsüne bağlı olarak rotanın %50’sine yetenekleri ile tamamen elektrikli tahrik sağlıyor. Gelişmiş teknoloji sıfır emisyonlu bölgelere, özellikle yüksek nüfuslu bölgelerde emisyonları ve gürültü seviyelerini azaltıyor. Coğrafi sınırlama özelliklerine sahip tamamen elektrikli bir mod sağlıyor. Sistem şanzıman, gelişmiş bir dönüştürücü ve şarj edilebilir enerji depolama ünitesinden oluşuyor.

ABD’nin önemli kentlerinden olan ve caz müziğin doğduğu kent olarak tanınan New Orleans kentinde kent içi ulaşım yenilenip geliştiriliyor. Bu gelişim programı kapsamında şehrin kent içi ulaşım kurumu RTA filosuna yeni otobüsler katıldı. New Flyer tarfından üretilen otobüsler Allison eGen Flex® elektrikli hibrit tahrik sistemiyle donatılmış New Flyer otobüsleri, New Orleans, La şehrine daha sürdürülebilir bir ulaşım çözümü sağlayacak. Sistem otobüslerin kentin sıfır emisyon bölgelerinde tam elektrikli olarak çalışacak ve emisyon yaymayacak. Otobüsler bu özellikleri ile çalışacakları güzergahın %50’lik bölümünü kat edebiliyorlar. Emisyon sınırlamasının sıfır olmadığı bölgelerde dizel yakıt moduna geçiliyor. Bu özellik otobüslerin tam elektrikli otobüsler gibi şarj için vakit kaybetmelerini önlüyor.

Allison basın bülteninde Yeni otobüsler ve eGen Flex ile ilgili basın bülteninde New Orleans Bölgesel Toplu Taşıma Müdürlüğü Başkanı Lona Edwards Hankins, “Allison’ın elektrikli hibrit sistemiyle donatılan otobüsleri kullanmak, RTA’nın New Orleans sakinlerine ve ziyaretçilerine güvenli, güvenilir, verimli toplu taşıma hizmetleri sağlama misyonunu doğrudan destekliyor. Bölgemizde acil durumlara hazırlık, kritik önem taşıyor. Doğal bir felaketle karşı karşıya kaldığımızda, eGen Flex’in şarj edilebilir enerji depolama yetenekleri, RTA otobüslerinin yakıt veya şarj istasyonunda sık sık durmasına gerek kalmadan çalışmasına olanak tanıyacak” açıklamasına yer verildi.

New Flyer , motor kapalı modunda bir otobüsün tipik güzergahının %50’sine kadar çalışma kapasitesine sahip. Sistemin elektrik modu, coğrafi sınırlama teknolojisi aracılığıyla etkinleştirilerek yolcu indirme bindirme sırasında, önceden tanımlanmış yoğun yaya alanlarında ve sıfır emisyon bölgelerinde çalışırken motor emisyonlarının ve gürültü kirliliğininin ortadan kaldırılmasını sağlıyor. Ayrıca elektrikli hibrit çözüm, otobüslerin klima ve ısıtma gibi aksesuarlarının temiz ve sessiz elektrik gücüyle optimum verimlilikle çalıştırılmasına olanak tanıyor.

Allison Transmission Kuzey Amerika Satış, Global Bayi ve Satış Sonrası Sorumlu Başkan Yardımcısı Rohan Barua, açıklamasında; “Allison, karbon ayak izlerini ve fosil yakıtlara bağımlılıkları azaltmaya yardımcı olacak teknolojileri değerlendirirken OEM’ler ve toplu taşıma filolarıyla yakın iş birliği içinde çalışıyor. eGen Flex, ticari araç endüstrisi tam elektrik teknolojisini değerlendirmeye devam ederken emisyonları azaltmak ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için günümüzde uygulanabilecek bir çözüm sunuyor” diye belirtti.

]]>
https://tasiyanlar.com/en-yeniler/new-orleans-rta-allison-egen-flex.html/feed 0
Van Eck’e sıfır emisyona katkı ödülü https://tasiyanlar.com/agir-ticari/tirsan-markasi-van-ecke-sifir-emisyona-katki-odulu.html https://tasiyanlar.com/agir-ticari/tirsan-markasi-van-ecke-sifir-emisyona-katki-odulu.html#respond Wed, 07 Feb 2024 11:25:07 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=29327

Avrupa’da Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi Yeniliklerinin araştırma, yenilik ve lansmanını geliştirmeyi amaçlayan Avrupa teknoloji platformu Alice’nin zero emission logistics kategorisinde “Alice Logistic Innovation” Ödülü Tırsan’ın Avrupa markaları arasında bulunan Van ECK’ aldı. Tırsan ‘ın markaları arasına kattığı Hollanda kökenli 110 yıllık treyler ve römork üreticisi Van Eck, alanında oluşturduğu özel ürün üretcisi ve teknoloji ...]]>

Avrupa’da Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi Yeniliklerinin araştırma, yenilik ve lansmanını geliştirmeyi amaçlayan Avrupa teknoloji platformu Alice’nin zero emission logistics kategorisinde “Alice Logistic Innovation” Ödülü Tırsan’ın Avrupa markaları arasında bulunan Van ECK’ aldı.

Van Eck, 20 Aralık 2023 tarihinde Brüksel’de düzenlenen BOOSTLOG projesinin kapanış etkinliğinde ALİCE (Alliance for Logistics Innovation through Collaboration in Europe) tarafından verilen sıfır emisyon Lojistik Kategorisinde Logistic Innovation Silver Ödülü’nü aldı.

Tırsan ‘ın markaları arasına kattığı Hollanda kökenli 110 yıllık treyler ve römork üreticisi Van Eck, alanında oluşturduğu özel ürün üretcisi ve teknoloji geliştirici marka olma özelliğini Tırsan bünyesinde devam ettiriyor. Van Eck ürünleri hassas taşımalar yapan çevre ve taşıma maliyet ve verimliliğine duyarlı firmalar tarafından tercih ediliyor. Van Eck son olarak Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Transformers ve Aerofleks projelerine yaptığı katkılardan dolayı emisyonsuz lojistik için gümüş ödülüne layık görüldü.

ALİCE (Alliance for Logistics Innovation through Collaboration in Europe) , taşımacılar ve lojistik servis sağlayıcıları arasında, tedarik zincirinin verimliliğini bütünsel olarak ele almak ve hem inovasyonu hem de dağıtımını teşvik etmek için işbirliği yapmak üzere oluşturulmuş. Alice üyeleri arasında taşıt üreticileri, teknoloji geliştiriciler, lojistik hizmet sağlayıcılar, yazılım ve donanım firmaları, önemli endüstriyel kurumlar yer alıyor.

Van Eck ödülü transformers projesi için geliştirdiği elektrikli tavan yüksekliği ayarı, şarj hacmi sensörü ve çift katlı bir sistemle donatılmış aerodinamik olarak optimize edilmiş bir perdeli römorku geliştirdi. Aerofleks Projesi için Van Eck, (Super Eco Kombi) ve iki uzun yarı römork kombinasyonlarına dahil etmek için yarı römorkların aerodinamik özelliklerini geliştirme çalışmaları ile dikkat çekti. A-Double Aerofleks Römorkun aerodinamik olarak optimize edilmiş prototipi Van Eck tarafından üretilmiş. Ek olarak, Van Eck’in Aerofleks’e bir başka çığır açan katkısı, römork fren enerjisinden enerji geri kazanımı sağlayan bir elektrik motoru ile geliştirilmesi ve prototip üretilmesi çalışmaları ile uygun görüldü.

]]>
https://tasiyanlar.com/agir-ticari/tirsan-markasi-van-ecke-sifir-emisyona-katki-odulu.html/feed 0
2023 üretimde yeşil enerji yılı https://tasiyanlar.com/en-yeniler/mercedes-2023-yesil-enerji-yatirimi.html https://tasiyanlar.com/en-yeniler/mercedes-2023-yesil-enerji-yatirimi.html#respond Wed, 24 Jan 2024 15:08:26 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=28839

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında da Haziran ayında, Pazarlama Merkezi’nde kurulu 3.5 MWp gücündeki Güneş Enerjisi Santrali’ni tam kapasite olarak Eylül ayında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 1.3 MWp kurulu güce sahip Güneş Enerjisi Santrali’ni devreye aldı.  Türkiye’de 1967 yılından bu yana ağır ticari araç endüstrisinin temel taşlarından biri olan ‘Yeşil Hedefler’ programı kapsamında 2039’a kadar üretim sırasında ...]]>

Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında da Haziran ayında, Pazarlama Merkezi’nde kurulu 3.5 MWp gücündeki Güneş Enerjisi Santrali’ni tam kapasite olarak Eylül ayında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 1.3 MWp kurulu güce sahip Güneş Enerjisi Santrali’ni devreye aldı. 

Türkiye’de 1967 yılından bu yana ağır ticari araç endüstrisinin temel taşlarından biri olan ‘Yeşil Hedefler’ programı kapsamında 2039’a kadar üretim sırasında sıfır CO2 salımı gerçekleştirmeyi ve tesislerinde kullandığı elektrik enerjisini sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı hedefleyen Mercedes-Benz Türk, bu doğrultuda yatırım ve çalışmalarını devam ettiriyor. Konu ile yapılan basın duyurusunda çalışmalar ve MBT’nin ana tesisilerinin enerji üretimi ve kullanımı hakkında bilgi verildi.

