PETRONAS Madeni Yağlar (PLI), 26 – 28 Eylül 2023 tarihleri arasında Almanya’nın Essen şehrindeki Messe Essen’de gerçekleşecek olan The Bearing Show kapsamındaki Lubricant Expo’nun bir parçası olacak. Petronas’ın yeni ürünleri elektrikili araçlar için geliştirdiği ürüne dikkat çekiyor.

PLI, fuarda PETRONAS Iona markasını ve PETRONAS Iona Integra Plus adlı tam sentetik, e-Şanzıman sıvısını tanıtacak. Firma yeni ürünleri ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Elektrik motorunun şanzıman yağından mekanik olarak yalıtıldığı elektrikli şanzımanlar için optimize edilen bu özel sıvı, performansı ve parça dayanıklılığı sağlamak üzere özel olarak geliştirildi.

PLI Teknoloji Grup Sorumlusu Ravi Tallamraju konuya ilişkin olarak “IVECO ve FPT ile birlikte, performansı en üst düzeye çıkarma hedefiyle eDAILY için yeni sıvılar geliştirdik. PETRONAS Iona Integra Plus, e-Transfer kutusundaki çalkalanma kaynaklı kayıpları azaltmanın yanı sıra, sistemin daha yüksek viskoziteli standart sıvılarla karşılaştırılabilir dayanıklılıkta olmasını, güvenlik gereksinimlerini karşılamasını ve yüksek sıcaklıklarda bile mükemmel oksidasyon özellikleri sunmasını sağlıyor. açıklamasını yapıyor.

FPT Industrial e-Powertrain Pazarlama Müdürü Alice Orsi, “Yeni teknolojiler, potansiyellerinin tamamını kullanmak için yeni yöntemler gerektiriyor, bu nedenle PETRONAS Madeni Yağlar ve IVECO işbirliği, IVECO eDAILY serisi için eCD140 Merkezi Sürüş Sisteminin heyecan verici performansını garanti etmek ve zaman içinde daha da iyileştirmek için özel olarak tasarlanmış bir sıvı geliştirmek için kilit bir rol oynuyor.” diyor.

eDAILY ayrıca verimliliği en üst düzeye çıkarmak ve yönetmeliklerdeki en son gereksinimleri karşılamak için, hafif ve ağır ticari araçlar da dahil olmak üzere tüm IVECO akslarına uyumlu olarak geliştirilen 75W-85 aks sıvısı PETRONAS Tutela Axle 900 HD’yi de kullanacak.”

PLI ayrıca PETRONAS’ın endüstriyel uygulamalara yönelik yeni ve eksiksiz yüksek nitelikli ürün yelpazesini içeren PETRONAS Endüstriyel Çözümler konseptini de sergileme fırsatını da yakalıyor. 

Sürekli üretim ortamında, makine duruşu enerji maliyetleriyle birlikte en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. PETRONAS Endüstriyel Çözümleri kapsamında sunulan ürünler, en gelişmiş ürün denemeleri ve yağdaki bozulma seviyesini tahmin eden bir analiz sistemiyle geliştirildi. Bu, bakım için ihtiyaç duyulan müdahaleleri programlayarak sorunları daha büyük bir kesinlik ve hassasiyetle belirlememize olanak tanıyor, böylelikle yedek parça bekleme süresini azaltıyor ya da tamamen ortadan kaldırıyor ve makine ömrünün uzatılmasına katkı sağlıyor. PLI, müşterileriyle birlikte onların ihtiyaçları ve zorluklarını derinlemesine anlamak için bir takım olarak çalışıyor. Küresel çaptaki uzman ekibi, performansı optimize etmek ve endüstriyel dayanıklılığı artırmak için yenilikçi, enerji verimli çözümler sunmak ve aynı zamanda çevresel etkiyi en aza indirgeme amacıyla çalışmalarına devam ediyor. 

Avrupa’nın ilk ücretsiz katılımlı fuar ve konferansı

Avrupa’nın ilk ücretsiz katılımlı fuar ve konferansı olan Lubricant Expo and The Bearing Show, madeni yağ ve rulman çözümü üreticilerini son kullanıcıların yanı sıra tüm kimyasal ve ekipman tedarik zinciriyle buluşturuyor.

