Ağır Ticari Araçlar sektöründe yılın ilk çeyreği beklentileri karşılarken 2024’ün gelecek dönemlerinde hareketlilik bekleniyor. 

Ağır Ticari Araç Sektörü’nü aynı çatı altında toplayan TAİD, Yönetim Kurulu Başkanı Burak Hoşgören, yönetim kurulu ve üyelerinin katılımlarıyla düzenlenen toplantıda 2024 yılının ilk çeyreğini değerlendirdi. 2024 yılından beklentiler görüşüldü ve TAİD’in yeni logosu da lanse edildi. 

Türkiye’de ağır ticari araçlar pazarı, istikrarlı bir şekilde büyüme ivmesini sürdürüyor. Büyümenin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. Öte yandan ağır ticari araçlar sektörü, son yıllarda önemli bir değişimden geçiyor. Elektrifikasyon, otonom sürüş ve bağlantılı araçlar gibi yeni teknolojiler, sektörde ayrıca bir dinamizm yaratıyor.

TAİD raporlarına göre 2024 yılı Ocak-Mart dönemi ağır ticari araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 oranında azaldı. Bu dönemde satışı gerçekleştirilen toplam araç sayısı 10.121 olurken yılın diğer çeyreklerinde ise bir ivmelenme bekleniyor.

Burak Hoşgören, yeni kurumsal kimlik ile ilgili yaptığı açıklamada; “Evet, TAİD Derneği’nin logosu değişti. TAİD’in yeni logosu, gücü ve otoriteyi temsil ederken derneğin sektördeki değişime ayak uyduran, modern ve yenilikçi vizyonunun altını çiziyor. Yeni logo, sadece görsel bir değişimi değil, aynı zamanda sektöre dair yeni bir bakış açısını da temsil ediyor. 

Bu bakış açısı, birlik ve beraberlik, kesintisiz gelişim ve yenilikçilik üzerine kurulu. TAİD, yeni logosuyla birlikte sektörde daha da güçlü bir rol oynamaya ve Türkiye ekonomisine, ağır ticari araçlar sektörünün gelişimine katkıda bulunmaya devam edecek” dedi.   

TAİD derneği bünyesinde bulunan üyelerin faaliyetleri, uzun yol taşımacılığından yurtiçi lojistiğine, dağıtım, inşaat, maden, atık yönetimi de dahil olmak üzere pek çok alanda Türkiye’nin ekonomisi için güçlü bir kaldıraç görevi görüyor. Bu konuya değinen Burak Hoşgören; “Sektörün 2023 yılı ihracat tutarı, 30 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Ağır Ticari Araçlar Derneği olarak ithal edilen ve Türkiye’de üretilen pek çok ticari araç üreticisini aynı çatı altında buluşturuyoruz. Bu markaların hepsi de Türkiye’de birçok farklı sektörün yükünü taşıyor, yerel üretime ve istihdama destek oluyor. Öte yandan araç kullanıcılarımız da ülke üretimi ve ihracatına katkı sağladığı için sektörümüz, stratejik bir öneme sahip bulunuyor” şeklinde açıkladı.  

Sektörümüz, stratejisini uluslararası standartlara uyum sağlamak ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemek üzerine belirliyor

Burak Hoşgören; ‘‘Sürdürülebilirlik, her açıdan sektörümüz için bir zorunluluk. Avrupa Birliği ve tüm dünyadaki sürüdürülebilir politikaları uygulamak durumundayız. İklim krizinin yarattığı zorlukları ele almak adına dünya, karbon nötr olma hedefine kararlılıkla ilerliyor. Bunun paralelinde, teknolojideki gelişmeler de mobiliteyi radikal bir biçimde dönüştürüyor. Bu da yenilik, verimlilik ve güvenlik açısından bizlere benzersiz fırsatlar sunuyor. Sonuç olarak lojistik ve taşımacılık tarihinde son derece önemli bir dönüşüm dalgası yaşıyoruz. Elektrikli ve otonom araçlar gibi gelişen teknolojiler, sürdürülebilir uygulamalara duyulan acil ihtiyaçla birleşerek iş yapış tarzımızı yeniden şekillendiriyor. Akıllı lojistik çağında bağlanabilirlik, kilit önemde. Gelişmiş telematik, yapay zekâ ve veri analitiğinin entegrasyonu treyler ve ağır ticari araçların tasarlanma, üretilme ve işletilme şekillerinde devrim yaratıyor. Stratejik konumu, kalifiye iş gücü ve canlı girişimci ruhuyla Türkiye, bu devrimde iyi bir konuma sahip. Türkiye sadece bu teknolojileri benimsemekle kalmayıp aynı zamanda sektör liderleri, yeni girişimler ve araştırma kurumları arasındaki iş birliğini teşvik ederek bir inovasyon merkezi haline gelme potansiyeline sahip” diye belirtti.

TAİD bünyesinde; ağır ticari araç üreticilerinden Ford-Otosan, Iveco, MAN, Mercedes-Benz, Otokar, Renault Trucks, Scania, Volvo Trucks, Anadolu Isuzu’nun yanı sıra treyler, üst yapı ve yan sanayi markaları Koluman, Krone, Schmitz, Tırsan da yer alıyor. 

Kässbohrer Treyler Yönetim Kurulu Üyesi İffet Türken, TAİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı görevini üstlenirken yönetim kurulu üyeleri olarak Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt, Renault Trucks Türkiye Marka İletişim Direktörü Z. Şebnem Uygurtürk, Otokar Ticari Araçlar Yurtiçi Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Tokatlı, Krone Treyler Genel Müdürü Semih Pala, Schmitz Cargobull Genel Müdürü Kerem Taş dernekte görev alıyor. 

Yol alt yapısı, yol kullanımı, yeni yerleşim bölgeleri, taşıt sayısındaki artış ve yol kullanım sorumluluk ve alışkanlıkları artan trafik yoğunluğu ile birleşince kazalar ortaya çıkıyor.

Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Onur Orhon Yazılı bir açıklama yaptı. Orhon son aylarda artış eğiliminde olan trafik kazalarının erişim kontrollü otoyollarda ve devlet karayollarında, emniyet şeridi olarak tanımlanan şerit fazlası alanlarda yaşandığı gözlendiğine dikkat çekerek emniyet şeridi tanımının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yakın geçmişte sahil yolundaki ve Kemerburgaz’daki kazalar en belirgin örneklerdir. Aynı şekilde Samandıra’da emniyet şeridinde yolcu indirme sonucu karşılaşılan olayda benzer niteliktedir. 2019 yılında yapılan bir değerlendirmede sağdaki birinci şeritte 1.216 kazada, 10 kişi hayatını kaybederken emniyet şeridinde 94 kazada, 11 kişi hayatını kaybetmiştir.