Pazarlama Merkezinin enerjisi güneşten

Mercedes-Benz Türk Haziran 2023’te, Pazarlama Merkezi’nde 3.5 mWp gücüne sahip, yıllık 4.5 milyon kWh elektrik enerjisi üretecek Güneş Enerjisi Santrali’ni devreye aldı. Bu hamle ile yıllık enerji tüketimi 4 milyon kWh olan tesisin, enerji ihtiyacının tamamı Güneş Enerjisi Santrali üzerinden sağlanacak. Güneş Enerjisi Santrali sayesinde C02 emisyonunda yıllık 2.762 ton azalma gerçekleşirken, elde edilen enerji ile çevreye yıllık 52 bin 650 ağaç dikmekle eş değer oranda katkı sağlanacak.

Karbon Salınımına Engel

Üretimi, ihracatı, AR-GE çalışmaları ve sosyal fayda programlarının yanı sıra enerji yönetim modeli ile de bölgeye öncülük eden Aksaray Kamyon Fabrikası, 2023 yılında üretim binaları, depo ve ofislerin sıcaklık optimizasyonu ile havalandırma sistemi optimizasyonu gibi enerji verimliliği projeleriyle 5.992 MWh enerji tasarrufu sağladı. 2022 yılında Aksaray Hatıra Ormanı projesini hayata geçiren Mercedes-Benz Türk, Eylül ayında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 1.3 MWp kurulu güce sahip Güneş Enerjisi Santrali’ni devreye aldı. Santralin yıllık 1 milyon 900 bin kWh elektrik enerjisi üretmesi hedefleniyor. Devreye alınan Güneş Enerjisi Santrali çevreye 22 bin 120 adet ağaç dikimine eş değer fayda sağlarken yıllık 900 ton CO2 salımını da engelleyecek.

Otobüs Fabrikası en düşük spesifik enerji

Mercedes-Benz Türk, spesifik enerji tüketiminde hayata geçirdiği uygulamalarla, Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda 2023 yılında en düşük spesifik enerji değerine ulaştı. Enerji verimliliğinin yanı sıra sürdürülebilirlik konusunda da öncü rol üstlenen Mercedes-Benz Türk, 2019 yılında Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda devreye aldığı pilot Güneş Enerjisi Santrali projesi ile, kurulumdan bu yana toplam 356 ton CO2 salımını engellerken, 6.433 adet ağaç dikimine eş değer fayda sağladı.

]]>
https://tasiyanlar.com/en-yeniler/mercedes-2023-yesil-enerji-yatirimi.html/feed 0
Ford Otosan ve Driventure’dan Mobilite Zirvesi https://tasiyanlar.com/en-yeniler/ford-otosan-ve-driventuredan-mobilite-zirvesi.html https://tasiyanlar.com/en-yeniler/ford-otosan-ve-driventuredan-mobilite-zirvesi.html#respond Tue, 23 Jan 2024 08:45:09 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=28797

Ford Otosan’ın kurumsal girişim sermaye şirketi Driventure, startup’lardan yatırımcılara dek mobilite ekosistemindeki birçok farklı paydaşı ‘Future of Mobility’ zirvesinde bir araya getirdi. Ford Otosan’ın otomotiv endüstrisinin geleceğini şekillendirecek girişimleri desteklemek için kurduğu kurumsal girişim sermaye şirketi Driventure ile Ford Otosan, organizasyonunu baştan sona üstlendikleri ‘Future of Mobility’ etkinliğinde mobilite ekosistemindeki birçok farklı oyuncuyu bir araya ...]]>

Ford Otosan’ın kurumsal girişim sermaye şirketi Driventure, startup’lardan yatırımcılara dek mobilite ekosistemindeki birçok farklı paydaşı ‘Future of Mobility’ zirvesinde bir araya getirdi.

Ford Otosan Lideri Güven Özyurt Teknoloji şirketlerinin sektöre girmesi otomotiv dünyasını Ar-Ge faaliyetlerinin merkezi haline dönüştüğünü ifade ediyor.

Ford Otosan’ın otomotiv endüstrisinin geleceğini şekillendirecek girişimleri desteklemek için kurduğu kurumsal girişim sermaye şirketi Driventure ile Ford Otosan, organizasyonunu baştan sona üstlendikleri ‘Future of Mobility’ etkinliğinde mobilite ekosistemindeki birçok farklı oyuncuyu bir araya getirdi. Toplantı ile ilgili bir basın bülteni yayınlandı. Bültende toplantı ve görüşler hakkında aşağıdaki bilgiler verildi.

22 Ocak’ta Rahmi Koç Müzesinde gerçekleşen ve mobilite alanında fark yaratmayı amaçlayan önemli paydaşları bir araya getiren ‘Future of Mobility’ zirvesine köklü otomotiv firmaları, tedarikçiler, mobilite odaklı startup’lar ve girişimcilerin yanı sıra yatırım fonu temsilcileri ve yatırım şirketleri de katıldı. Gerek yerel gerekse Dünya Ekonomik Forumu (WEF) gibi global oyuncuları temsil eden katılımcılar; sektördeki güncel gelişmeleri takip etme, geleceğin hareketlilik vizyonunu oluşturma, yeni bağlantılar kurma ve iş birliği fırsatlarını değerlendirme imkânı buldu. Future of Mobility’, sektördeki köklü deneyimleri yenilikçi fikirlerle buluşturarak, geleceğin mobilite alanındaki başarıyı şekillendirmeye yönelik heyecan verici bir platform oluşturdu.

Türkiye’deki mobilite ekosisteminin mevcut durumunu masaya yatıran katılımcılar aynı zamanda sektöre dair güncel gelişmeleri takip etme, geleceğin mobilite anlayışını keşfetme, yeni iş birliği olanaklarını değerlendirme ve bağlantılarını güçlendirme fırsatını elde ettiler.

Zirvede Türkiye’deki mobilite ekosisteminden oyunu değiştiren startup’lara, mobilitenin geleceğinde rol oynayacak teknolojilerden akıllı şehirlere dek pek çok farklı konuda paneller düzenlendi. Akıllı mobilite alanında çözümler geliştiren startup’lar fikirlerini sunma ve networklerini geliştirme fırsatını yakaladı. Driventure’ın Türkiye’de yatırım yaptığı girişimler Delivers.AI, Optiyol, Saha Robotics ile Ford Otosan bünyesinden doğan girişim Bluepath Robotics de geliştirdikleri mobilite çözümlerini tanıttı.

Güven Özyurt: Ford Otosan hem oyunu kuruyor hem de oyunculara alan açıyor

Zirvede konuşan Ford Otosan Lideri Güven Özyurt, “Akıllı mobilite, bağlanabilirlik gibi kavramların hayatımıza iyice girmesiyle otomotiv sektörünün cazibesinin giderek arttığını görüyoruz. Teknoloji şirketlerinin sektöre girmesi otomotiv dünyasını Ar-Ge faaliyetlerinin merkezi haline dönüştürüyor. Bugün geldiğimiz noktada, irili ufaklı yeni girişimlerin odağında da otomotiv var. Ford Otosan olarak, bu yeni mobilite ve akıllı üretim ortamında başarılı olmak için, şirketlerin benzeri görülmemiş bir hızda değişiklik yapmaları ve yeni iş modellerini, uygulamaları benimsemeleri gerektiğini görüyoruz. Biz de bu ekosistemde Ford Otosan olarak hem oyunu kuruyoruz hem de oyunculara alan açıyoruz. Girişimcilik ekosisteminde elbette önceliğimiz yenilikçi projeleri ve yetenekleri ekonomiye kazandırmak. Bu bakış açısıyla teknolojik ve inovatif çözümleri destekleyerek artı değer yaratmayı amaçlıyoruz” dedi.

Ford Otosan Büyüme ve Akıllı Hareketlilik İş Alanı Lideri Canalp Gündoğdu

Driventure

Ford Otosan, girişim ekosistemini hem Türkiye’de hem dünyada takip etmek, inovatif fikirleri ve yeni nesil teknolojileri izlemek, yeni iş modellerini ve olası iş birliklerini keşfetmek üzere 2019’da girişim sermayesi şirketi Driventure’ı kurdu. Driventure; otonom araçlar, bağlı araçlar, otomotivde müşteri deneyimi, akıllı mobilite, endüstri 4.0, elektrikli araçlar ve sürdürülebilirlik odağındaki girişimlerle birlikte yeni fikir ve teknolojileri hayata geçiriyor. Startup havuzunu her geçen gün büyüten Driventure, 2022 yılında toplam 571 startup ile temas etti ve 16 startup ile iş birliği kurdu. 2023 yıl sonu itibarıyla ise 750’nin üzerinde startup ile temas ederek 30’un üzerinde iş birliğine imza attı.