Fuarda sergilenecek teknolojiler arasında madeni yağlar, yağlama teknolojisi, sensörler, AI (Yapay Zeka) sistemleri, durum izleme, filtrasyon, otomasyon, katkı maddeleri, baz yağlar, depolama ve lojistik çözümleri, mühendislik hizmetleri, test ve analiz çözümleri, bilyalı rulmanlar, makaralı rulmanlar, monte rulmanlar, takımlar ve çok daha fazlası yer alıyor.

Lubricant Expo ve The Bearing Show, bu ihtiyaçları ele alan ürün ve teknolojileri sergilemek için mükemmel bir platform sunmanın yanı sıra, katılımcılara mühendisliğe dair gerçek dünyadaki zorlukları çözmek için ihtiyaç duydukları bilgileri edinme, yeni ürünleri tanıma, uzmanlardan bilgi alma ve sektörle etkileşim kurma fırsatı sağlıyor.

Deisl-Beton, Avusturya’nın Allison 9610 Arazi Serisi^TM (ORS) tam otomatik şanzımanla donatılmış ilk Volvo R100E sabit damperli kamyonunu Tenneck’teki Sulzau kaya madeni işletmesinde bir yılı aşkın bir süredir başarıyla kullanıyor. Kamyon, madenden Salzburg Alpleri’ndeki kırma tesisine kadar dar, taşlı yollar ve zorlu arazilerde ağır tonajlı gevşetilmiş kayaları taşıyor. 783 kW Cummins QST30 motorla eşleştirilen Allison 9610 ORS şanzıman, aracın dik, taşlı yollarda güvenli bir şekilde ilerlemesine ve yük başına 100 metrik ton taşımasına olanak tanıyor.

Deisl-Beton, Salzburg yakınlarında bulunan Sulzau taş ocağını işletiyor. Taş ocağı, yüksekliği 2.000 metreyi aşan dağ masiflerinin eteklerindeki bir vadi havzasında yer alıyor. İnşaat sektörü için önemli bir hammadde olarak çıkarılan kireç/dolomit, yerel sanayiye taş, asfalt ve beton sağlıyor. Deisl, bu zorlu çalışmaları kapsamında yılda 600.000 tona kadar olan büyük miktarlarda kayayı uygun maliyetli ve güvenilir bir şekilde taşıyabilmek için yüksek yükleme kapasitesine sahip bir damperli kamyona ihtiyaç duyuyordu.

Bu doğrultuda işletme, daha küçük bir damperli kamyonun yerini almak üzere yeni bir Volvo R100E modelinde karar kıldı. Volvo R100E’nin bir önceki Terex TR70 aracına göre %30 daha yüksek olan 64 m³ boşaltma kapasitesi, üretkenliği olumlu yönde etkiledi ve her yükün ton başına maliyetini önemli ölçüde azalttı.

Deisl-Beton Genel Müdürü Christopher Deisl, açıklamasında; “Yüksek taşıma kapasitesine sahip, güvenilir ve sürüşü kolay olan sağlam şasili bir damperli kamyon talebimiz vardı. Geçmişte Allison ile yaşadığımız olumlu deneyimler doğrultusunda özellikle Allison tam otomatik şanzıman donanımlı yeni bir damperli kamyon arayışına girdik. Yeni aracımızdan son derece memnunuz. Daha kısa sürede daha fazla yükü yönetebilmemizi sağlaması sayesinde üretkenliği arttırdı. Dolayısıyla operatörlerin ve damperli kamyonun çalışma süresi azaltıldı. Önceki aracımız ile karşılaştırıldığında taşınan ton başına maliyetler oldukça düşük. Ayrıca zaman tasarrufu da büyük ölçüde fayda sağladı. Artık gerekli miktardaki malzemeyi, daha kısa sürede ocağa taşıyabiliyoruz. Bu, özellikle sürücü sıkıntısı yaşadığımız zamanlarda değerli olan sürücü çalışma saatlerini azaltmamızı sağlıyor” diye belirtti. 

