Otomotiv sektörü, geleneksel yakıtlara gelişmiş alternatifler sunmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Araç ve sistem üreticileri sürdürülebilir CO2 nötr yolculuğunda öncü olmalarını sağlayacak ortaklıklar gerçekleştiriyorlar.

Iveco Group’un küresel güç aktarma organı markası FPT Industrial da ticari ve özel araçlar için yeni nesil akü teknolojileri sağlayıcısı olan Microvast ile ortaklık yürütüyor.

Microvast ve FPT Industrial arasında 2019 yılında imzalanan anlaşma kapsamında, ticari araçlar için mekanik ve termal entegrasyonun geliştirilmesi ve yüksek voltajlı akü paketlerinin endüstriyelleştirilmesi için çalışmalar yürütülüyor. 

“Elektriklendirme yolculuğunda” ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak nitelenen anlaşma kapsamında  Microvast, FPT Endüstriyel’in proje gereksinimlerine dayalı olarak dünya genelindeki üretim tesislerinden pil hücreleri ve modülleri teslim edecek. FPT Industrial da, bu pil paketlerini İtalya’nın Torino kentindeki fabrikasında monte edecek.

Bu kapsamda Microvast ilk olarak, Iveco Bus tarafından üretilen yeni Crossway Low Entry şehir otobüsleri ve şehirler arası otobüsler için komple akü sistemini sağlayacak.

Iveco Bus, 2022’de Crossway LE Electric ile ihalelere girmeye başlayacak, müşteri teslimatları ise 2023’ün ortalarından itibaren gerçekleştirilmeye başlanacak. 

Crossway Low Entry (LE) Electric için Microvast 400 ila 466 kWh arasında değişen yüksek enerji yoğunluğuna sahip bir pil paketini endüstrileştirdi. FPT tarafından onaylanan, 10 yıl kullanım ömrü sunduğu belirtilen bu yeni nesil pil takımının enerji yoğunluğu ve şarj kapasitesi açısından bir endüstri standardı oluşturacağı ileri sürüldü.  

Bir sonraki proje Daily

Microvast ve FPT Industrial’in Crossway LE Electric projesini, 2022’nin sonunda piyasaya sürülecek yeni Iveco e-Daily projesi izleyecek.

Kabin şasi segmentinde sıfır emisyon standardını belirlemede öncü olmayı hedefleyen Yeni elektrikli Daily, 37 ila 111 kWh arasında değişen 1 ila 3 pil içeren modüler bir pil konseptiyle donatılacak.

Küresel döngüsel ekonomi yaklaşımının bir parçası olarak, uzun ömürlü olacak şekilde tasarlanan kamyonlarının ömrünü daha da uzatmak için çalışan, güncellemeler yapan ve ikinci el araçlarda pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yenileyip dönüştüren Renault Trucks, özel ikinci el serisi T 01 Racing’in ardından ikinci özel modeli de sundu.

Tamamen sağlamlık üzerine tasarlanmış yeni özel serinin adı T Robust 13L. Bu yeni özel sürüm, güvenilirliği, gücü ve torku ile karakterize edilen bir DTI 13 Euro 6 Stage D motorla donatılmış. Bu motor, bir milyon kilometreden fazla bir kilometre için tasarlanmış.

Renault Trucks tasarım ekibi, T Robust 13L kabinini markanın mirasını, uzun ömürlülüğünü ve kamyonların dayanıklılığını somutlaştıracak şekilde tasarlamış. Tasarımda üreticinin imza renkleri olan gri, siyah ve kırmızı renkleri seçilmiş ve markanın amblemi olan elmasın şekline özellikle dikkat edilmiş.

Farların alt kısmına ve basamaklara kırmızı vurgular yerleştirilmiş.
T Robust 13L yazısı radyatör ızgarasına ve kapılara yerleştirilmiş.

T Robust 13L’de iç mekan da revize edilmiş: diğer şeylerin yanı sıra koltuğun yanına, araca binerken göze çarpan özel serinin adını taşıyan bir etiket yapıştırılmiş. Bumerang şeklindeki kapının içi de karbon kaplama ve özel işaretleme ile yeniden tasarlanmış.