Bütün bu olaylar ve sürücülerin, yayaların konuya gösterdikleri yaklaşım nedeni ile “Emniyet Şeridi” ifadesi, sanki bu şerit emniyetliymiş gibi, güven vermeyen, aksine tehlike doğuran bir tanıma dönüşmüştür.  

Dünya çapında yollarda artan araç sayısıyla birlikte trafik sıkışıklığı ve ulaşım gecikmeleri de artmaktadır. Ambulanslar, itfaiye araçları ve polis arabaları gibi geçiş önceliği bulunan araçların,  acil durum çağrılarına minimum gecikmeyle ulaşmaları beklenir. Acil durum hizmetinin mükemmelliği, acil durum araçlarının olay yerine ne kadar hızlı ulaşabildiğine bağlıdır. Geçiş üstünlüğü ve önceliği olan aracın trafikte sıkışıp kalması ve olay yerine geç ulaşması can ve mal kaybına neden olabilmektedir.

TTKÖD olarak; Akıllı trafik sistemi, makineler arası iletişim ve nesnelerin İnternet’inden kaynaklanan alan kapsama ve bağlantı seçeneklerinin artmasıyla Acil Durum şerit yönetiminin gerçeğe dönüşebileceğini düşünmekteyiz. 

Kentsel Trafik Yönetim Sistemi düşüncesi ile, trafik sıkışıklığını, seyahat süresini, karbon ayak izini ve yakıt tüketimini azaltmak ve önceliğe dayalı sinyalizasyon sağlamak için algılama teknolojilerini, veri işleme tekniklerini, kablosuz iletişimleri ve ileri teknolojileri entegre eden bir sistemi ifade eder.

Halihazırda kullanım açısından emniyetsiz hale gelen Emniyet şeritleri ‘’ACİL DURUM ŞERİDİ’’ kavramı ve kültürü ile, Acil durum araçlarına ait verilerin sensörlerden alınması üzerine Trafik Yönetim Merkezi mesafeye dayalı acil durum araç sevk algoritmasını takip ederek acil durum aracına anında sinyal göndererek kullanım önceliği yaratır.

Trafikte seyir halinde oluşabilecek acil durumlarda ulaşımın aksamadan devam edebilmesi için ayrılmış, fakat yanlış ve tedbirsiz kullanım sonucu “emniyetsiz” olan emniyet şeridinin acil durumlar dışında kullanılmaması, can ve mal güvenliği için büyük önem taşımaktadır. Emniyet şeridi ihlali en çok yapılan trafik ihlallerinden birisidir. Özellikle motosikletlerin, yasak olduğu halde, emniyet şeridini kullanmaları ciddi sonuçlar doğurmaktadır.

Bu noktadan hareketle TTKÖD olarak otoyollardaki “emniyet şeridi” tanımının gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini düşüncesiyle bir çalışma başlatılmıştır. Her ne kadar Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği hükmü olması nedeniyle tanımın yeniden belirlenmesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulsa da, öncesinde teknik tanımın yetkili kuruluşlarca yapılması ve o şekilde kanun yapıcıya sunulması önem taşımaktadır.

TTKÖD olarak, Emniyet Şeridi tanımı yerine “Acil Durum Şeridi” tanımının yapılmasını ve kullanılmasını öneriyor ve bu düzenleme için idairi ve teknik çalışma yapılmasını kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

ÇEŞİTLİ ÖRNEKLER:

UND 41. Olağan Genel Kurul tamamlandı. Hazırlıkları 2023 yılının son çeyreğinde başlayan UND Genel Kurul 9 Mart 2024 tarihinde İstanbul’da yapıldı. Genel kurula farklı illerden gelen 900’e yakın üye katıldı. Üyelerin 854’ü oy kullanıldı. Oyların 536’sını mavi liste 316’sını beyaz listeye verildi. 1 oy boş 1 oy geçersiz oldu. 41. Olağan Genel Kurul sonrasında UND’de yeni bir dönemin başladı.

Türkiye ekonomi gündeminde sürekli yer alan, ihracat ve ithalatın en önemli kesimini bünyesinde toplayan lojistik ve karayolu taşımacılığı başta olmak üzere tüm taşımacılık sektörünü ilgilendiren UND bir genel kurulu daha geride bıraktı. 41. Olağan Genel Kurul hazırlıkları sırasında uluslararası taşımacılar gümrük geçişlerinden, sürücü vizeleri ve yeni sürücü ve personel yetiştirilmesi, araç tedariğinden yakıt tüketimine, sigorta sistemlerine, ulaşım koridorlarından, uluslararası ilişkilere kadar temel konuları bir kez gündemlerine aldılar. Karşılaştıkları sorunları nasıl çözeceklerine dair görüş ve önerilerini ortaya koydular. UND Yönetimine 41. Olağan Genel Kurul’da iki farklı liste talip oldu. Bu listeler Şerafettin Aras ve Nagihan Soylu etrafında buluştular.

Genel Kurula hazırlık sürecinde iki grupta UND üyelerinin yoğun olduğu illerde toplantılar gerçekleştirdiler. Bu toplantılarda görüşlerini paylaştılar. Dernek Yönetiminde olan Şerafattin Aras ve ekibi derneğin mevcut yapısı ile temel görevlerini sürdürmesi ve adım adım gelişme taşımacılığı ilgilendiren tüm kesimlerle özellikle kamu kesimi ile iyi ilişkileri artırmaya yönelik bir çalışma ve yönetimin faydalı olacağı üstünde durdu. Taşımacılığın genç ve dinamik, gelişmekte olan filoların temsilcilerinin ilgi ve desteğini istedi.

Nagihan Soylu UND’nin ve üyelerinin bir dernekten daha fazla üyelerinin yaptıkları iş ve hizmetleri ile ilgili olarak her hangi bir meslek grubu ve girişimci kesiminden daha önemli olduğu üstünde durdu. UND yönetimlerinin ortaya koyacakları projelerle taşımacıların, sürücülerin karşılaştıkları sorunları çözebileceğini, kamuoyunun dikkatinin çekilmesi gerektiğini vurguladı. Başlatılacak girişimlerle yeni ekonomik alanların oluşturma potansiyeline dikkat çekti. Nagehan Soylu listesinde araç operasyon sayısı yüksekliği ile tanınan firma temsilcileri yer aldı.

9 Mart’ta yapılan toplantı da Şerafettin Aras genel kurul hazırlık aşamasında tüm üyelere ulaşıp program ve çalışmalar hakkında bilgi verdiklerini ifade etti kısa bir konuşma yaptı. 