R100E, Deisl’in birkaç yılda bir yenilemeyi planladığı bir araç değil. Christopher Deisl; “En az 20 yıl sorunsuz çalışacak, güvenilir motor ve şanzıman teknolojisiyle donatılmış, sağlam bir araca ihtiyacımız var. Allison ağır hizmet ORS şanzımanın bu ihtiyacımızı karşılayacağını düşünüyorum” dedi. 

Volvo, yaklaşık 100 tonluk kaya yüklerini, yük başına yaklaşık bir kilometrelik toplam mesafeye taşıyor. Bir gün boyunca 80 ila 100 kilometre arasında bir mesafe kat ediyor ancak saatte 50 kilometre olan teorik maksimum hızına ulaşmıyor. Bu ağır yüklerin çeşitli taş ocağı seviyelerinde sürekli olarak taşınması, aracı ve aktarma organlarında kesintisiz bir baskı yaratıyor. 

Aslında eski uzun yol kamyon sürücüsü olan Rupert Wieland; “Bunun gibi 1,000 beygirin üzerinde güce ve tam otomatik şanzımana sahip bir araç gerçekten özel” diyor. Damperli kamyonu yükleyen ekskavatör ile kırma tesisi arasındaki mesafeyi saatte yaklaşık dört ila beş kez kat eden Rupert, şöyle açıklıyor; “Tam otomatik şanzıman, damper kullanımının neredeyse bir binek araç gibi çok kolay olmasını sağlıyor. Dik yokuşlarda bile Allison şanzıman saat gibi vites değiştiriyor. Geri alma veya vites değiştirme kesintisi yaşanmıyor. Bu teknolojiyle, kendimi gerçekten güvende hissediyorum ve işim eğlenceli hale geliyor.” 

11 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğinde ve 5 metre yüksekliğindeki devasa boyutlarına rağmen R100E, son derece yüksek manevra kabiliyetine sahip. Taş ocağında iki dingilli sisteminin faydaları özellikle belirgin oluyor. Yalnızca 13 metrelik dar dönüş çapı sayesinde etkileyici manevra kabiliyeti ve düşük dönme direnci ve lastik aşınması sayesinde düşük işletme maliyetleri sunuyor. 

Deisl; “Bizim için araçlarımızın yalnızca rutin bakım ve denetimler için duraksaması çok önemli. Allison sayesinde ocağımızda daha az kesinti yaşanacağından eminiz” diyor. 

Volvo’nun Avusturyalı bayisi Ascendum’unda satış temsilcisi olan Lukas Exenberger ise; “Tam otomatik şanzımanlar, manuel ve otomatikleştirilmiş manuel şanzımanlara göre daha az bakım gerektiriyor ve daha uzun hizmet ömrüne sahip. Deisl-Beton’un ihtiyaçlarını karşılamak üzere Volvo R100E, Allison 9610 ORS şanzımanla tasarlandı. R100E, zorlu operasyonların üstesinden gelebilen bir araç. Birleştirilmiş ve güçlendirilmiş aktarma organları, yüksek tork, eşsiz çekiş gücü ve mükemmel çekiş sağlıyor. Bu da sefer sürelerini azaltıyor” şeklinde açıkladı. 

Allison 9610 ORS şanzımanlar, en zorlu inşaat ve madencilik uygulamaları için tasarlanmıştır. Tork konvertörü aracılığıyla tekerleklere diğer şanzıman teknolojilerinden daha fazla güç aktaran Kesintisiz Güç Teknolojisi™ özelliğine sahip Allison tam otomatik şanzıman ile vites değiştirirken çekiş gücünde herhangi bir kesinti yaşanmıyor ve operatör, aracın tam kontrolüne sahip oluyor. İki vitesli geri vites, gelişmiş vites değiştirme kalitesi için entegre trim yükseltme sistemi ve optimize edilmiş vites aralıkları ile 9610 şanzıman, aşırı ağır hizmet uygulamalarında kullanım için mükemmel bir çözüm sunuyor. 