Son olarak, nakliyecilerin gönül rahatlığıyla çalışması için Renault Trucks T Robust 13L, yeni bir araçla aynı seviyede desteğe sahip olarak sunuluyor. Araç; 3 yıl veya bir milyon kilometre garantisi ve aşınan parçalar için bir bakım anlaşması ve beklenmedik arıza sürelerini önlemek için bağlantılı bir hizmetten oluşan Excellence Predict sözleşmesi ile birlikte geliyor. 

Mars Logistics, 500 milyon TL değerindeki yatırımla yeşil lojistik alanında çalışmalarını genişleteceğini açıkladı.

Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Gökşin Günhan konuyla ilgili açıklamasında, “Çevre yönetimi, iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası ve tüm paydaşlarımız ile birlikte doğanın korunmasını hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışını şirketin tüm süreçlerine entegre ettik. Çevresel etkilerimizi; atık yönetimi, enerji verimliliği ve CO2 emisyonlarının azaltılması alanlarında yönetiyoruz. Faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon ayak izimizi ölçmek ve karbon salınımını azaltmak önümüzdeki dönem için hedeflediğimiz aksiyonlar arasında yer alıyor” dedi.

2022 yılında müşteri boyutunda da kurumsal sürdürülebilirliği geliştirmeye odaklanacaklarını belirten Günhan, daha önce uygulamaya aldıkları çalışmaları şöyle sıraladı: “2021 yılında Hadımköy Lojistik Merkezi’nde hayata geçirdiğimiz Çatı Üstü Güneş Enerjisi Santrali yatırımı, genç filo yaşını daha da düşürmek için araç yatırımları, yağmur sularının hasat edilerek tesis içinde yeniden kullanılması, tehlikeli ve tehlikesiz atıkların döngüsel ekonomiye kazandırma çalışmaları, atık kağıttan üretilmiş palet kullanımının genişletilmesi, paletlerin geri kazanılması, sıfır atık uygulamaları, evraksız ofis projesiyle kağıt tüketiminin azaltılması halihazırda uyguladığımız ve sürdüreceğimiz projelerden.”

Finansal sürdürülebilirliği takip ettikleri bu yolculukta yeni yatırımların da yolda olduğunun altını çizdi Günhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok yakın zamanda duyuracağımız yeni yatırımlarımız ve hatlarımız ile demiryolu taşımacılığının iş hacmimizdeki payını artıracağız. Çevre dostu üretim ve taşımacılık, gelecek politikasını ‘Yeşil Mutabakat’ (Green Deal) çerçevesinde oluşturan Avrupa Birliği için en büyük kriterlerden biri. Biz de Avrupa Yeşil Mutabakatı uygulamalarına uyum sağlama süreçlerimize devam ediyoruz.”

İskandinav ülkelerindeki araç sayısını her geçen gün artırmaya devam eden Yalçın Dorse, son partide  üç adet Yalçın 4DDUZ model lowloaderi daha yola çıkardı.  

BPW’nin 12 ton kapasiteli aksları ile donatılan, 3. ve 4. dingili kendinden yönlenir tipte olan araçların diğer özellikleri şöyle:

* 6,1 metre uzayabilen şasi

* Hidrolik yana kaydırmalı 4,25 mt çift rampa

* Payandalar ve birçok bağlama noktası

* Aşırı yük işaretleyicileri ile hepsi LED Aspöck Norden AB ASS3 aydınlatma sistemi

* Son teknoloji WABCO frenler

Almanya’da inşaat malzemesi taşımalarında ilk akülü elektrikli kamyon kısa süre önce Stark Deutschland firması tarafından işletmeye alındı.

Hessen eyaleti tarafından ortak finanse edilen MAN eTGM, şehirlerdeki ağır mal trafiği için güvenilir bir karbonsuzlaştırma stratejisinin geliştirilmesi için gerekli verileri sağlayacak.