Nagihan Soylu ise genel kurul çalışmalarında üyelere ulaştıklarını katılımcılara yönetime gelirse yapacaklarını bir kez daha anlattı. 

Genel kurul gündem maddelerinin hızla geçilmesi, katılımın yüksek olmasına rağmen katılımcıların söz alma eğilimi göstermemesi, divanın süreci hızla tamamlamaya yönelik yönetimi ile akıllarda kaldı. Oylarını kullanımı sırasında üyelerin oluşturduğu sıcak ve samimi hava ve oy sayımınının sonuçlanmasını bekleyerek sonuç açıklandıktan sonra mesleki birlik ve beraberlik havası dikkat çekti.

Yapılan seçim sonunda aşağıdaki isimler Şerafettin Aras başkanlığında derneğin yönetim organlarına görev yapacaklar. Şerafettin Aras yeni dönemde hep birlikte UND’nin ve nakliyeciliğin gelişmesi için birlik ve beraberlik içinde çalışacağını ifade etti.

YÖNETİM KURULU 

DENETLEME KURULU

YÜKSEK HAYSİYET DİVANI

YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ

İLGİLİ HABER:

Uluslararası Nakliyeciler Derneği kurulduğu 1974 yılından bu güne 50 yıllık süre içinde üyeleri, taşımacılık sektörü, ihracat ve ithalat taşımaları ile birlikte ekonomi için, Türkiye ve taşıma yapılan tüm ülkeler için bir dernekten fazlası olan UND 41. Olağan Genel Kurulu 9 Mart 2024 de yapılacak.

09.03.2024 günü saat 13:00’de İstanbul The Green Park Pendik Hotel’de yapılacak. Her UND genel kurulu gibi 41. Olağan Genel Kurulu öncesi ve genel kurul sırasında yapılan yazılı ve sözlü açıklamalar dernek üyeleri ile birlikte tüm taşımacılar, lojistikçiler, ticari taşıt sektörü, ithalat ve ihracatcılar ve kamu kesimi tarafından ilgi ile takip ediliyor. UND Genel kurulunda yönetime gelmek için Şerafettin Aras ve Nagehan Soylu önderliğinde iki listenin yarışması bekleniyor.

UND 41. Olağan Genel Kurulu’nun başlayacağı 9 Mart 2024 saat 13.00 için geri sayım ve son hazırlıklar sürüyor. Kongre uluslararası taşımacılık özellikle karayolu taşımacılığında UND üyelerinin yaptıkları hizmetin sağladıkları ekonomik katkının önemini ortaya koymalarını ve yeni dönemde UND’yi yönetecek yetkili organları belirlemelerini sağlayacak.

UND Genel Kurulu derneğin 2001 sonrasında mevcut yapısını kurumsallaştıran ve yeniden yapılanmasını sağlayan, Başkan Çetin Nuhoğlu’nun başkanlıktan istifa ederek yeni bir dönemin başlaması ve UND için yeni bir heyecan oluşmasını sağladı. Çetin Nuhoğlu’nun istifası sonrasında 2. Başkan Şerafettin Aras başkanlığa seçilerek UND’nin çalışmalarının devamını ve 41. Genel Kurulun Olağan tarihde yapılmasını sağladı. Bu süreç UND yönetiminde görev alacak yönetim kurulu ve başkan olarak UND’yi temsil edecek isimlerin uygun bir ortamda hazırlanmalarının yolu açıldı.

41. Olağan Genel Kurula hazırlık sürecinde Çetin Nuhoğlu ile çeşitli dönemler yönetimde görev almış, isimler Başkanlık için öne çıktı. Bu isimler Şerafettin Aras, Nagihan Soylu, Eyüp Bartık, Fatih Şener, Cavit Değirmenci, Ergün Bilen isimleri yeni başkan adayı olarak sıralandı. Bu süreçte ekibi ile öne çıkan isimler, sektör içi görüşmeler ve yapılan çalışmalar ile netleşti. Bu netleşme UND başkanlığı için Nagihan Soylu ve Mevcut Başkan Şerafettin Aras ve listelesi olarak şekilendi. Seçim sonrası UND’nin Hayri Ekinci ile başlayan Saffet Ulusoy, Çetin Nuhoğlu’nun uzun süre üstlendiği başkanlık yeni bir isme geçecek. Yeni başkan 50 yıllık UND’nin genel kurulunda seçilmiş 6. Başkanı olacak.

Yeni Başkan Ne Yapacak

Başkan UND’nin Türkiye ve yurt dışı temsilciliklerini, yüzlerce çalışanı, temel geliri üye aidatları ve üyelerin gönüllü katılımları ve faliyetleri sırasında derneğe yaptıkları katkılardan oluşan büyük bir bütçeyi yönetecek. Türk taşımacılığını yurt içi ve uluslararası kuruluşlarda temsil eden, kendi yatırımları ile büyük risk alan en önemli meslek örgütünü temsil edecek.

İhraç ve ithal taşımalarda kullanılan Avrupa, Asya, Afrika yollarında hizmet veren 100 bine yakın çekicinin, bu çekicilerle birlikte Türk dış ticaretinin 1.340’ı aşan UND üyesinin derneğe üye olmayan lojistik, depo, gümrük, dağıtım sektörünün, aksamadan hizmet vermesi için büyük bir sorumluluk alacak. Sektörü temsil eden resmi, yarı resmi ve özel kuruluşlarla özenli ama üye hak ve çıkarlarını gözeten ilişkiler kuracak. Bu temsili konjonktüre göre sürekli değişen koşullar altında temel UND değerlerinden ayrılmadan gerçekleştirecek.

Genel Kurul Öncesi

Başkan ve yönetim kurulu adayları UND geleneği ve büyüklüğüne uygun olarak üye sayısının fazla olduğu, Mersin, Hatay, Mardin, Kayseri, Ankara, Bolu, Düzce, İzmir, Trabzon, Hopa olmak başta olmak üzere çeşitli illerde temaslar ve toplantılar yaptılar. Yönetime talip olma nedenleri ve taşımacılığa, taşımacılığın sorunlarına bakış çözüm önerilerini ve yeni dönem yapmak istediklerini anlattılar.

Şerafettin Aras mevcut yönetimin çizgisini sürdürerek UND’nin yönetim kurulu ile birlikte bölge ve ülke çalışma grupları gibi yapılarını daha etkin çalıştırmak özellikle yeni dönemde ilgili bakanlıklar ve muhatap ülkele dernekleri ve kurumları ile işbirliği ve taşımacılığın önünde çıkan engellerin azaltılması ve haksız rekabetin önlenmesi vize geçiş belgesi gibi sorunların çözümü için çalıştıklarını, sonuç aldıklarını ve bu çalışmaları sürdüreceklerini vurguluyor. Sorunların tek tek, birlik ve beraberlik içinde, kamu ve çözümün muhatabı olan kurumlarla görüşme ve işbirliği ile olacağını mesajını veriyor.