Driventure Genel Müdürü İlknur İlkyaz Gül

Driventure Genel Müdürü İlknur İlkyaz Gül, “Driventure, yenilikçi fikir ve teknolojilerden ilham alan girişimleri bulup büyütmeyi hedefleyen bir misyonla yola çıktı. Otonom ve bağlı araçlardan akıllı mobiliteye dek geniş bir yelpazede geliştirilen fikirleri desteklerken bir yandan geleceğin teknolojilerini keşfetmek adına sınırları zorluyoruz. Yenilikçi projelerin hayata geçirilmesini sağlayan Driventure, girişimcilik ekosistemine ve ülkemiz ekonomisine büyük değer katıyor. Hedefimiz, sürdürülebilir ve akıllı mobiliteye öncülük ederek, sektördeki dönüşümü güçlendirmek ve geleceği birlikte şekillendirmek” dedi.

Teknoloji ve mobilite bazlı girişimler ekseninde dikkat çekici büyümesini sürdüren küresel otomotiv ekosisteminde Ford Otosan, Driventure aracılığıyla stratejik rekabet avantajı yaratmayı, pazardan bilgi ve içgörü kazanmayı amaçlıyor.

]]>
https://tasiyanlar.com/en-yeniler/ford-otosan-ve-driventuredan-mobilite-zirvesi.html/feed 0
SHURA Enerji Dönüşümü Raporu https://tasiyanlar.com/en-yeniler/shura-enerji-donusumu-raporu.html https://tasiyanlar.com/en-yeniler/shura-enerji-donusumu-raporu.html#respond Mon, 15 Jan 2024 11:45:20 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=28469

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yıl boyu yayınladığı raporlar üzerinden, 2023 yılında yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan değişimler ve gelişmeler ile 2024 beklentileri değerlendirildi. European Climate Foundation (ECF), Agora Energiewende ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ortaklığında kurulanEnerji Dönüşümü Merkezi 2023 yılı enerji dönüşümü ile ilgili bir toplantı yaparak sonuçlarını paylaştı. Enerji Dönüşümü Merkezi’nin ‘Yenilenebilir Enerji ...]]>

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yıl boyu yayınladığı raporlar üzerinden, 2023 yılında yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan değişimler ve gelişmeler ile 2024 beklentileri değerlendirildi.

Yerli katkı teşviki ile de Türkiye’de rüzgar ve güneş ekipman imalatı yerli olarak yapılmaya başlandı. Küresel olarak bu dönemde karasal rüzgar enerjisinde seviyelendirilmiş elektrik maliyetinin yüzde 69, güneşte ise yüzde 89 düşmesiyle rüzgar ve güneş enerjisi en ucuz enerji kaynakları haline geldi.

European Climate Foundation (ECF), Agora Energiewende ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ortaklığında kurulanEnerji Dönüşümü Merkezi 2023 yılı enerji dönüşümü ile ilgili bir toplantı yaparak sonuçlarını paylaştı. Enerji Dönüşümü Merkezi’nin ‘Yenilenebilir Enerji Sektörü 2023 Değerlendirmesi ve 2024 Projeksiyonu’ toplantısı İstanbul’da düzenlendi. Toplantının açılışını, SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman’ın yaptığı bildirildi.

Paylaşılan rapora göre 2013-2023 yılları arasında Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 36 artmasına rağmen yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 29’dan yüzde 42’ye çıktı. Türkiye bu başarıyı, yenilenebilir enerji maliyetlerinin yüksek olduğu bir dönemde YEKDEM I kapsamındaki dolar bazlı alım garantisi ile sağladı. Aynı dönemde verilen yerli katkı teşviki ile de Türkiye’de rüzgar ve güneş ekipman imalatı yerli olarak yapılmaya başlandı. Küresel olarak bu dönemde karasal rüzgar enerjisinde seviyelendirilmiş elektrik maliyetinin yüzde 69, güneşte ise yüzde 89 düşmesiyle rüzgar ve güneş enerjisi en ucuz enerji kaynakları haline geldi.

Türkiye’nin kurulu gücünün artmasına rağmen artış oranı önceki yıllara göre düşük kaldı. 2012-2022 yılları arasındaki dönemde, yıllık kurulu güç net artışının ortalaması 4,6 GW olmuştu. Talep artışının üzerinde olmakla birlikte bu artışın en önemli nedenlerinden biri, bu dönemde yenilenebilir enerji santrallerine verilen teşviklerdi. 2023 yılında ise yaklaşık 2,5 GW’lık yeni kurulu güç artışı oldu yani yeni kapasite artışında bir gerileme söz konusu. Kurulu güç artışının neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklarından sağlandı.

2022 sonunda yayınlanan Ulusal Enerji Planı’na göre 2035 yılında kurulu gücün 190 GW’ye yükselmesi, bunun içinde rüzgarın 30 GW, güneşin ise 53 GW payı olması hedefleniyor. Bunu başarmak için yıllık olarak 1,4 GW rüzgar ve 3,3 GW güneş enerjisi kurulumu yapmamız gerekli. Yani 12 yıl içinde rüzgar kapasitesinin 3, güneş kapasitesinin 5 katına çıkarılması gerekiyor. Türkiye’de elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı son 10 senede kayda değer ölçüde arttı. Buna rağmen nihai enerji üretiminde elektriğin payı sadece yüzde 20. Nihai enerji arzında yenilenebilirin payının artması için enerji yoğun son kullanım sektörlerinin de bu kaynağa yönelmesi gerekiyor.

ENERJİ FİYATLARIYLA BİRLİKTE DIŞ TİCARET AÇIĞI DÜŞTÜ
 2022 yılında küresel piyasalarda yaşanan jeopolitik gelişmeler ve özellikle küresel doğal gaz fiyatlarındaki oynaklıklar nedeniyle elektrik fiyatlarında ciddi yükseliş yaşanmıştı. 2023’te doğal gaz ve kömür fiyatları normale dönmeye başladı ve Türkiye’de de hem doğal gaz hem de elektrik fiyatlarında 2022 yılına göre düşüş gözlendi. Rusya-Ukrayna savaşıyla artan enerji fiyatlarından dolayı Türkiye’nin enerji ithalatı 2022’de 97 milyar dolara çıktı. 2023’ün ilk 10 aylık verilerine göre ise 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 29’luk bir azalma söz konusu. Diğer yandan yılın ilk 10 ayında enerji kaynaklı dış ticaret açığı, toplam dış ticaret açığına oranla yüzde 74’ten yüzde 47’ye geriledi.

Toplantıda, 2023’ün enerji fiyatlarının normalleşmeye başladığı bir yıl olduğu, ancak Türkiye’nin ileride fosil yakıtlardaki fiyat dalgalanmalarından etkilenmemek için hızlı bir şekilde yenilenebilir kapasitesini artırması gerektiği vurgulandı.

SINIRDA KARBON MEKANİZMASI İÇİN TEDBİR GEREKLİ

Toplantıda ayrıca, Türkiye’nin net sıfır hedefi doğrultusunda enerji üretiminin yanı sıra tüketiminin de karbonsuzlaşması gerektiğinin altı çizildi. Özellikle enerji yoğun son kullanım sektörlerinde fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçilmesi gerektiği belirtilerek temel stratejinin öncelikle enerji verimliliği ve elektrifikasyon yolu ile enerji tüketiminin azaltılması, ardından ilave elektrik talebinin yenilenebilir enerji santrallerinden karşılanması olması gerektiği vurgulandı. Bunlara ek olarak ulaştırmada elektrikli araçlar, binalara ısı pompaları, elektrifikasyonu mümkün olmayan alanlarda ise yeşil hidrojen gibi uygulamalara geçilmesi önerildi. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2026’da uygulanmaya başlanacak Sınırda Karbon Mekanizması’nın dönüşümü tetikleyen ana etken olduğu ifade edilirken, geçiş döneminde tedbir alınmaması halinde ilave emisyon maliyetlerinin ortaya çıkacağı hatırlatıldı.

2024’TE HEDEFLER AKSİYONA DÖNÜŞMELİ

Toplantıda, hedeflerin kısa-orta-uzun vadeli aksiyon planlarına dönüştürülmesi hem elektrik sektöründe hem de son kullanım sektörlerinde destekleyici politikaların belirlenerek uygulamaya konulmasının, gerekli piyasa ve mevzuat düzenlemelerinin yapılmasının önemli olduğu vurgulandı. Dünya zor bir dönemden geçerken ABD seçimleri, İsrail-Filistin savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı gibi küresel olarak enerji sektörünü etkileyebilecek gelişmelerin Türkiye’yi de etkileyeceği anlatıldı.

Bu süreç içinde Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması, enerji verimliliği alanında çalışmalara hız vermesi, elektrifikasyon ile nihai enerji tüketiminde elektriğin payını yüzde 56’ya çıkarması gerektiği kaydedildi. Yeşil finansman ve yeni teknolojiler de 2024’ün gündeminde yer alacak konular arasında.

Küresel enerji tüketiminin hızla artmaya devam ettiğini söyleyen Hakman, “Arz güvenliği, enerjiye ekonomik erişim ve sürdürülebilirlik bu dönemde üç ana ihtiyaç ve hepsi yeni teknoloji desteğiyle çözülebilir. Bu bağlamda enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih etmek, enerji üretim ve tüketim süreçlerinde verimlilik potansiyelini sonuna kadar kullanmak, modern ve temiz enerji teknolojilerine yönelmek, enerji dönüşümünün mihenk taşları olacak” dedi.