Maksimum 3.100 Nm tork sağlayan 264 kW (360 hp) elektrik motoruyla çalışan TGM 26.360 E LL’nin menzili, çalışma, iklim ve topografik koşullara bağlı olarak 200 kilometreye kadar. Hidrolik direksiyon, hava kompresörü ve klima gibi yardımcı üniteler elektrikle çalıştırılıyor ve isteğe göre enerji yönetim sistemi tarafından kontrol edilerek enerji tasarrufu sağlanıyor. 

Aküler, alternatif akımla 22 veya 44 kW şarj gücüyle veya 150 kW/800V doğru akıma kadar “yüksek güçlü şarj” olarak aküler şarj edilebiliyor. Ayrıca araça monte edilmiş 2,5 tona kadar taşıma yüküne sahip 13 kW’lık bir elektrik motoruyla çalışan forklift bulunuyor.

Araç için Raab Karcher’ın Frankfurt am Main ve Darmstadt şubelerine 55 kW şarj gücüne sahip şarj istasyonları kurulmuş. MAN eTGM turlarını orada başlatacak ve bitirecek.

Stark Deutschland, merkezi Kopenhag’da bulunan Stark Group’un bir parçası ve Almanya’nın önde gelen yapı malzemeleri satıcılarından biri. Yaklaşık 260 şubede, 6.000 çalışanla, yıllık 2,5 milyar Euro’luk bir ciro gerçekleştiriliyor.

Yapı malzemeleri satıcısı, Hessen federal eyaletinin sürdürülebilir taşımacılığı teşvik etme girişimleri kapsamında 29 Kasım 2021’de de 26 tonluk eTGM’yi işletmeye almıştı.

Yıldırım Turizm, 8 adet personel servisi, 5 adet de okul minibüsü olmak üzere toplam 13 Mercedes-Benz Sprinter Minibüsü filosuna kattı.

İstanbul, Kayseri, İzmir, Sivas bölgelerinde personel, okul ve turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Yıldırım Turizm’in yeni  Sprinter araçlarının teslimat töreni, 19 Ocak’ta, Gülsoy Otomotiv Florya tesislerinde gerçekleştirildi.

Yıldırım Turizm’in CEO’su/Yönetim Kurulu Başkanı Esat Yıldırım ve Filo Sorumlusu Macit Yıldırım’a araçlarını; Mercedes-Benz Otomotiv’in Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Serdar Yaprak, Hafif Ticari Araçlar İkinci El Satış Müdürü Faruk Özer, Hafif Ticari Araçlar Filo Satış Koordinatörü Cihangir Eradagör ile Gülsoy Otomotiv’in Genel Müdürü İsmet Emre Gülsoy ve Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Ebru Taşkın Kocagil teslim etti.

Yıldırım Turizm CEO’su Esat Yıldırım, yapılan basın açıklamasında; “Temellerini bizzat 1996’da attığım Yıldırım Turizm, 1998 yılında Yıldırım Turizm Taş. Ser. Hiz. İnş. Ltd. Şirketi adı altında kurumsallaşmıştır. Şirketimizin 24 yıllık başarılı yolculuğuna katkısı olan öncelikle çalışanlarımıza, tedarikçilerimize ve referanslarıyla müşteri portföyümüzü artıran, uzun yıllardır hizmet verdiğimiz müşterilerimize teşekkürlerimi sunarım. Araç parkımızın yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan hafif ticari araç sınıfında tercihimizi 2011 yılından itibaren Mercedes-Benz markasından yana kullanıyoruz. Hem sürücülerimiz hem de yolcularımızın ihtiyaçlarına üst düzeyde cevap verebilen Sprinter’ın yeni nesli ile sürdürülebilir iş birliğimizi 13 adet Sprinter araç alarak devam ettiriyoruz” Dedi.

Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Serdar Yaprak da: “2020’de olduğu gibi 2021 yılını da yolcu taşımacılığı alanında lider olarak tamamlayarak 2022’deki teslimatlarımıza Yıldırım Turizm ile başlıyoruz. 2021’de Türkiye’deki 25. yılını kutladığımız Sprinter, 1996’dan günümüze hem personel hem de okul servisi alanlarında sektörümüzün öncelikli tercihi olmayı sürdürüyor. Sprinter araçlarımız, konfor ve güvenlik özelliklerinin yanı sıra uygun işletme maliyetleri ve düşük yakıt tüketimiyle de müşterilerimizin vazgeçilmezi oldu. Yeni Sprinter’de bunlara ek olarak Minibüs, Panelvan ve Kamyonet olmak üzere 3 ana seçenekte 1.700’ü aşkın farklı opsiyon sunuyoruz. Filosunu Mercedes-Benz Sprinter ile güçlendiren Yıldırım Turizm’e yeni araçlarının şirketlerine hayırlı olmasını diliyor, tüm Gülsoy Otomotiv çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Volvo Trucks, VNR Electric kamyonlarının güç özelliklerini %85 oranında artırdı, araç yelpazesini genişletti ve daha hızlı şarj ekledi.

VNR Electric, Volvo Trucks’ın 6 elektrikli ağır kamyon modelinden biri ve Kuzey Amerika pazarı için tasarlandı. 

İlk nesli Aralık 2020’de pazara sunulan aracın menzili 150 mile kadardı. Şimdi, 8. sınıf (15 ton ve üzeri) elektrikli kamyonun geliştirilmiş versiyonu, tek şarjla 275 mil yol alabiliyor ve 565 kWh’ye kadar enerji depolayabiliyor.

İyileştirilmiş performansı geliştirilmiş pil tasarımından ve yeni 6’lı pil paketi seçeneğinden kaynaklanan Yeni VNR ailesinde; 4×2 ve 6×4 kamyon, 4×2, 6×2 ve 6×4 çekici seçenekleri bulunuyor. 

Yeni araçlarda genişletilmiş 4 pilli sistem artık taşımada daha fazla esneklik sağlıyor. 

6×2 ve 6×4 araçlar tek bir şarjla 275 mile kadar çıkılabiliyor. 6 pilli yapılandırma ile araçların elektrifikasyonu çok çeşitli yerel ve bölgesel filo operasyonları için uygun hale getiriliyor.

Yeni Volvo VNR Electric’in 6 pilli  versiyonu 90 dakikada, 4 pilli versiyon 60 dakikada %80 şarj oluyor.

Volvo Aktif Sürücü Yardımı ve şeritten ayrılma uyarısı gibi en yeni aktif güvenlik özellikleri ile donatılan VNR Electric, akü kafesine yerleştirilmiş ek koruma ile kabin ve şasi yapımında en yüksek güvenlik standartlarına sahip. 

2030 yılına kadar satılan tüm kamyonlarının yarısının elektrikli olmasını hedefleyen Volvo Trucks, Yeni VNR Electric’in üretimine Virginia’daki New River Valley fabrikasında bu yıl içindebaşlayacak.

Volvo Trucks başkanı Roger Alm, “Nakliye sektörünün dönüşümüne öncülük etmeye kararlıyız. Sadece 8 yıl içinde hedefimiz, küresel kamyon satışlarımızın yarısının elektrikli olması. Müşteriler arasında yüksek ilgi var ve nakliyeciler için elektrikli, sürdürülebilir nakliyeler sunabilmek hızla bir rekabet avantajı haline geliyor. Bu çok cesaret verici.

Bizi Sınıf 8 araçlar için elektromobilitede dünya lideri yapan VNR Electric, kalabalık şehir caddelerinde kirliliği, gürültüyü ve trafiği azaltma taahhüdümüzün kanıtıdır” dedi.

Volvo Trucks, elektrik kamyon müşterilerine, şarj altyapı konusunda da destek oluyor. Üçüncü taraf şarj istasyonlarını seçerken tavsiyede bulunuyor. 

Ayrıca tüm VNR Electric kamyonlar, akülü elektrikli araçlar için özel olarak tasarlanmış yenilikçi bir servis sözleşmesi olan Volvo Altın Sözleşmesi ile birlikte satılıyor. Altın Sözleşme, bakım, çekme, plansız onarım ve çalışma süresi hizmetlerini içeriyor.