Daha önceki dönemlerde UND çalışmalarına katılılan yönetim kurullarında görev alan Başkan Adayı Nagihan Soylu farklı başlıklarda topladığı projeleri ile üyeleri daha güçlü, daha yenilikçi ve daha başarılı bir sektör için birlikte atacağımız adımların başlangıcı olacak diyor. Proje başlıkları Online Eğitim Platformu Projesi, Dijital Satın Alma ve Tedarik Platformu Projesi Özel İndirimler ve Fırsatlar Sunan Mobil Uygulama Projesi, Dijital Kooperatif Platformu Projesi, Emeklilik ve Gayrimenkul Fonu Projesi. Organize Lojistik Bölgeleri Projesi, Sigorta Kooperatifi Projesi, İnsan Kaynakları Projesi, UND Kültür-Sanat Projesi, İğneada-Burgaz ve Hopa-Batum Feribot Projesi olarak sıralanıyor.

UND Olağan Genel Kurul Toplantı Tarih ve Saati;

09.03.2024 günü saat 13:00’de İstanbul The Green Park Pendik Hotel’de aşağıdaki gündem ile çoğunluk aranmaksızın yapılacaktır.

GÜNDEM

1 – Genel Kurula Katılma Hakkı Bulunan Üyelerin Listesinin (Hazirun Cetvelinin) imzalanması, Yoklama alınması, Toplantı ve Karar Yeter Sayılarının açıklanması ve Genel Kurul Toplantı Açılışının yapılması,

2 – Saygı Duruşu yapılması ve İstiklal Marşının okunması,

3- Genel Kurul Başkanlık Divanı seçimi ve toplantı tutanaklarının imzalanması hususunda Başkanlık Divanı’na yetki verilmesi,

4- Yönetim Kurulu Çalışma Raporu’nun okunması,

5- Yönetim Kurulu Hesap Raporu’nun okunması,

6- Denetleme Kurulu Raporu’nun okunması,

7 – Çalışma, Hesap ve Denetleme Raporları üzerine görüşme açılması,

8 – Yönetim ve Denetleme Kurulları’nın ayrı ayrı ibrası,

9- Tahmini 2024, 2025, 2026 ve 2027 yılları gelir ve giderlere ilişkin bütçelerinin okunması, görüşülmesi ve karara bağlanması,

10- Dernek Tüzüğü’ne ilişkin değişiklik önerilerinin görüşülmesi,
(Dernek Tüzüğü’nün 32. maddesinin değiştirilmesine ilişkin öneriler)

11- Yeni Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Yüksek Haysiyet Divanı ve Yüksek İstişare Konseyi asil ve yedek üyelerinin seçilmesi,

12- Dernek Yönetim Kurulu’na 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun 22. maddesi ve Dernek Tüzüğü’nün 20. maddesinin (E) bendi uyarınca, “menkul ve gayrimenkul alım ve satımı, gerekli hallerde gerek Dernek ve gerekse 3. şahıslar lehine menkul ve gayrimenkuller üzerinde ipotek tesis edilmesi” hususunda Denetim Kurulu olumlu raporu ile birlikte Yönetim Kurulunun 2/3 oy çokluğuyla yetki verilmesi hususunun görüşülmesi ve karara bağlanması,

13- Dernek Yönetim Kurulu’na mülkiyeti Derneğimize ait Çatalca arsası ile ilgili uzun süreli kiralama yetkisi verilmesi hususunun görüşülmesi ve karara bağlanması,

14- Dilek, Temenniler ve Kapanış

Otomotiv Sanayii Derneği, IPA III Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) için Sivil Toplum Eylemi (Civil Society Action Towards European Green Deal) çağrısına, “Türk Otomotiv Sanayiinin AB Yeşil Mutabakat Hedeflerini Gerçekleştirmesi Projesi” ile başvuru yaparak hibe desteği almaya hak kazandı. 4 yıl sürecek proje ile otomotiv ana ve tedarik sanayi ile OSD’nin  AB Yeşil Mutabakat hedeflerini gerçekleştirilebilmesi için kurumsal ve operasyonel yapısının geliştirilmesi, OSD’nin kamu kuruluşları ve diğer STK’lar ile iş birliğinin artırılması, AB’deki paydaşları ile iletişim ağının güçlendirilmesi ve ilgili tüm taraflar için güvenilir bilgi kaynağı oluşturulması hedefleniyor.

Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle sektörün çatı kuruluşu konumunda olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), “Türk Otomotiv Sanayiinin Mobilite Dünyasından aldığı payı artırmak” vizyonu ile  çalışmalarına hızla devam ediyor. Bu kapsamda, IPA III Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) için Sivil Toplum Eylemi (Civil Society Action Towards European Green Deal) çağrısına, “Türk Otomotiv Sanayiinin AB Yeşil Mutabakat Hedeflerini Gerçekleştirmesi Projesi” ile başvuru yapan OSD, hibe desteği almaya hak kazandı. OSD’nin elde ettiği bu başarı, AB düzenlemelerine uyum ve Türk Otomotiv Sanayiinin ihracat rekabetçiliğinin sürdürülebilirliği amacı doğrultusunda hem sivil toplum hem de Türk otomotiv sanayisi açısından büyük önem taşıyor.   

Sanayi için önemli bir dönüm noktası!

Dünya genelinde hız kazanan iklim politikaları ve her geçen gün daha da belirginleşen emisyon azaltım hedefleri ile büyük boyutlu bir yeşil ve dijital dönüşüm sürecinin içinde olan otomotiv sanayi için kritik olan proje kapsamında OSD’ye hibe desteği sağlanacak. Süresi 4 yıl olan projede, “Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği” ve “Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim” konularına odaklanılacak.