Hakman, küresel çapta enerji talebinde yavaşlama olduğunu aktarırken, birincil enerji tüketiminin yüzde 7,5’ini hidroelektrik hariç yenilenebilir enerji kaynaklarının, yüzde 82’sini ise fosil yakıtların oluşturduğunu belirtti. Hakman, şunları kaydetti: “Arz kesintisi riski ve yüksek fosil yakıt fiyat değişkenliği, dünya çapında daha fazla enerji tüketicisini dağıtık yenilenebilir enerji sistemlerini benimsemeye ve son kullanım sektörlerinde elektrikli teknolojilere geçmeye teşvik ediyor. Şunu da söylemeliyiz ki elektrik sektörü küresel olarak karbonsuzlaşmaya da öncülük ediyor. Yenilenebilir enerji, toplam küresel elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. 2015 yılından beri istikrarlı bir şekilde artan rüzgar ve güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki toplam payı yüzde 12. Güneş PV, yenilenebilir enerjinin toplam kapasite artışının (348 GW) yüzde 70’ini oluştururken, onu 77 GW (yüzde 22) ile rüzgar ve 22 GW (yüzde 6,3) ile hidroelektrik izliyor. Güneş ve rüzgar enerjisinde en yüksek kapasite artışına sahip ilk üç ülke Çin, ABD ve Hindistan.”

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü ise konuşmasına, 2023 yılında yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan değişim ve gelişmeleri aktararak başladı. Geçen yılın tarihe ‘en sıcak yıl’ olarak geçtiğini hatırlatan Güllü, iklim krizinin dünyada ciddi bir endişe kaynağı haline geldiğini söyledi. Güllü şunları söyledi: “2023, Türkiye için de çok zor başladı. Şubat ayında yaşadığımız büyük deprem felaketi, Türkiye’nin diğer tüm alanları gibi enerji sektöründeki dinamikleri de etkiledi. Depremden etkilenen bölgelerde hasar gören dağıtım, iletim hatları ve enerji tesisleri hızlıca toparlanıp devreye alındı, ancak o dönem açıklanan verilere göre en az 600 milyon dolarlık bir hasar oluştu. Hem depremler hem de ardından yaşanan sel felaketleri, enerji arzının yaşamsal önemini bir kez daha ortaya koyarak elektrik iletim ve dağıtım hatlarının doğal afetlere dayanıklı olması, planlamaların yüksek dirençli altyapılar perspektifiyle yapılması gerekliliğini gözler önüne serdi.”

Güllü konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin önceliği, hali hazırda en ucuz kaynak olan, teknolojisi gelişmiş ve yerli ekipman imalat kapasitesine sahip olduğu, yerli ve temiz yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek olmalı. Ekonomik kalkınma ve karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşabilmek için sadece yeşil/ikiz dönüşüm odaklı politikalar yerine sürdürülebilir kalkınma/büyüme ile uyumlu, enerji, sanayi, ulaştırma, finans ve ticaret politikalarının bütüncül olarak ele alınması önemli.”

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi yenilikçi bir enerji dönüşümü platformu olarak, enerji sektörünün karbonsuzlaşmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. SHURA, Türkiye’deki enerji sektörünün politik, teknolojik ve ekonomik yönleri üzerine yapılan çalışmaların tartışıldığı, sürdürülebilir ve geniş kabul görmüş ortak bir zemine olan ihtiyacı karşılamak için kurulmuştur. SHURA’nın misyonu gerçeklere dayalı analizler ve en güncel veriler ışığında, Türkiye’nin düşük karbonlu bir enerji sistemine geçişi hakkındaki tartışmaları desteklemektir. Farklı paydaşların bakış açılarını dikkate alan merkez, bu geçişin ekonomik potansiyeli, teknik fizibilitesi ve ilgili politika araçlarına yönelik bir anlayış oluşturulmasına katkı sunmaktadır. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi,

Yenilenebilir enerjiye geçiş ve enerji dönüşümü tartışmaları toplumun bütün kesimlerini ilgilendirir. Bu sebeple, etkin ve Türkiye ekonomisini güçlendiren bir enerji dönüşümü için tüm paydaşların görüşlerini dikkate alan ve beklenti ile ihtiyaçlarını karşılayan bir süreç gerekmektedir.

SHURA’nın temel yaklaşımı, enerji sistemleri ve elektrik üretimi sektörlerinin tüm aktörleri arasında etkin ve düzenli bir diyalog oluşturabilmek ve bu diyaloğu destekliyor. SHURA, çalışmalarını ulusal ve uluslararası iklim ve enerji toplantılarında paylaşıyor.

]]>
https://tasiyanlar.com/en-yeniler/shura-enerji-donusumu-raporu.html/feed 0
Sun-ka Tırsan perdeli ile taşıyor https://tasiyanlar.com/3d-lojistik/sun-ka-tirsan-perdeli-ile-tasiyor.html https://tasiyanlar.com/3d-lojistik/sun-ka-tirsan-perdeli-ile-tasiyor.html#respond Fri, 15 Dec 2023 11:52:18 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=28072

Tırsan Çorum’da karton ve mukava üretimi yapan Sun-Ka Sungurlu Kağıtçılık’a 5 adet  hafif tenteli perdeli treyler teslim etti.   Tırsan 2023 Aralık teslimatları sürüyor. Tırsan ürünlerini tercih eden müşteriler arasına lojistik ve uluslar arası taşıma hizmeti veren nakliyeci firmalara ek olarak kendi taşımalarını yapan sanayici firmalarda katılıyor. Tabak halinde hafif paletlendiği zaman ağır bir ürün olan ...]]>

Tırsan Çorum’da karton ve mukava üretimi yapan Sun-Ka Sungurlu Kağıtçılık’a 5 adet  hafif tenteli perdeli treyler teslim etti.  

Adapazarı fabrikasında gerçekleştirilen teslimat töreninde ; Sun-Ka Sungurlu Kağıtçılık Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Öztekin, Sun-Ka Sungurlu Kağıtçılık Tedarik Zinciri Müdürü İnanç Kızılyazı ve Tırsan Treyler Satış Yöneticisi Özgür Ayçiçek yer aldı

Tırsan 2023 Aralık teslimatları sürüyor. Tırsan ürünlerini tercih eden müşteriler arasına lojistik ve uluslar arası taşıma hizmeti veren nakliyeci firmalara ek olarak kendi taşımalarını yapan sanayici firmalarda katılıyor. Tabak halinde hafif paletlendiği zaman ağır bir ürün olan kağıt üreticisi Sun-ka Kağıt Tırsan müşterilerileri arasında yer alıyor. Sanayici firmaların Tırsan ürünlerini tercih etme nedenleri arasında hafiflik sağlamlık, ikinci el değer, satış sonrası hizmetler gibi konular etkili oluyor. Tırsan tercih eden Sun-ka filosuna treylerler teslim edildiği bildirildi.

Sun-Ka Sungurlu Kağıtçılık Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Öztekin, “Çorum Sungurlu’da üretim yaparak yurt içinde ve yurt dışında birçok ülkeye hizmet vermekteyiz.Firmamız, doğal ve doğa ile uyumlu malzemeler kullanarak “Karton Köşebent”, “Dilimlenmiş Gri Karton” ve “Mukavva” üretimi yapmaktadır. Bilgi ve tecrübeye inanan Sun-Ka Kağıt dış kaynak kullanımına önem vermiş ve teknolojik gelişmeleri de takip ederek bir çok konuda işin uzmanları ile çalışmaya yönelmiştir. Bu noktada, işin uzmanı Tırsan ile çalışıyoruz. Filomuzda, şu anda 15 adet Tırsan aracı bulunmakta, uluslararası taşımacılıkta zorunlu olan Code XL yük güvenlik sertifikasına sahip olan Tırsan Hafif Tenteli Perdeli treylerler, yurtdışı operasyonlarımızı sorunsuz gerçekleştirmemizi sağlıyor. K-Fix Yük Güvenlik Sistemi sayesinde farklı yüklerin güvenle taşınabilmesi için kolay ve esnek yük emniyeti de sunuyor. Tırsan ile devam ettirdiğimiz başarılı iş birliğimizin daha uzun seneler devam edeceğine firma olarak inancımız tam.

Öztekin, Sun-Ka Sungurlu Kağıtçılık olarak müşteri odaklı yaklaşımımız ile sektörün ihtiyaçlarını ve müşteri beklentilerini her anlamda ürünlerimize ve hizmetlerimize yansıtarak başarımızı her daim devam ettirmektir. Son olarak alımını yapmış olduğumuz Tırsan Hafif Tenteli Perdeli treyler, hafifliği ve taşıma kapasitesi ile firmamıza her operasyonumuzda daha fazla yük taşıma avantajı sağlamaktadır. Bu sayede yakıt tasarrufunu artırırken, lastik aşınımını da azaltıyor. Ayrıca treylerin sağlamlığı ve paslanmaya karşı garantisi ile araçlarımızın ömrü uzun ve bakımı kolay oluyor” diyor.