Volvo Financial Services de hem araçlar hem de altyapı için finansman sağlamaya yardımcı olabiliyor, böylece firmaların elektrikli kamyonlara geçişi daha kolay oluyor.

Scania yeni 13 litrelik motorları ile donattığı kamyonlarının müşteri testlerini sürdürüyor. 

DC13 173 (560 hp) motor, G33 şanzımanla donatılmış, brüt katar ağırlığı 50 ila 60 ton olan Scania 560 S çekici de, İsveç’te orman ürünleri ve geri dönüşüme giden atıkların taşımalarını gerçekleştiren Herbert Ulfhielm Fjärrtransport firması tarafından test edildi. 

Sürücü Jerry Olofsson, İsveç’in Skellefteå şehrinden Norveç’in Bodø limanına, kereste ürünleri taşıyor, dağların üzerinden geçerek 7,5 saatlik, 500 kilometrelik bir yolculuk yapıyor. Ertesi gün de bölgesel ısıtma sistemlerinde kullanılmak üzere atık ürünlerin yanı sıra talaşlar ve lastiklerle dolu olarak İsveç’e geri dönüyor.

Jerry Olofsson, geçen ilkbahardan beri kullandığı Scania 560 S ile yaptığı sürüşler hakkındaki düşüncelerini şöyle anlatıyor:

“Bizi en çok aracın yakıt tüketiminin düşüklüğü şaşırttı. Aracı sürüş tarzımı hiç değiştirmeden sürdüm.  

Scania R 490’a göre her 100 kilometrede yaklaşık 6 litre ve bazı haftalarda daha da büyük bir fark oldu. Scania R 490, 100 kilometrede 38 ila 40 litre civarında yakıt tüketiyor. Scania 560 S son zamanlarda sabit olarak 32 ila 33 litre arasında yakıt tüketti. 

Bugüne kadar verimli olan birkaç başka saha test aracımız da olmuştu, ancak şu anda bu kadar büyük fark yaratan bir kamyon olmamıştı.
Beş kamyondan oluşan filomu güncelleyecek olsaydım, yakıt tasarrufu yılda yaklaşık 30.000 Euro’ya ulaşırdı. Şirketim için bu, başka bir kamyonun taksitlerine denk geliyor.”

Saha testinde aktarma organlarının sürülebilirliği ve kabinin konforunu da çok etkileyici bulduğunu belirten Jerry, özellikle yeni güç aktarma sisteminin güvenilirliği ve kararlılığı ile 560 S’nin yeni motorunun geliştirilmişliğine dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Haftada iki kez geçtiğimiz fevkalade güzel arazi, İskandinav Dağları’nın eteklerinden tırmanışı ve kıvrımlı bir yoldan oluşuyor.

Yolun en yüksek noktası, Norveç sınırından çok uzakta değil, deniz seviyesinden 740 metre yükseklikte. Hemen ardından Norveç’e doğru %7’lik bir eğime sahip yokuş aşağı iniş var. Uzaktan bakıldığında, Haziran ortasında hala tamamen karla kaplı olan Norveç tarafında çok daha yüksek dağlar görebilirsiniz. Burada kışların çetin geçmesi gerektiği açık. Her yerde nefes kesen manzaralar var ve hatta berrak, karanlık bir kış gecesinde Kuzey Işıklarını görme şansı bile var, ancak 60 tonluk tam yüklü bir kamyonda buzlu, karlı, tek şeritli yollarda giderken bunlar pek akla gelmiyor.

Bazen eksi 40 santigrat dereceye düşüyor ve ertesi gün bir kar fırtınası oluyor, bu nedenle kamyona güvenmek ve durmaması hayati önem taşıyor. Bu kesinlikle en önemli şey: durmaması gerektiği! Diğer her şey bozulabilir, ancak motor o kadar soğukken çalışmalıdır. Bu bir ölüm kalım meselesi

Ama bu yeni kamyon stabil ve iyi çalışıyor. İyi oturuyorsunuz ve Scania’da iyi yaşıyorsunuz.” 