Proje ile ilgili açıklamada bulunan Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, “AB Yeşil Mutabakatı’nın hedeflerine ulaşmamızda önemli rol oynayacak olan bu proje, sürdürülebilirlik ve rekabetçiliğin korunması yolundaki kararlılığımızın önemli bir göstergesi’’ dedi. AB Delegasyonu ile güçlü bir iş birliği içinde çalışarak yürütülecek proje çıktılarının sadece otomotiv eko-sistemine değil, aynı zamanda ülkemizdeki birçok sanayi koluna ilham vererek öncü olacağını belirten Eroldu, “Derneğimiz, ortaya koyduğu bu proje ile AB Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlama sürecinde Türk otomotiv sanayisinin farkındalığı ve liderliğini ortaya koymuş oldu. Bu çabalarımızın, sektörümüzün sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Proje sürecinde yaptığımız çalışmalarla ilgili bilgileri paydaşlarımız ile paylaşarak, eko-sistemdeki tüm oyunculara ve kamuya rehberlik etmeyi ve tüm paydaşlarımız ile iş birliğimizi daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Projeyle, Avrupa Yeşil Mutabakat hedefleri kapsamında ana ve tedarik sanayi ile OSD’nin kurumsal ve operasyonel kapasitelerinin artırılması, OSD’nin kamu kuruluşları ve diğer STK’larla iş birliğinin artırılması, OSD’nin AB’deki paydaşları ile iletişim ağının güçlendirilmesi ve ilgili tüm taraflar için güvenilir bilgi kaynağı oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında, AYM ve karbonsuzlaşma konusunda AB ve Türk mevzuatının karşılaştırmalı analizinin yapılması, Türkiye’deki otomotiv eko-sisteminin uygulama kapasitesinin artırılmasına yönelik yol haritası hazırlanması, üyelerinin sürdürülebilirlik KPI’larının kaydedileceği bir veri tabanı hazırlanması, eğitim ve seminerler düzenlenmesi, ömrünü tamamlamış araçların geri dönüşümü, batarya direktifi, döngüsel ekonomi gibi konularda benchmark kapsamında AB  iyi uygulama örneklerinin yerinde incelenmesi ve ilgili paydaşların farkındalığını artırıcı aktiviteler gerçekleştirecek.

Gürbulak Sınır Kapısı’ndan çıkış yapan araç sayısının önemli ölçüde azalması ve uzun kuyruklar oluştu. UND başkanı Şerafettin Aras sektör temsilcileri ve Ticaret Bakanlığı, Bölge Ticaret Odaları, TİM ve IRU yetkilileri ile birlikte sınır kapısına gitti. Geçişlerin hızlanması için İran gümrük yetkilileri ve İran Nakliyeciler Derneği ile de bir araya gelindi.

Altyapı ve hizmet birimlerinin yetersizliği, gümrük sorunları, diplomatik ilişkilerde yaşanan gerilimlerin gümrük kapılarına ve ihracat ithalat yapan karayolu araçlarına kolayca yansıtılması, geçiş belgesi ve ülkeler arasında ki bürokratik yapı ve çalışma farklılıkları TIR anlaşması kapsamında çalışan yüzlerce, binlerce çekici ve yükün kapılarda beklemesine neden oluyor. Bekleyen sürücüler, araçlar ve yükler çok büyük ekonomik ve insani kayıplara neden oluyor. Bu durum son olarak Türkiye / İran arasında geçişleri sağlayan Gürbulakta yaşandı. Bu gelişme üzerine UND Başkanı Şerafettin Aras ve beraberindeki ilgililer Gürbulak sınır kapısını ziyaret ettiler. Kapıda sorunların çözümü için temaslarda bulundular. Konu ile ilgili olarak UND tarafından bir basın bülteni yayınlandı. Bültende UND Şerafettin Başkanı Aras, “Ticaretin artması için geçişlerin hızlanması gerekiyor. Bu sınır geçiş sayıları ile bu ülke ihracatını taşıyamayız” sözleri vurgulandı

Gürbulak SınırKapısı’nda Ocak ve Şubat aylarında aylık ortalama 265 çıkış, 125 adet giriş yapıldı. Geçiş sayıları azalınca sınır kapısında kilometrelerce Tır kuyruğu oluşurken beklemeler 10 günü buldu.

UND sorunun çözümü için ticaretin tüm paydaşlarının yer aldığı bir heyetle Gürbulak Sınır Kapısına giderek çözüm aradı. UND’nin çabaları ile sınır kapısında tüm gün süren toplantılar yapıldı. İlk toplantıya Ticaret Bakanlığı, TİM (Türkiye İhracatçıları Birliği), DAİB (Doğu Anadolu İhracatçıları Birliği), IRU ve İran Gümrük ve Ulaştırma yetkilileri de katıldı.  UND toplantının bitiminde İran gümrük ve Ulaştırma heyeti ile özel bir toplantı daha gerçekleştirdi. Ardından İran Nakliyeciler Derneği ile bir araya gelen UND, çözüm için tüm taraflara bilgi vererek sorunları ve çözüm önerilerini anlattı.

Tam kadro Toplantı

UND Başkanı Aras, yaptığı açıklamada, UND’nin bugüne kadar en çok sınır kapılarındaki sorunların çözümü için mücadele verdiğini anlatarak, “Eğer kapıları geçemezseniz ne kadar kaliteli ve rekabetçi ürün üretirseniz üretin ihraç edemezsiniz. Gürbulak Sınır Kapısı’ndan daha önce 500’e yakın araç çıkış yapıyordu. Son iki ayda ise geçen toplam araç sayısı yarı yarıya düştü. Bunu ihracatçımız da, nakliyecimiz de kabul edemez” dedi.

Gürbulak Sınır Kapısı geçiş sayılarının artırılmasının Türkiye’nin transit önemini artıracağını ve bölgesel iş birliğini teşvik edeceğin söyleyen Aras, “Ayrıca, Zengezur Koridoru’nun stratejik konumu, Türkiye’nin Orta Asya ve Güney Asya ile olan ilişkilerini derinleştirmesi açısından büyük bir potansiyel sunuyor. Bu bağlamda, Gürbulak Sınır Kapısı’nın geliştirilmesi ve kullanımının artırılması, hem Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına hem de bölgesel istikrara önemli katkılar sağlayabilir” ifadelerini kullandı.

Bu sorunu birlikte çözeceğiz

Sınır kapılarında yaşanan sorunların çözümünün kendi ellerinde olmadığını bu nedenle ticaretin tüm paydaşları ile birlikte sorunu çözeceklerini kaydeden Aras, “İhracatımızı hedeflediğimiz noktaya getireceksek, ihracat yükü taşıyan Tır’larımızın bu kapılardan beklemeden sorunsuz geçmesi gerekiyor. Çok verimli bir toplantılar yaptık. Bu sorunu hep birlikte çözeceği” diye konuştu.

İran tarafı geçiş sayılarını artıracak

UND, ilk toplantıdan sonra Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş’ün Başkanlık ettiği İran gümrük heyeti ile yapılan toplantıya katıldı. Başkan Aras, Tır’larımızın Türk ihraç yükleriyle birlikte sınır kapılarında günlerce beklemesini kabul edemeyeceklerini söyledi. Türkiye ve İran gümrük yetkilileri sınır geçişlerinin hızlandırılması için karşılıklı teatide bulundular ve geçiş sayılarının artırılacağını söylediler. 