Allison şanzımanlar, yakıt tüketimini azaltmak için vites değiştirme noktalarını otomatik olarak seçiyor. Damperli kamyonun gövdesi boş olduğunda, şanzıman daha az yakıt tüketmek için daha düşük motor hızlarında vites değiştiriyor. Tam yüklendiğinde ise şanzıman daha fazla güç sağlamak için daha yüksek motor devirlerinde vites değiştiriyor. Ayrıca Allison şanzımanlar, hidrolik retarderin yokuş aşağı hızı korumasını sağlamak ve servis freni uygulama ihtiyacını azaltmak için vites küçültmeyi de kontrol ediyor. Operatörün sürüş koşullarına en uygun farklı çalışma modları arasında seçim yapmasına da olanak tanıyor.

İklim değişikliğinin önlenmesine yönelik anlaşma ve düzenlemelerden etkinlenen sektörlerin arasında demir çelik üretimi ilk sıralarda yer alıyor. Demir çelik üretimi tüm endüstriler ve hayatın neredeyse tüm alanlarını etkiliyor. SSAB, yeni iklim teknolojilerinin ölçeğinin büyütülüp kullanıma sunulması konusunda bu tutkunun nasıl artırılacağı ve hızlandırılacağı konusundaki tartışmalara katkıda bulunuyor.

Demir çelik ve tüm sektörlerde karbonsuzlaşma endüstrilerin temel uğraş alanları arasında. Bu amaçla SSAB yöneticileri Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde Climate Week NYC ile birlikte çeşitli etkinliklere katıldı. Hükümetler ve politika yapıcılar, sıfıra yakın emisyonlu malzeme ve ürünler için pazarlar yaratmanın yanı sıra eşit bir oyun alanı sağlamaya odaklanıyor.

Üreticilerin müşterilerin ve tüketicilerin, Çevresel Ürün Beyanlarına dayandırılması gereken çelik ürünlerdeki karbon ayak izini anlayıp karşılaştırabilmeleri gerekiyor.

SSAB, çelik endüstrisinde yeşil geçişe öncülük ediyor ve 2022’de stratejik müşterilerine 500 ton fosilsiz çelik sevkiyatı gerçekleştirdi. Ortaklarımız LKAB ve Vattenfall ile birlikte geliştirilen çığır açan HYBRIT teknolojisinin pilot ölçekte çalıştığı kanıtlandı ve SSAB, fosilsiz değer zincirleri geliştirmek için stratejik müşterilerle birlikte çalışıyor.

SSAB ayrıca karbon emisyonlarının nasıl ölçüleceği, raporlanacağı ve doğrulanacağı konusunda ortak bir metodoloji görmek istiyor. Bu, tüm çelik üretimi üretim süreçleri için karbondan arındırma çabaları konusunda şeffaflık yaratacaktır. Aynı zamanda çelik endüstrisi karbon raporlamasının güvenilirliğini de koruyacak ve artıracaktır.

Karbonsuzlaşma çalışmalarına katılan SSAB CTO’su Martin Pei , SSAB, yeşil geçişin sadece gerekli değil, aynı zamanda mümkün olduğuna inanıyor.  “İklim dostu bir gelecek çok yakında, ancak bunun için iklim değişikliğine yönelik istek ve hızın artması gerekiyor, buna olanak sağlayan politika çerçevelerinin oluşturulması da dahil. 

SSAB ve ortakları, fosil içermeyen çelik teknolojimizin işe yaradığını zaten kanıtladılar ve artık üretimi artırma konusunda istekliler. Martin Pei, “Çelik, küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık %7-9’unu temsil ediyor , ancak çeliğe her yerde ihtiyaç varGeçiş olmadan çelik sektörünün küresel iklim hedeflerine ulaşması zor olacak.” diyor

Martin Pei madencilik ve metal endüstrisinde kanıtlanmış bir çalışma geçmişine sahip. Deneyimli Genel Müdür Yardımcısı. Ar-Ge, Müzakere, Satış, Uluslararası işletme, Yalın Üretim, Değişim yönetimi ve Uluslararası Satış konularında uzman. Stockholm İsveç Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden (KTH) Metalurji ve Malzeme Bilimine odaklanan doktora derecesine sahip güçlü teknoloji uzmanı.