Tırsan Hafif Tenteli Perdeli Treyler Özellikleri  

Tırsan yetkilileri ürünlerinin öne çıkan özelliklerini arasında güncel gümrük mevzuatına tam uyumlu olarak fazla yük taşıma avantajı, patentli K-fix yük bağlama sistemi sayesinde yükün ekstra ekipman gerektirmeksizin sabitleme imkanı, yükleme esnasında 500 mm ekstra kaldırma özelliği ile operasyonel hız ve verimlilik, araç, şasi ve çelik aksamlarının çinko tri-elektron metoduna göre kataforez (KTL) kaplamalı oluşu sayesinde ürünleri 10 yıl pas yürümezlik garantisi, özel tasarımlı ve çelik kullanılarak imal edilmiş şasi yapısı olarak sıralıyorlar.

]]>
https://tasiyanlar.com/3d-lojistik/sun-ka-tirsan-perdeli-ile-tasiyor.html/feed 0
Stellantis Döngüsel Ekonomi Merkezi https://tasiyanlar.com/en-yeniler/stellantis-dongusel-ekonomi-merkezini-acti.html https://tasiyanlar.com/en-yeniler/stellantis-dongusel-ekonomi-merkezini-acti.html#respond Mon, 27 Nov 2023 09:47:43 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=27697

Stellantis’in Mirafiori Kompleksi’nde yer alan SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi faaliyete geçti. Motor, şanzıman, yüksek voltajlı elektrikli araç bataryası gibi parçaların yeniden üretimi, araç yenilenme ve sökme işlemleri gerçekleştirecek olan merkezin işlevi, ilerleyen dönemde eklenecek işlemlerle genişletilecek. Stellantis, 40 milyon Euro yatırımla tamamlanan ilk Döngüsel Ekonomi Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. İtalya’nın Torino kentindeki Mirafiori Kompleksi’nde yer alan ...]]>

Stellantis’in Mirafiori Kompleksi’nde yer alan SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi faaliyete geçti. Motor, şanzıman, yüksek voltajlı elektrikli araç bataryası gibi parçaların yeniden üretimi, araç yenilenme ve sökme işlemleri gerçekleştirecek olan merkezin işlevi, ilerleyen dönemde eklenecek işlemlerle genişletilecek.

Stellantis, 40 milyon Euro yatırımla tamamlanan ilk Döngüsel Ekonomi Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. İtalya’nın Torino kentindeki Mirafiori Kompleksi’nde yer alan SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi (DE Merkezi), Stellantis’in döngüsel ekonomi hedeflerini 4R stratejisi kapsamında 360 derecelik bir yaklaşımla ele alıyor. Yeni tesis ve döngüsel ekonomiye bakış ile ilegili olarak bir basın bülteni yayınlandı. Bültende döngüsel ekonomiye bakış ve yeni tesisn çalışma alanları ve tesisle ilgili bilgilere yer verildi.

Yeniden Üretim (Reman), Onarım (Repair), Yeniden Kullanım (Reuse) ve Geri Dönüşüm (Recycle). 40 milyon Euro yatırımla tamamlanan Döngüsel Ekonomi Merkezi ile 2025 yılına kadar 550 kişiye istihdam sağlamayı hedefleyen Stellantis, Dare Forward 2030 stratejisi kapsamında 2030 yılına kadar 2 milyar Euro’nun üzerinde gelire ulaşacak. Döngüsel ekonomi, Stellantis’in 2038 yılına kadar sıfır karbonlu bir şirket olma hedefinde önemli bir rol oynuyor.

Uygun fiyatlı alternatif parçalar sunulacak!

İleri teknolojiye sahip olan Döngüsel Ekonomi Merkezi’nin temel hedefleri, parçaların ve araçların ömrünü uzatarak mümkün olduğu kadar uzun süre dayanmalarını sağlamak. Bu artık mümkün olmadığında ise yeniden imalat faaliyetinden ve ömrünü tamamlamış araç sökme faaliyetinden geri dönüşüm için malzemeler toplanıyor. Bu malzemeler, yeni araç ve yeni parçalar oluşturmak üzere üretim döngüsüne geri gönderiliyor. Döngüsel Ekonomi Merkezi, ilk etapta 4R stratejisini uygulayan dört etkinliği de gerçekleştirebiliyor ve kapsamı yakın dönemde daha da genişleyecek. Merkezde ilk aşamada uygulamaya alınan 4R süreçleri şöyle:

  • Yeniden Üretim (Reman): Motorlar, şanzımanlar ve elektrikli araç bataryaları gibi kullanılmış, aşınmış veya arızalı bileşenler, kaliteden ödün vermeden sökülüyor, temizleniyor ve orijinal OEM normlarına göre yeniden üretiliyor. Amaç, Stellantis yedek parça çatısı altında SUSTAINera etiketi ile sürdürülebilir ve uygun fiyatlı bir alternatif sunmak. Tesisin 2025 yılına kadar 50 binden fazla yeniden üretilmiş parçayı yönetmesi ve bu sayının 2030 yılına kadar 150 bine çıkması bekleniyor.

İlk hedef 2,5 milyon parça dönüşümü!

  • Ayırma Merkezi (Yeniden Üretim, Geri Dönüşüm):Tesis, yaklaşık 2,5 milyon aşınmış parçayı 2025 yılına kadar yeniden üreterek geri dönüşümünü sağlayacak. Bu sayı 2030 yılında 8 milyona çıkacak.
  • Araç Yenileme (Onarım, Yeniden Üretim ve Yeniden Kullanım): Araçlar, yeni, yeniden üretilen veya kullanılmış parçalar kullanılarak estetik ve mekanik olarak onarılacak. Sonrasında ise Stellantis’in üretici sertifikalı ikinci el araç programı SPOTICAR ve Stellantis &You, satış ve servis ağı üzerinden yeniden satılacak.
  • Araç Sökümü (Geri Dönüşüm, Yeniden Üretim ve Yeniden Kullanım): Araçlar, yaşam döngülerinin sonunda, yeniden üretilecek, yeniden kullanılacak veya geri dönüşüm malzemesi olarak kullanılacak parçalar için değerli bir kaynak haline gelecek. Özellikle DE Hub tarafından yönetilen kullanılmış OEM parçalar, SUSTAINera’nın “Yeniden Kullanım” hedefine kaynak sağmalak için şirketin iş ortağı B-Parts tarafından sağlanan stokla entegre olacak.

Yüksek performanslı DE Merkezi; faaliyetler, malzeme ve süreçlerin dikey entegrasyonu arasında verimlilik ve sinerji yaratacak. Stellantis, tüketim modelini değiştirmek, çevresel etkiyi azaltmak ve şirketin 2038 yılına kadar net sıfır karbonlu olma yönündeki agresif karbondan arındırma hedefini daha iyi yönetmek için akıllı, entegre bir ekosistem oluşturmak üzere yeteneklerini, ekiplerini ve tesislerini oluşturuyor. Yakın zamanda duyurulan Batarya Teknolojisi Merkezi’ne ek olarak Mirafiori Kompleksi’nde Döngüsel Ekonomi Merkezi’nin açılması, Stellantis’in İtalya’ya ve oradaki iş gücüne olan bağlılığını güçlendiriyor.

Ortak geleceği güvence altına alacak!

Merkezin açılışını gerçekleştiren Stellantis CEO’su Carlos Tavares, “Döngüsel Ekonomi Merkezi, Avrupa’da yüksek performanslı mükemmel bir merkezi yaratmayı amaçlayan çok sayıda beceri ve işlevi bir araya getiriyor. Bu alanda büyüdükçe bir taraftan malzemelerin geri kazanımını ve sürdürülebilir şekilde yeniden kullanımını sanayileştirirken, diğer taraftan yeni teknolojiler ve çözümler geliştiriyoruz. Yeniden üretme, onarma, yeniden kullanma ve geri dönüştürme konusundaki kararlılığımız, sadece gezegenimiz üzerindeki baskıyı hafifletmekle kalmayıp aynı zamanda üretim ve tüketim iş modelimizi hızla dönüştürürken, ortak geleceğimizi güvence altına alarak Stellantis’e mali değer de getirecek” dedi.

Tesis hakkında bilgi veren Stellantis Başkanı John Elkann, “Şirketimizin Torino’daki bu ek yatırımı, Stellantis’in sektörümüzün gelişimi noktasında İtalya’ya olan bağlılığını ve aynı zamanda topluluklarımızın geleceklerini inşa ederek kendini yenileme yeteneklerini gösteriyor. Tüm paydaşlar ve Stellantis aynı tutkuyu paylaşıp ortak bir yolda anlaştığında fikirler gerçeğe dönüşüyor. Bugün açılışını yaptığımız Döngüsel Ekonomi Merkezi ise bunun önemli bir kanıtı. Bu yatırım, otomotiv sektöründe çevreye saygıyı ekonomik kalkınmayla birleştiren örnek bir proje tesisi olacak” dedi.

5 bin ton eskimiş metal dönüştürüldü!

Döngüsel ekonomi yaklaşımıyla hareket eden Stellantis, 73 bin metrekarelik DE Merkezi’nin 55 bin metrekarelik bölümünü, kısmen kullanılmayan bir tesisten sağladı. Ayrıca Stellantis, bu süreçte 5 bin tonun üzerinde eskimiş metali geri dönüştürdü. Bunun dışında tesisin ekipman ve makineleri başka noktalardan alınarak yeni makine ve ekipman alımına kıyasla yüzde 55 oranında tasarruf sağlandı. Tesiste şu an 170 vasıflı çalışan var. Bu sayının 2025 yılına kadar yaklaşık 550 kişiye çıkması öngörülüyor.