UND ve İran nakliyeciler Derneği işibirliği yapacak

İran heyeti ile yapılan toplantının ardından İran Nakliyeciler Derneği ile de görüşen UND, yaşanan sorunun taşımalara verdiği zarara dikkat çekerek, destek istedi.  Her iki dernek yetkilileri tespitlerini ve beklentilerini anlattıktan sonra, sık sık bir araya gelerek, sorunlara ortak çözüm bulmak için iş birliği yapma kararı aldı.

Gerçekleşen görüşmelerde ortaya çıkan yol haritası neticesinde çıkış sayılarında önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Aras, hedeflerinin bu artışların kalıcı olması olduğunu aktararak, iki ülke idarelerinin bu iş birliğini koruyarak bundan sonra bu gibi sorunlara müsaade etmemesinin önemine değindi.

Aras; “Lojistik sektörünün yaşamış olduğu soruna karşı göstermiş oldukları duyarlılık için başta Ticaret Bakan Yardımcımız Sezai Uçarmak ve ekibi olmak üzere, DAİB Başkanımız Ethem Tanrıver’e, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Başaran Bayrak ve bugün burada bizi yalnız bırakmayan tüm kurum ve özel kuruluşların değerli temsilcilerine çok teşekkür ediyorum” dedi.

Likit taşıma konusunda sektörün lider taşımacı firmalarının bir araya gelmesi ile oluşan ve Ekim 2023’de resmi kuruluşu gerçekleştirilen LİKİTDER (Likit ve Dökme Ürün Taşımacılar Derneği) basına tanıtıldı.

Taşımacılık ve lojistik alanında çalışma yapan meslek grupları yeni dernekler oluşturuyorlar. Likit ve dökme ürünleri tanker / tank konteyner ile taşıyarak lojistik hizmet üreten 25 kurucu üye firmanın önderliği ve katılımı ile kurulan LİKİTDER, basın tanıtımı geçekleştirdi. LİKİTDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Tetik basın açıklamasında derneğin kuruluş amaçları ve likit ve dökme yük taşımacılığının üretim, ihracat ve ithalat içindeki önemi hatırlatıldı.

LİKİTDER’in İhracat yoluyla ülkemiz ekonomisine en çok katkı sağlayan ikinci sektör olan kimya endüstrisine uluslararası seviyede lojistik hizmet sunan üye şirketler arasında sektörel konularda görüş alışverişinde bulunmak, iş süreçlerini geliştirmek, araştırma çalışmaları düzenlemek ve uluslararası sektörel iş birliklerini güçlendirmek misyonuyla kurulduğu ifade edildi.  

Başkan Yusuf Tetik

Likit taşıma sektörünü ekipman, personel ve standartlar açısından uluslararası seviyeye taşımak; sektörün diğer dernekler ve kamu ile iletişim ve eş güdümünü sağlamak; sektöre standart, doküman, eğitim ve yazılı literatür oluşturmak; sürdürülebilirlik, çevre koruma ve ekolojik dengenin devamlılığı konulu çalışmalarda bulunmak vizyonu ile hareket eden LİKİTDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Tetik, basın toplantısında yaptığı açılış konuşmasında sektörün sorunlarını tartışmak, çıkacak mevzuatlara katkıda bulunmak, eğitimler düzenlemek ve standartlar oluşturmak amacı ile yola çıktıklarını dile getirdi. 

Yusuf Tetik, yaptığı konuşmada Ülkemizde, lojistik sektörümüz ile ilgili birçok güzide derneğimiz var ve onların varlığı sektörümüze çok ciddi katkılar sağlamaktadır. Hiçbir derneğin rakibi veya alternatifi olmadığımız gibi, hepsi ile de iş birliği içerisinde olacağımızı öncelikle belirtmek isterim. Dikkat çekmek istediğim bir diğer nokta ise, LİKİTDER’ in diğer derneklerden farklı olarak ürün grubu ve taşıma türüne göre kurulmuş ve üyeleri bu profildeki firmalardan oluşmuş bir dernek olmasıdır. Hiç şüphesiz ki STK’lar ve dernekler belirli bir gaye ve işlevleri yerine getirmek için kurulurlar ve topluma yararlı bir hizmet geliştirir, sosyal fayda üretir ve önemli bir boşluğu doldururlar. Lojistik sektörünün içinde özel bir yere sahip olan likit ve dökme ürün taşımacıları olarak bizler, sektörde daha çok teknik bilgi birikim ve deneyim gerektiren bir iş yapıyoruz. İşte bu noktada, LİKİTDER’ in amacı iş kolumuzun sorunlarını tartışmak, çıkacak mevzuatlara katkıda bulunmak, eğitimler düzenlemek ve standartlar oluşturmaktır. Ayrıca, sektör paydaşlarını ve üyelerini yurt içi ve yurt dışında pek çok platformda temsil etmektir. Gelecekte uluslararası organizasyonlar ile iş birliği içinde olup, likit ve dökme ürün taşımacılığı konusunda, ülkemizin ve üyelerimizin dünya standartları ile eş düzey bir seviyeye gelmesine ve gelişmesine katkıda bulunmak temel amacımız olacaktır.

LİKİTDER’e, dökme likit taşıma ekipman sahibi, tank konteyner işletmecisi ve acentesi niteliğindeki tüzel kişiler üye olabilir. Derneğin Maltepe ETS PLAZA adresindeki Genel Merkezin’de tüzükte ifade edilen bu amaçla kurulmuş şirketlerin üyelik başvuruları kabul edilmektedir. Bilgisini verdi.

Lojistik sektörü STK’leri arasına lojistik hizmetlerin tümünü kapsamak üzere kurulan Lojistik Hizmet Sağlayıcıları Derneği LojiDer’in katıldığı bir basın toplantısı ile duyuruldu.

Günlük hayatın alıştığımız biçimde sürmesi için taşıma, depolama, dağıtım gibi tedarik hizmetleri kentlerin büyümesi, üretim ve tüketimde çeşitlenme, ihracat ve ithalata hizmet veren kişi ve kurum sayısını artırıyor. Başlangıçta askeri bir terim olarak kullanılan “Lojistik” kavramı Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği üretim ve ticaret ve taşıma hizmetlerinin gelişmesi ve öneminin artması ile birlikte girmiş bulunuyor. Bu süreç ile birlikte bu alanda hizmet verenleri birleştiren, sektörün temsilini sağlayan mesleki organizasyon ve kurumlar oluştu. Bu kurumların arasına LojiDer Lojistik Hizmet Sağlayıcıları Derneği katıldı.