Jerry, kısmen daha yumuşak ve daha hızlı vites değişimi sayesinde kamyonun çok daha sessiz çalışmasından da mutlu. “Gürültülü olduğunda yorulabilirsin, bu yüzden daha sessiz ve daha rahat olduğunu takdir ediyorum. Özellikle de gidecek uzun bir yolum olduğunda.” diyor.

Jerry kamyonun performansı hakkında da şunları söylüyor: “Düşük devirlerde tork çok güçlü; hızlarda çok aşağı çekiyor, bu yüzden dengeli hissettiriyor. Bahsettiğimiz 6 silindirli bir motor, ancak birçok kişi bunun çok daha büyük bir motor olduğunu düşünüyor; sadece sessiz.

Bu kamyonun ve aktarma organlarının beklentilerimi karşıladığını söyleyebilirim. Özellikle işletmemiz için büyük bir fark yaratan düşük yakıt tüketimi nedeniyle diğer müşterilere denemelerini tavsiye edebilirim. ” 

Scania’nın yeni 13 litrelik motor platformu

• 13 litre, sıralı 6 silindirli Euro 6 motor platformu, dört farklı güç çıkışı seviyesi sunuyor: 420, 460, 500 ve 560 hp.

• Tüm motorların doğal HVO yetenekleri var. Bunlardan ikisi FAME biyodizel versiyonları olarak sipariş edilebiliyor.

• Son derece enerji verimli; Yüzde 50’ye varan Fren Termal Verimliliği (BTE), eskiden yanmalı motorların ulaşamayacağı bir rakam.

• Önemli ölçüde geliştirilmiş emisyon kontrolüne sahip Scania Twin SCR sistemi.

• Üstten çift eksantrik milli.

• Scania’nın yeni güç aktarma sistemi, uzun yol uygulamalarında tipik olarak yüzde 8’e ulaşan bir oranda yakıt tasarrufu vaat ediyor.

Ekonomi Ekoloji ile buluşuyor, mottosuyla ürünlerini optimize etmeye devam eden Kögel, intermodel taşımalar için sunduğu tank taşıyıcısını geliştirdi.

Kögel’in yeni tank konteynır taşıyıcısı Tankplex’in hafif ama sağlam bir çözüm olarak, verimlilikle birlikte daha düşük bakım ve onarım maliyetleri sağladığı belirtiliyor. 
Ayrıca Tankplex’in şasinin günlük işlerde kullanımını çok daha kolay hale getiren kullanıcı dostu iyileştirmelere sahip olduğu ifade ediliyor.

Brüt 41 ton teknik taşıma kapasiteli olan Kögel Tankplex, 20 fitlik tank konteynırlarının yanı sıra 20 fitlik ISO konteynırları ve toplam uzunluğu 7,82 metreye kadar olan takas gövdelerini taşıyor. Ayrıca 23 ve 25 fitlik tank konteynırları da 20 fitlik konteyner kilitleri kullanılarak, varış noktalarına güvenli bir şekilde ulaştırabiliyor.

Daha iyi çekiş için yük dağılımı optimizasyonu

Kögel’den yapılan açıklamada; yük dağılımını daha da iyileştirmek ve optimize edilmiş bir 5. tekerlek yükü oluşturmak için konteynırların gelecekte 300 mm ileri kaydırılmış traverslere oturacağı bildirildi. Yeni çerçeve konsepti ve bunun sonucunda artan 5.tekerlek yükü (14 ton), çekicinin tahrik aksını destekleyecek, daha iyi çekiş sağlanacak ve zorlu yol koşullarında bile güvenli sürüş davranışı sağlanacak. Yeni tasarımın bir diğer avantajı da büyük takas konteynırlarının arka kısmındaki geliştirilmiş erişilebilirlik.

Daha fazla güvenlik için standart donanım

Optimize edilmiş şaside yangın söndürücü, uyarı işareti ve paslanmaz çelik topraklama kayışı gibi ADR uyumlu güvenlik ekipmanları standart olarak bulunuyor.
Kögel Tankplex böylece EX/II, EX/III, FL, OX ve AT tehlikeli madde sınıflarının gerekliliklerini karşılıyor. Ayrıca Kögel, paslanmaz çelik bir tahliye tavası ve çerçeve içinde korunan plastik hortumların yanı sıra çıkarılabilir bir çalışma platformu da sunuyor.