Stellantis’in temel faaliyetlerini destekleyecek olan Döngüsel Ekonomi Merkezi, grubun küresel elektrifikasyon ekosistemini güçlendirmeye ve karbon nötr olma hedeflerine ulaşmasına yönelik de şu eylemleri gerçekleştirecek:

Stellantis Döngüsel Ekonomi İş Kolu, Dare Forward 2030 stratejik planında açıklanan yedi büyüyen iş kolundan biri olup, 2030 yılına kadar 2 milyar Euro’nun üzerinde gelir elde etmeyi hedefliyor.

]]>
https://tasiyanlar.com/en-yeniler/stellantis-dongusel-ekonomi-merkezini-acti.html/feed 0
Hidrojenli Isuzu Giga https://tasiyanlar.com/uncategorized/hidrojenli-isuzu-giga.html https://tasiyanlar.com/uncategorized/hidrojenli-isuzu-giga.html#respond Sun, 12 Nov 2023 22:13:58 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=27391

Tokyo Otomobil Fuarı 2023 yılında Japon Mobility Show adı ile yapıldı. Fuarda japon otomobil markalarının yenilikleri ile birlikte yakıt hücresili hidrojen yakıtlı Isuzu GIGA ağır kamyonu ve N serisi dağıtım kamyonu Isuzu ELF EV sergilendi. Isuzu Motors Limited, bu yılki Japonya Mobilite Fuarı’nda (eski adıyla Tokyo Otomobil Fuarı olarak ) Giga kamyonunu sergiledi. Isuzu ve ...]]>

Tokyo Otomobil Fuarı 2023 yılında Japon Mobility Show adı ile yapıldı. Fuarda japon otomobil markalarının yenilikleri ile birlikte yakıt hücresili hidrojen yakıtlı Isuzu GIGA ağır kamyonu ve N serisi dağıtım kamyonu Isuzu ELF EV sergilendi.

Isuzu Motors Limited, bu yılki Japonya Mobilite Fuarı’nda (eski adıyla Tokyo Otomobil Fuarı olarak ) Giga kamyonunu sergiledi. Isuzu ve Honda’nın yakıt hücresi fuell cell teknolojileri alanında iş birliği yapacaklarını yapacakları duyurmuşlardı. Yeni GIGA iki firmanın ve uzmanlıklarının birleşmesiyle ortaya çıktığı bildiriliyor. Isuzu, yakıt hücreli kamyonunun üretim versiyonunu ne zaman yapmayı planladığına gelince, otomobil üreticisi onu 2027 yılına kadar hazır hale getirmeyi planlıyor.Yeni kamyonla ilgi çeşitli yayın organlarında aşağıdaki bilgilere yer verildi.

Isuzu, Giga ağır hizmet kamyonunu sağlarken Honda, kamyonun güç aktarma organları için hidrojenle çalışan yakıt hücresi teknolojisi sistemi üzerinde çalıştı. Sıfır CO2 emisyonu üreten yakıt hücreli aktarma organları ile hem Isuzu hem de Honda, bu hidrojenle çalışan sistemin ağır yükleri uzun mesafelerde ve uzun çalışma saatleri boyunca taşımak üzere tasarlanmış kamyonlar için ideal olduğuna inanıyor.

Temiz ağır hizmet kamyonu, herhangi bir karbon emisyonu üretmemesinin yanı sıra gürültü ve titreşimi de en aza indirerek Isuzu’nun karbon nötr bir toplum vizyonunu hızlandırmaya yardımcı olacak. Aslında Isuzu, 2050 yılına kadar, ürünlerinin tüm yaşam döngüsü boyunca sera gazı emisyonlarını (GHG) ve ticari operasyonlarından kaynaklanan doğrudan sera gazı emisyonlarını ortadan kaldırmak için çalışıyor.

Ortak Çalışma

Ocak 2020’de güç aktarma organı olarak yakıt hücrelerini (FC) kullanan ağır hizmet kamyonları üzerinde ortak araştırma yapmak üzere bir anlaşmanın imzalanmasından bu yana, iki şirket, güç aktarma organları olarak yakıt hücrelerini (FC) kullanan ağır hizmet kamyonlarının uyumluluğunun sağlanması gibi temel teknolojiler için bir temel oluşturulması için çalışıyor. yakıt hücreleri ve ağır kamyonlar ve araç kontrol teknolojilerinin geliştirilmesi. İki şirket şu anda mevcut mali yılın sonundan önce (31 Mart 2024’te sona erecek) bir prototip kamyonun kamuya açık yollarda gösteri testlerine başlamayı planlıyor. İki şirket, ortak araştırma yoluyla edinilen deneyim ve bilgi birikiminden tam olarak yararlanarak, ağır hizmet kamyonları için gereken performans ve koşulları karşılayan ve müşterileri memnun eden ürünlerin geliştirilmesinde ilerleme kaydetmeye devam edecek.

Hafif Kamyon N serisinde Batarya

Isuzu, Giga Yakıt Hücresinin yanı sıra, Japan Mobility Show 2023 sırasında standında N serisi ELF EV’yi de sergiledi. N-Serisi EV olarak da adlandırılan bu tamamen elektrikli kamyon, Isuzu’nun ilk seri üretilen akülü elektrikli aracıdır (BEV). ve dizel motorlu ahır arkadaşlarıyla aynı platformu paylaşıyor.

İlk olarak bu yılın başlarında tanıtılan Elf EV, çeşitli konfigürasyonlarda mevcut; 40 kWh (çift pil kurulumu), 60 kWh (üçlü pil kurulumu) ve 100 kWh (beş pil kurulumu).  Isuzu, Elf EV’nin brüt araç ağırlığı (GVW) olarak 3,5 ton hareket edebildiğini, geniş gövdeli kabin versiyonlarının ise 7,5 ton GVW ile daha fazlasını taşıyabildiğini ifade ediliyor.

]]>
https://tasiyanlar.com/uncategorized/hidrojenli-isuzu-giga.html/feed 0
MAN elektriklendi e-TGX https://tasiyanlar.com/uncategorized/man-elektriklendi-etgx.html https://tasiyanlar.com/uncategorized/man-elektriklendi-etgx.html#respond Fri, 10 Nov 2023 19:53:50 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=27369

MAN elektrikli ağır hizmet kamyonunu için sipariş almaya başladı. Uzun mesafe taşımacılığı için MAN eTGX, dağıtım için de MAN eTGS modelleriyle pazara sunulan eTruck; 800 km olan ve daha sonra 1.000 km’ye kadar çıkacak günlük menzile sahip. Dış görünüşünde, TG serisinin kimliğinden kopmayan e-MAN’lar tarafından ticari araçlar için özel olarak geliştirilen akü teknolojisi, optimum montaj ...]]>

MAN elektrikli ağır hizmet kamyonunu için sipariş almaya başladı. Uzun mesafe taşımacılığı için MAN eTGX, dağıtım için de MAN eTGS modelleriyle pazara sunulan eTruck; 800 km olan ve daha sonra 1.000 km’ye kadar çıkacak günlük menzile sahip. Dış görünüşünde, TG serisinin kimliğinden kopmayan e-MAN’lar tarafından ticari araçlar için özel olarak geliştirilen akü teknolojisi, optimum montaj esnekliği ve modüler konumlandırılabilir batarya paketi gibi pek çok yeniliği bünyesinde barındırıyor.

Dize veya elektrikli yüksek kabinli 4×2 çekiciler rüzgarlık, radyatör ızgarası çıtaları, güneşliktanıdık görünüleri ile etkileyicidir.  Man e-çekicilerinde kamera aynaların, ve tampon ve yan görünüş ile amaca uygunluk ve , eTruck’ların sahip olduğu gücü vurguluyor.

MAN Truck & Bus, ağır hizmet tipi elektrikli kamyonu 2024 yılı içinde müşterilere teslim edeceğini duyurarak sipariş alımına başladı. Yeni MAN eTruck için şimdiden 600 sipariş talebi alındığı bildirildi. Elektrikili çekcilerin ilk 200 adetin 2024 gibi erken bir tarihte seçilmiş müşterilere sunulması planlanıyor. Ayrıca siparişler arttıkça da MAN’ın Münih fabrikasında 2025’ten itibaren daha büyük sayılarda üretime başlanması verilen bilgiler arasında yer alıyor.