Lojider’in ilk toplantısına kurucu yönetim üyeleri ile birlikte derneğe üye olan ve Türkiye’nin çeşitli illerinde faliyet gösteren üyeler katıldılar. Toplantıda önümüzdeki aylarda ilk genel kurulunu yapacak olan derneğin üye sayısının 150’ye ulaştığı bildirildi. Lojider’in sektörde faliyet gösteren dernekler ile birlikte ama onlardan farklı olarak lojistiğin tüm alanlarını ve Türkiye’nin her yerini kapsayan bir üye ve faaliyet içinde olacağı belirtildi. Toplantıda sorulara verilen cevaplarda LojiDer’in sektörde faliyet gösteren derneklerin alternatifi veya rakibi olmadığı lojistik bir bütün olarak hem yurtiçi hem uluslar arası hizmetlerde kara, hava, deniz, demiryolu ve tüm hizmet alanlarını kapsadığı vurgulandı.

Kısa adı “LojiDer” olan derneğimizin misyonunu, “Ülkemizin her ilinde, lojistik sektöründe icra edilen tüm hizmetleri; insan, teknoloji ve sürdürülebilir sistemler odaklı, geliştirerek sektörümüzü geleceğe hazırlamak” vizyonunu ise “Lojistik sektöründe ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı verecek ulusal ve uluslararası öncü ve güçlü bir STK olmak” şeklinde belirlediğimizi bilgilerinize sunarız.

Dernek kuruluş bildirgesinde “Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ülküsü ve ortak akıl ile hareket eden ve ülkemizin her ilinde üretilen lojistik hizmetin sesi olan bir Sivil Toplum Kuruluşu olacaktır” cümlesi yer aldı. Bildiride global salgın ve 6 Şubat depremlerinde lojistiğin öneminin net bir şekilde görüldüğü vurgulandı.

2’inci Yüzyılda Lojistik

Sürdürülebilir bir tedarik zinciri tesisinde lojistik hizmetlerin önemi, teknolojinin gelişimine paralel olarak yaygınlaşan dijitalleşme, çevre kirliliği sonrası artan yeşil lojistik bilinci ve çevreye duyarlı sürdürülebilir taşımacılık modellerine talep vb. süreçlere uyum sağlamak adına proaktif hareket eden Türk Lojistik Sektörü ülkemizin iç ve dış ticaretine ve gündelik yaşam kalitemizin korunmasına, geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli katkılar vermeye devam edecektir. Ülkemizin gerek yurt içi gerekse yurt dışı ekonomik kalkınmasına ve hizmet ihracatına katkı sağlayan ve her ilimize yayılan güçlü bir lojistik ordusu bulunmaktadır.

Sivil Toplum Kuruluşları, aynı amaçlar doğrultusunda çalışan, temsil ettikleri sektör adına en güçlü ses olma sorumluluğunu üstlenen, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” sözünden hareketle tek başına değil bir ekip halinde hareket edildiğinde başarının kaçınılmaz olduğu gerçek ve tüzel kişilerin buluşma noktasıdır.

Lojistik Bir Bütündür

Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. yüzyılının ilk günü olan 30 Ekim 2023 tarihinde ülkemizde ulusal ve uluslararası lojistik hizmet sağlayan ve taşımacılık (karayolu, denizyolu, havayolu, demiryolu), depolama, katma değerli hizmetler (paketleme, etiketleme, barkodlama, paletleme vb.) sipariş ve stok yönetimi, destekleyici hizmetler (muayene, ekspertiz, gözetim, bağlama ve emniyet alra konteyner astarı serimi, fumigasyon uygulaması), gümrükleme ve lojistik hizmet sigortası alanlarında iştiğal eden firmaları aynı çatı altında bir araya getirmek amacıyla, lojistik sektöründe yeni ve güçlü bir ses olma vizyonu ile kurulmuştur.

Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği, sektörümüzde ve diğer sektörlerde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, kamu ve yerel kurum ve kuruluşları ile birlikte hareket etme kültürü ve ülküsüyle, güçlü bir lojistik ekosistemi oluşturma hedefi ile sektörümüzün gelişimi için çalışmalarını kararlılıkla sürdürecek, bölgesel ve global oluşumların üyesi olarak lojistik sektörünün gelişmesine yönelik faaliyetlere liderlik edecektir.

TMMOB adına Makina Mühendisleri Odası (MMO) yürütücülüğünde iki yılda bir düzenlenen TMMOB Sanayi Kongresi, 15-16 Aralık 2023Cuma /Cumartesi tarihlerinde Ankara’da toplanacak. Kongre Cumhuriyetin 100. Yıldönümünde Türkiye Sanayisi ve Dünyadaki Son Gelişmeler Işığında Nasıl Bir Sanayileşme? teması ile düzenleniyor.

TMMOB adına Makina Mühendisleri Odası (MMO) yürütücülüğünde iki yılda bir düzenlenen TMMOB Sanayi Kongresi, 15-16 Aralık tarihlerinde Ankara’da toplanacak. Sanayi, ekonomi, siyaset alanında dünyadaki gelişmeler, Türkiye’nin planlama-kalkınma deneyimi, mevcut program ve planlar, sanayi ve ekonomideki dönüşüm, yükseköğretim, nitelikli eleman, mühendislik, teknoloji, yapay zekâ ve ikinci yüzyılda nasıl bir sanayileşme politikası gerektiği konularının irdeleneceği kongre kamuoyuna açık olarak yapılacak.

MMO Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Bilsay Kuruç, açılış konferansındaGenel Değerlendirme/Türkiye’nin Planlama Deneyimi ve 21. Yüzyılda Sanayiye Giriş temalı bir konuşma yapacak.