Mevcut yasal gereklilikleri karşılayan yeni arka alt koruma, bir başka güvenlik yönünü de yerine getiriyor. Bu, yola olan mesafeyi daha da azaltıyor, bir çarpışma durumunda kuvvetleri iki kat emiyor ve böylece yolda güvenliğe daha fazla katkıda bulunuyor.

SAF’ın 9 tonluk disk frenli dingilleri, havalı süspansiyon ile donatılan Tankplex tank konteyner taşıyıcının boş ağırlığı yaklaşık 3250 kg.

Tank şasisi burulmaya dayanıklı, sağlam ve ağırlığı optimize edilmiş.

Korozyon koruması, nano-seramik artı KTL daldırma boya kaplaması ile sağlanıyor.

Opsiyonel olarak şasi çerçevesi tüm RAL renklerinde boyanabiliyor. 

Standart versiyonda yan koruma ve alet kutusu yer alıyor. 

Doğuş Otomotiv’in Galataport’ta hizmet veren müşteri deneyim merkezinin yeni konuğu, karavan tatiline yeni çözümler sunan Volkswagen California modeli. Galataport ziyaretçileri 27 Ocak 2022 tarihine kadar Volkswagen California’yı Doğuş Otomotiv Plus’ta yakında inceleyebilecekler.

Volkswagen Ticari Araç’ın karavan modelleri; Caddy California, California ve Grand California modellerinden oluşuyor.

Sergilen model, Volkswagen Ticari Araç’ın California model ailesine adını veren ve ilk modeli olma özelliğini taşıyor. 30 yılı aşkın bir süredir üretilmekte olan model, Transporter şasisi üzerine tasarlanmış. 25 litrelik temiz su deposu, 42 litrelik kompresörlü soğutucu içeren tam fonksiyonel mutfak ve iki adet bakım gerektirmeyen ek aküsüyle karavan tatilcilerinin önemli taleplerine cevap veren modelde, dokunmatik ekranlı karavan kontrol ünitesiyle; elektro hidrolik mekanizmalı tavanı yükselterek iç hacmi genişletmek, raylı tentenin açılıp kapanmasını sağlamak mümkün.
Bu modelde ayrıca, salon fonksiyonlu iki kişilik bank, katlanabilir kamp masası ve sandalyeleri, uzaktan kumandalı park ısıtıcısı, dönebilen ısıtmalı koltuklar yer alıyor ve 4Motion dört tekerlekten çekiş seçeneği de sunuluyor.

Ailenin en küçük üyesi: Caddy California

Caddy California, mini mutfak, kamp sandalyesi ve masası, katlanabilir yatak gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. Arka çadır özelliğiyle, ekstra bir çadıra ihtiyaç duymadan geniş bir yaşam alanı sunan Caddy California, bagajında ayarlanabilir LED aydınlatmalar, saklama çantalarıyla karavan tatilcilerinin ihtiyaçlarına cevap veriyor.
122PS gücünde TDI motoru, isteğe bağlı olarak alınabilen 4Motion dört tekerlekten çekiş seçeneğiyle, zorlu arazi koşullarında da iyi bir yol arkadaşı.

Tam anlamıyla minik bir ev: Grand California

Markanın karavan sınıfındaki üçüncü temsilcisi bu model ailesinin en genişi; Grand California.
6,80m uzunluğundaki Grand California’da ihtiyaç duyulan her şey ve bolca alan mevcut. Mutfak, 2 adet yatak, duş ve tuvaletiyle tam anlamıyla minik bir ev olan Grand California’da uydu ve TV alıcısı, açılır-kapanır tente, kamp masası ve sandalyeleri, 4 adet 230V elektrik priz, kablosuz şarj imkanları da sunuluyor. 2.0 TDI motoruyla 177 PS güç üreten ve 410 Nm tork sağlayan Grand California, 4Motion dört tekerlekten çekiş seçeneğine de sahip.