MAN, eMobility Center ile yaklaşık iki yıl önce Münih fabrikasında yeni MAN eTGX ve MAN eTGS elektrikli kamyonlarını geliştirme hedefiyle çalışmaya başlamış. Bu süreçteki çalışmalarda sırasında 50 prototip üretildi. Aynı süreç içinde üretim ve satıştan yaklaşık 4.000 çalışan e-mobiliteye geçiş konusunda eğitildi. Ayrıca Nürnberg tesisinde de batarya üretimi için yaklaşık 100 milyon Euro yatırım yapıldı. MAN eTGX de kamyonun işlevinde, taşıma kapasitesinde değişiklik olmadan aküler, menzil, şarj süresi ve şarj altyapısının gelişimi için çalışılmış. Yeni ürünlere ilişkin MAN kaynaklarında elektrik motorları, aks sistemi ile ilgili temel bilgi ile birlikte ağırlıklı olarak şarj ve geçiş süreci ile ilgli bilgi yer alıyor.


e-Danışmanlık Sürecinden e-Hizmet Sürecine

MAN teknoloji gelişim ekibine göre, Almanya çapında elektromobiliteye geçiş, ancak yeni eTruck’ın işletiminin bir dizel kamyondan daha pratik olması ve çok çeşitli gövde çözümleriyle birleştirilebilmesi halinde başarılı olabilir. Ayrıca satış öncesi bilgilendirme aşaması da başarılı kullanım için gerekli bir diğer temel unsuru oluşturuyor. Bu nedenle MAN geliştirme personeli, kamyonlardaki elektrikli tahriki, karayolu taşımacılığındaki tüm uygulama ve kullanım alanlarına uygun hale getirmek için yoğun bir şekilde görev yapıyor. MAN Transport Solutions ekibi de nakliye şirketlerini bu yeni döneme hazırlamak amacıyla sürekli çalışıyor. Çünkü e-Truck’a giden yolda başarı için kullanıcı tarafında da bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu noktada MAN 360 Derece e-Mobilite Danışmanlığı devreye giriyor.

e-Mobilite Danışmanlığı, uygun araçlara ilişkin tavsiyelerin yanı sıra, aynı zamanda maliyet optimizasyonu, rota analizi, filo optimizasyonu ve buna bağlı olarak şarj altyapısına ilişkin gerekli tavsiyeler de dahil olmak üzere işletme ve müşteriye özgü koşulların da değerlendirilmesini de kapsıyor. Bununla birlikte müşterilerin çalışma rotalarında araçların tamamen elektrikle nasıl kullanılabileceğini kontrol edebilecekleri yeni MAN eReadyCheck ve filo yöneticilerinin filodaki tüm kamyonların şarj durumuyla ilgili bilgileri sürekli takip edebilecekleri MAN eManager gibi dijital araçlarla da ek destek sağlanıyor.

değişken CCS (kombine şarj portu) konumlandırılması ile MCS ve CCS standartlarında yüksek şarj gücü sağlamaktadır. Yeni eTruck ile birlikte MAN eMobilite Danışmanlığı da filo hizmetlerinden şarj altyapısı geliştirmeye kadar birçok konuda firma ve kullanıcılara destek sağlıyor.

Akülerin ve tahrik ünitesinin konumlandırılması

Modüler akü mimarisi, MAN eTGX ve MAN eTGS’yi özellikle araç üstü komponentlerin  konumlandırılması açısından  ayrıcalıklı yapıyor. Akülerin esnek konumlandırılması sayesinde yüksek performanslı pompalar, ekipman istifleme alanları, vinç payandaları ve daha fazla alan gereksinimi olan benzer gövde bileşenleri için şasinin her iki yanında boş alanlar elde ediliyor.

Geleneksel araçlardaki içten yanmalı motora benzer şekilde kabinin altına iki akünün standart olarak yerleştirilmesi de uygun ağırlık dağılımını sağlıyor. Merkezi tahrik ünitesinin konumu buna katkıda bulunurken; şasinin merkezinde yer alan bu ünite senkron elektrik motoru, invertör ve motor kontrolü için  2 veya 4 vitesli şanzımandan oluşuyor.

Konfigürasyonuna bağlı olarak, elektrik motoru 333 hp (245 kW), 449 hp (330 kW) veya 544 hp (400 kW) güç üretiyor. Buna karşılık gelen maksimum tork ise, 800, 1.150 veya 1.250 Newton metre oluyor. Fazla çalışma ve frenleme aşamalarında elektrik motoru, kullanım gereksinimlerine bağlı olarak sürücü tarafından jeneratör olarak da kullanılabiliyor ve aracın kinetik enerjisini tekrar elektrik enerjisine dönüştürebiliyor. Bu sayede de akülerin yeniden şarj edilmesi sağlanıyor.

Mümkün olan maksimum geri kazanım gücü, elektrik motorunun tahrik gücüne karşılık gelir ve bu nedenle günümüzün yüksek performanslı dizel motorların dayanıklı frenleriyle de karşılaştırılabilir. Bununla birlikte , şanzımanın otomatik vites değiştirmesi, artan motor devirleriyle mümkün olan en iyi geri kazanımı destekler.

Modüler batarya ve şarj

Yeni MAN eTGX ve MAN eTGS özellikle akü konfigürasyonlarındaki yüksek çeşitlilik özellikleri ile öne çıkıyor. İkisi kabinin altında, dördü de araç şasisinin yan tarafında monte edilmiş olmak üzere toplam altı akü paketi, günlük 800 kilometreye kadar menzil için 480 kWh’ye kadar kullanılabilir akü kapasitesi sunuyor. MAN tarafından özellikle ticari araçlarda kullanılmak üzere geliştirilen bu akülerin seri üretimine ise, 2025 yılından itibaren Nürnberg fabrikasında başlanması planlanıyor.

NMC hücre kimyası , özel olarak geliştirilmiş ısı yönetimi ile akü paketleri, kompakt tasarımları sayesinde düşük şarj ve düşük hava sıcaklıklarında bile uzun hizmet ömrünün yanında, hızlı şarj ile de yüksek enerji yoğunluğu sağlıyor.  Bu da, şehir merkezindeki süpermarket teslimatlarından, bölgesel inşaat malzemeleri tedarikine, üretim lojistiğinden uzun mesafeli taşımacılığa kadar her uygulama özelliği için menzil, taşıma kapasitesi ve şarj süresi açısından optimum araç konfigürasyonunun seçilebilmesine imkan veriyor.

MAN eTGX ve MAN eTGS’nin modüler akü konsepti, altı yerine sadece üç, dört veya beş akü paketi ile donatılması seçeneği de sunarak, aracın ağırlığını 2,4  tona kadar azaltma ve daha fazla yük taşımaya da olanak tanıyor.

MAN, 375 kW’a kadar CCS standardına ek olarak, satışların başlangıcından itibaren sürüş sürelerindeki molalarda hızlı ara şarj için çok daha güçlü mega-watt şarj standardı-MCS’i sunuyor. Başlangıçta 750 kW şarj gücü sunan MCS, daha sonraki gelişme aşamasında bir mega-watt’tan daha fazla şarj gücü sağlayabiliyor. MAN akü yönetim sistemi,  şarj ve sürüş sırasında tek tek hücrelerin şarj durumu, voltaj ve akım denetimi, optimum ısı ayarı ile akülerin her zaman optimum çalışma koşullarında olmasını sağlıyor.

Taşımacı dostu tasarım

MAN eTGX ve MAN eTGS’nin elektrikli güç aktarma organlarının avantajlarının başında , arka aksın faydalı yük taşıma kapasitesine ek olarak, daha az salınım yapan kütle sayesinde yüksek sürüş konforu ile şasiye güvenli bir şekilde monte edilen tahrik ünitesinin darbelere, titreşimlere karşı iyi korunması gelmektedir. Ayrıca, soğutma üniteleri , hidrolik pompalar gibi üst yapı fonksiyonlarını çalıştırmak için bu avantajlı  montaj şekline mekanik bir yardımcı tahrik sistemi de kolayca entegre edilebiliyor.

Modüler akü konsepti , tahrik ünitesinin yük-dostu ve gövde-dostu olarak konumlandırılması, 3.75 metreden itibaren çok kısa dingil mesafelerine izin veriyor. Bu da yarı römork çekicinin toplam izin verilen yasal uzunluk şartları dahilinde tüm yaygın yarı römork varyantları ile kullanımını mümkün kılıyor.

Akülerin kompakt tasarımı, aynı zamanda yeni eTruck’ı üç metre iç yüksekliğe sahip yüklerin taşınması için çok düşük şasi yüksekliğine sahip olmasına imkan sağlıyor. Bunun uygulama alanı öncelikle üretim lojistiğidir. Örneğin otomotiv endüstrisinde, özellikle de lojistik merkezleri arasındaki standart taşımalarından dolayı dizelden hızlı bir geçiş için öncelikli alan olarak belirlenmiştir.

Elektrik daha konforlu ve güvenli

MAN eTGX ve MAN eTGS, sahip olduğu özelikleri ile sürücülerinin yeni teknolojiyle tanışmalarından çekinmelerine yer bırakmıyor. Sürücü kabini içinde onları, sürekli fren fonksiyonunu da içeren optimum fren enerjisi kazanım ayarı gibi tipik e-araç kullanım özellikleri ile birlikte  sürücü merkezli kokpit düzeni ve tanıdık işletim mantığı karşılıyor. Sürücü, bu özelliği direksiyon simidinin sağındaki bilindik direksiyon kolonu kolu üzerinden de Tek Pedallı Sürüş modu üzerinden de aktive edebilir. Burada, sürücü gaz pedalındaki basma miktarını ne kadar azaltırsa, sistem servis frenlerini kullanmaya ihtiyaç duymadan araç hızını daha hassas bir şekilde ayarlayarak araçtan gelen kinetik enerji ile bataryaların şarj edilmesini sağlıyor. Tümüyle yeni geliştirilen , tamamen dijital gösterge paneli ise, akülerin şarj durumu, enerji tüketimi ve enerji geri kazanımı hakkındaki bilgileri veriyor.