Yöneticiliğini Selçuk Uluata’nın yapacağı Yeni Dünya Durumu: ABD/Atlantik İttifakı (NATO, AUKUS Paktı) ile Yükselen Güç Çin/Avrasya/BRICS Arasındaki Mücadele oturumunda, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Küresel Hegemonya Mücadelesi, Cevdet Kadri Kırımlı Çin’i Anlamak ve Çin Mucizesi, Doç. Dr. Kerem Gökten 21. Yüzyıl’da Dünya Düzeni: Çok Kutuplu, Çok Koridorlu…, Prof. Dr. Mehmet Ali Çiçekdağ ABD’nin Çin Politikası: Geçmiş ve Gelecek;

Yöneticiliğini Prof. Dr. Oktar Türel’in yapacağı Dünyada Yeni Sanayi Politikaları oturumunda, Dr. Anıl Aba Sanayi Politikası Teorisinde Yeni Açılımlar, Prof. Dr. Turan Subaşat Cumhuriyet Dönemi Ticaret Politikaları ve Bundan Sonra Yapılması Gerekenler, Doç. Dr. Serkan Öngel Değer Zincirlerinin Kırılganlıkları Artarken, Küresel Şirketlerin Yönlendiriciliğindeki Sanayi Politikalarının Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Etkileri, Gebze ve Setubal Örnekleri;

Yöneticiliğini Prof. Dr. Aziz Konukman’ın yapacağı OVP, Kalkınma Planı ve Sınai Gelişme/Makro Performans İlişkileri oturumunda, Prof. Dr. Oğuz Oyan OVP (2024-26) ve 12. Kalkınma Planı (2024-28) Bağlamında Kamu Harcamalarının Gelişimi, Prof. Dr. Öner Günçavdı Türkiye Ekonomisinde Yapısal Dönüşüm ve Gelir Dağılımı, Güldem Atabay Son Açıklanan OVP’de Sanayi Sektörü Vizyonu ve Makroekonomik Büyüklükler başlıklı sunuşlar yapacaklar.

Kongrenin ikinci gününde, yöneticiliğini Ali Ekber Çakar’ın yapacağı Sanayi Nereye Gitti/Gidiyor? başlıklı ilk oturumda,Dr. Oktay Küçükkiremitçi Türkiye’de Kişi Başına Gelir ve Sanayi Hasılası Değişimi (2004-2021 Dönemi Karşılaştırmalı Bölgesel Bir Analiz), Prof. Dr. Bilin Neyaptı Türkiye’nin Kalkınmasında Sanayinin Rolü, Prof. Dr. Erol Taymaz Türkiye İmalat Sanayiinde Yapısal Dönüşüm: Nereden Geldi, Nereye Gidiyor?;

Yöneticiliğini S. Melih Şahin’in yapacağı Kalkınma ve Sanayileşmede Nitelikli Eleman ve Teknoloji oturumunda,Mustafa Tunçgenç Ar-Ge Örgütlenmelerinin Karşılaştırmalı Bir Uluslararası Analizi, Dr. Özgür Narin Türkiye’de Teknolojik Gelişme ve Mühendis Emeği Nereye Yöneliyor?, Dr. Aytül Fırat Türkiye’de Kitlesel Yükseköğretim ve Vasıf Katmanlı Bir Kitle Olarak Mühendis İşgücü;

Yöneticiliğini Cem Nuri Aldaş’ın yapacağı Yapay Zekâ, Nesnelerin İnterneti ve Geleceğimiz oturumunda, Prof. Dr. Suat Özdemir Üretimde Geleceğe Yönelik Dönüşüm: Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zekâ, İzlem Gözükeleş Altyapı Olarak Yapay Zekâ, İlhami Türkdoğan Bulut ve Yapay Zekâ Teknolojileri ile Özgür Yazılım ve Donanım Eşitlikçi Bir Dünya İçin Ne İfade Ediyor? başlıklı sunuşlar yapacaklar.

Kongre, yöneticiliğini Prof. Dr. Aziz Konukman’ın yapacağı Kapanış Forumu ile sona erecek. Sonuç bildirisi kongrenin ardından açıklanacak ve kongrede yapılan tüm konuşmalar kitaplaştırılacak.

Nagihan Soylu, UND başkan adaylığını, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ve UND’nin ikinci 50 yılında göreve talibim” sözleri ile açıkladı. Başkan Adayı yapacaklarını sıraladı.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nde (UND) görev yaptığı yıllarda bir istatistiğe odaklandığını belirten Nagihan Soylu, organize kaçakçılık yapan uluslararası taşımacılık sayısının sektörün binde biri kadar olduğunu kaydetti. Soylu, tüm lojistik sektörünün bu binde bire göre muamele gördüğünü ve gümrük kapılarında günlerce bekletilen tırları kastederek, 4 metrekareye mahkûm edildiklerini söyledi.

“ALGIYI TERSİNE ÇEVİRECEĞİZ!..”

UND Dayanışma Platformu adına Nagihan Soylu, ekibi ile birlikte en önemli hedeflerinin bu olumsuz algıyı 6 yıl içerisinde tersine çevirmek olduğunu ifade etti.

Sektör temsilcilerinin, Yugoslavya, Afganistan, Suriye, Irak, Rusya ve Ukrayna savaşlarında, pandemide ve depremlerde gösterdikleri kahramanlıkları topluma anlatacaklarını kaydetti.

“FİNANSAL DANIŞMANLIK SİSTEMİ KURACAĞIZ!”

UND Koordinasyonunda, “Finansal Danışmanlık Sistemi” kuracaklarını belirten Soylu, “Finansal sıkıntı yaşayan üyelerimiz, öncelikle yanlarında UND’yi görecekler” dedi.

SATIN ALMA VE TEDARİK DANIŞMA SİSTEMİ KURULACAK!

Maliyetler artarken, navlun fiyatlarının düştüğü tespitini yapan Soylu, bu kısır döngüye karşı, “Satın Alma ve Tedarik Danışma Sistemi” kurarak, UND üyelerinin maliyetlerini minimuma indireceklerini ifade etti.

ORGANİZE LOJİSTİK BÖLGELERİ!..

Devletten hiçbir teşvik paketi talep etmediklerinin altını çizen Soylu, yol haritasını şöyle açıkladı: “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İBB otoriteleriyle uzun süredir görüşmeler yapıyoruz. İstanbul’un doğu ve batı girişlerine hepimizi içine alabilecek Hazine arazisi talep ediyoruz. 200 metreden, 10 bin metrekareye kadar altyapısı tamamlanmış arsaların taşımacılarımıza ücreti karşılığı verilmesini istiyoruz. Bu arsalarda binalarımızı inşa edeceğiz. Yine ofisler için plazalar inşa edilebilecek. Böylece Forwarderlik hizmeti veren meslektaşlarımız da projeye katılabilecekler.”

“YÜKSEK İSTİŞARE KURULU BAŞKANIMIZ ÇETİN NUHOĞLU”

40. Olağan Genel Kurul’da mevcut başkan Çetin Nuhoğlu’nu, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı olarak aralarında görmek istediklerini kaydetti.

“İKİNCİ 50 YILIMIZI ATAMIZA ANLATACAĞIZ!”

Yönetime geldiklerinde ilk icraatlarını, Anıtkabir’e giderek, UND’nin ikinci 50 yılını Ata’ya anlatmak olarak belirleyen Soylu, salondan büyük alkış aldı.

Soylu, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek, ivedilikle çözülmesi gereken üç yapısal sorunu ve çözüm önerilerini içeren dosyalarını paylaşacaklarını sözlerini ekledi.