Elektrikli bir araçta, bataryalardan gelen enerji sadece sürüş için değil, sürücü kabininin ısıtılması veya soğutulması gibi konfor işlevleri için de kullanılıyor. Bunu mümkün olduğunca verimli hale getirmek için aracın genel termal yönetim sistemi, kabin ısıtma sisteminin soğutma devrelerini, tahrik ünitesini ve yüksek voltajlı akülerin ısı yönetimini akıllı bir şekilde birleştiriyor. Bu çalışma sırasında oluşan fazla sıcaklığı da kabin ısıtması için verimli bir şekilde kullanıyor. Bu sayede yalnızca gerektiğinde akülerden ek enerji tüketiliyor. Bu özellik kış koşullarında bile tüm kabin boyutlarında iyi ısı kontrolünü garanti ediyor.

MAN Truck & Bus Satış ve Müşteri Çözümleri Yönetim Kurulu Üyesi Friedrich Baumann, “Paris İklim Anlaşması’nın 1,5 derece hedefine ulaşmak için ticari araç endüstrisi olarak üzerimize düşeni yapmalı ve CO2 emisyonlarını sürdürülebilir bir şekilde azaltmalıyız. Elektrikli kamyonlar, bunu başarmanın anahtarıdır. Bir ticari araç üreticisi olarak, son yıllarda bu çığır açan dönüşüm için kendimizi yeniden konumlandırdık ve yeni teknolojiye yapılacak yüksek yatırımların üstesinden gelebilmek için kendimizi sağlam ve geleceğe hazır hale getirdik. Yeni e-Kamyonlarımızın satışıyla birlikte, iklim-nötr taşımacılıkta yeni bir çağ başlatıyoruz. 2030 yılına kadar Avrupa’da kayıtlı her iki MAN kamyonundan birinin elektrikli olmasını hedefliyoruz. Ancak bu hedefe ulaşabilmemiz için ülke çapında şarj altyapısının geliştirilmesi mutlak ön koşulu oluşturuyor. Bu nedenle, 2030 yılına kadar son derece hızlı bir şekilde Almanya’da en az 4.000 megawatt şarj noktasına, Avrupa’da da 50.000 yüksek kapasiteli megawatt şarj noktasına ulaşmaya ihtiyacımız var” diyor.

MAN, ürün ve uygulamanın ötesinde şarj altyapısını genişletmek için de kararlı bir şekilde çalışıyor. Bu kapsamda TRATON GROUP, Daimler Truck ve Volvo Group ile birlikte Avrupa’daki otoyollarda ve lojistik merkezlerinde ya da yakınlarında en az 1.700 yüksek performanslı şarj noktasının kurulması için ortak girişim başlatmış durumda. Ayrıca portföyündeki müşteriler için kendi şarj altyapısını da oluşturmak isteyen MAN, bu amaçla ABB, Heliox ve SBRS gibi şarj altyapısı üreticileri ile iş birliği yapıyor.

]]>
https://tasiyanlar.com/uncategorized/man-elektriklendi-etgx.html/feed 0
HVS’nin Hidrojenli Çekisi https://tasiyanlar.com/uncategorized/hvsnin-hidrojenli-cekisi.html https://tasiyanlar.com/uncategorized/hvsnin-hidrojenli-cekisi.html#respond Wed, 27 Sep 2023 13:50:19 +0000 https://tasiyanlar.com/?p=26058

Petrol ve gaz başta olmak üzere fosil yakıtların yerini alabilecek yeni enerji kaynakları arayışı, sıfır emisyon hedefi, teknolojik yenilikler öncü araç üreticilerinin isimlerini ve ürünlerini duyurmalarını sağlıyor. İngiltere yeni enerji alanında özellikle hidrojen alanında teşvik programlarını ile öne çıkıyor. Yeni ürünlere, markalara ve yeni araştırmalara ev sahipliği yapıyor. İngiltere’de yerleşik teknoloji firmaları pazarın yapısını değiştirme ...]]>

Petrol ve gaz başta olmak üzere fosil yakıtların yerini alabilecek yeni enerji kaynakları arayışı, sıfır emisyon hedefi, teknolojik yenilikler öncü araç üreticilerinin isimlerini ve ürünlerini duyurmalarını sağlıyor. İngiltere yeni enerji alanında özellikle hidrojen alanında teşvik programlarını ile öne çıkıyor. Yeni ürünlere, markalara ve yeni araştırmalara ev sahipliği yapıyor. İngiltere’de yerleşik teknoloji firmaları pazarın yapısını değiştirme veya kendilerine yer açmaya yönelik yeni tasarımlarla ortaya çıkıyorlar. Bu firmalardan biri olan yakıt hücresiyle çalışan, sıfır emisyonlu HVS ürünlerini pazara sunma yolculuğunda bir kilometre taşına daha ulaştığını bildirdi.

Sıfır emisyonlu, hidrojenle çalışan ticari araç yenilikçisi Hydrogen Vehicle Systems (HVS), 22 Eylül 2023 tarihinde “mule”, X1.5’in mühendislik prototip testi HVS test tesislerine teslim edildiğini duyurdu. Bu, İngiltere’nin ilk tam boyutlu hidrojen ağır aracını pazara sunmak için çok önemli gelişme aşamasının başlangıcını işaret ettiği vurgulanıyor. Yeni ağır ticari ile ilgili olarak bir basın bülteni yayınlandı ve ürün ve çalışmalar hakkında bilgi verildi. Bültende X1.5’in teslimatı, bu yılın Nisan ayında HGV (Hidrojenli Ağır taşıtlar)teknoloji göstericisinin başarılı bir şekilde piyasaya sürülmesinin ardından bu dönüştürücü aracı pazara sunmaya odaklanan hv’ler için önemli bir kilometre taşı olarak nitelendi.

HVS (Hidrojen Araç Sistemleri), 2017 yılında kurulmuş bir İNGİLTERE şirketidir. Yenilikçi güç aktarma sistemi tasarımından üretime kadar HVS, en gelişmiş, tamamen yeni sıfır emisyonlu hgv’ye sahip erken bir taşıyıcı olarak ticari araç endüstrisini içinde yer alma ve değişimi hedefliyor. Hidrojenli elektrikli araç tasarımında öncü olan HVS, dünya çapındaki en ağır kirletici sektörlerden birini karbondan arındıran en yeni çözümlere öncülük ediyor. Benzersiz tasarımı, verimliliği ve performansı birleştiren hv’ler, daha düşük maliyetlerle ve en düşük emisyonlarla en üst düzey sürücü deneyimini sağlayacaktır.

HVS Teknik Direktörü John McKenna, “Ekip ve ben, X1.5 mühendislik prototipinin test tesisimize gelmesinden heyecan duyuyoruz.Hidrojen yakıt hücresi teknolojisini dinamik istasyonlarında test etmenin hayati gelişim aşamasına başlayabiliriz. Yakıt hücresinin performansını en üst düzeye çıkarmak, yolda teste başlamanın ve bu heyecan verici yeni hgv’yi pazara sunmanın önünde önemli bir adımdır. Hgv’ler şu anda yoldaki tüm araçların% 1,5’ini oluşturuyor ancak emisyonların% 19’unu üretiyor.

Üretim Hgv’lerinde kullanılacak olan aynı son teknoloji hidrojen yakıt hücresiyle çalışan X1.5, dyno-teçhizat testi de dahil olmak üzere işlevsellik ve sistem geliştirme için kullanılacak ve test prototiplerini izlemek için önemli bir öncüdür. Hvs’nin HVV serisi, elektrik üreten hidrojen yakıt hücresinin bir yan ürünü olarak kilometre başına yalnızca 693 ml su yayacak.

Test ve geliştirme araçlarından oluşan bir filonun ilki olan X1.5’in oluşturulması, bu sonbaharda tüm araç testlerinin başlamasını bekleniyor.

Geçmiş ve öngörüler

Yakıt Hücreleri ilk olarak fikri İngiltere’de 1839’da Galli bir bilim adamı Sir William Grove tarafından ortaya kondu. Bilim çevrelerinin gündeminde sürekli olarak yer alan yakıt hücrelerinden faydalanarak elektrik üretme fikri günümüzde uygulama alanına geçecek kadar evrimleşti. Bu alanda Avrupada İngiltere önde gelen uluslararası hidrojen üretim, tedarik ve depolama endüstrilerine ev sahipliği yapıyor.

Yeşil hidrojen sonsuz yenilenebilir bir yakıttır. Suyu (H2O) hidrojen ve oksijene bölmek için yenilenebilir elektrik kullanılarak yapılır. Yakıt hücresinde hidrojen, ısı, güç ve su üretmek için havadan gelen oksijenle yeniden birleşir. Temkinli satış tahminlerine dayanarak, 2030 yılına kadar dizel araçların yerini alan yeni Birleşik Krallık hidrojen HGV filosu, Heathrow havalimanı’nın bildirilen yıllık emisyonlarından daha fazla CO2 ve zararlı hava emisyonunu önleyebilir.

]]>
https://tasiyanlar.com/uncategorized/hvsnin-hidrojenli-cekisi.html/feed 0