İsveç’in amiral gemisi endüstriyel projesi HYBRİD – Hydrogen Breakthrough Ironmaking Technology’nin başlatıcısı, HYBRİT Development AB Yönetim Kurulu Başkanı, SSAB, LKAB ve Vattenfall’dan bir üst düzey karar alıcılardan.

2017’den beri İsveç Kraliyet Mühendislik Bilimleri Akademisi (IVA) üyesi

Sertrans Logistics, e-ticaret operasyonlarında yüksek büyüme oranının etkisiyle yeni istihdam imkânı yaratmaya devam ediyor. Şirket, e-ticaret lojistiği operasyonlarında görevlendirilmek üzere 1400 mavi yaka çalışanı işe alacağını duyurdu.

Sertrans Logistics, yurt içinde ve yurt dışında yaptığı yatırımlarla büyümesini sürdürüyor. Bu büyüme sektörde istihdam kapasitesini arttırıyor. Sertrans Logistics, İstanbul Hadımköy e-ticaret deposunda 1400 mavi yaka çalışan istihdamını gerçekleştireceği bir basın bülteni ile duyuruldu. Firma E-ticaret lojistiği alanında mevcutta 140 bin metrekarelik depolama alanıyla yerel ve global birçok markaya hizmet veriyor.

2030 yılına kadar 140 bin metrekare olan yurt içi depolama kapasitesini 250 bin metrekarenin üzerine çıkarmayı hedefleyen Sertrans Logistics’in çalışan sayısı bu alımla birlikte önemli oranda artacak.

Tek seferde 1400 mavi yakayı işe alacak
Yaratılan istihdam ile ilgili açıklama yapan Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş “E-ticaret lojistiği alanında ülkemizde hizmet vermeye başlayan ilk lojistik şirketi olarak, 140 bin metrekarelik depolama alanımız ve 8 milyon online ürün kapasitemizle ülkemizde ve dünyada pek çok markaya hizmet veriyoruz. Son iki yılda depolama kapasitemizi yüzde 100’e yakın büyüttük. Bu büyümeyi yapacağımız yeni yatırımlarla sürdürülebilir kılmak en önemli önceliğimiz. E-ticaret lojistiği alanındaki hızlı büyümenin etkisiyle yeni iş imkânı sağlama adına da önemli adımlar atıyoruz. Bu noktada e-ticaret lojistiği operasyonlarında görevlendirilmek üzere, önümüzdeki iki ay içinde toplamda 1400 mavi yaka çalışanı Sertrans ailesine katma hedefimiz var. Şu anki planlamamız, bu sayının yaklaşık yarısının sürekli istihdam, diğer yarısının ise geçici istihdam şeklinde yapılması. Ancak ecom operasyonlarında hızlı büyümemiz sürdüğü için geçici olarak istihdam edilen kişilerin sürekli istihdama geçme yüzdesi oldukça yüksek. Tüm dünyanın içinden geçtiği ekonomik dar boğaz düşünüldüğünde tek seferde bu kadar yüksek sayıda istihdamı sağlıyor olmak son derece önemli. Sertrans’ın yapacağı her yeni yatırım yeni iş imkanları yaratma adına da önemli imkanlar sunuyor. Bu noktada önümüzdeki dönemde ülke istihdamının gelişimine katkı vermeyi sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.

Şirket tarafından yapılan açıklamada başvuruların şirket web sitesi üzerinden yapılabileceği ve asgarı ücretin üstünde aylık gelir, devamlılık primi, çeşitli ayni ve nakdi yan hakların yanı sıra servis imkânı da sunulacağı belirtiliyor.

Aşin Motorlu Araçlar, kuralların ve yapılacak her bakımın toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Ticari araç sürücülerinin dikkat etmesi gereken noktaları tekrar hatırlatan Mercedes-Benz Ticari Araçlar Satış Sonrası Yetkili Servisi Aşin Motorlu Araçlar tüm ticari araç sahiplerine çağrı yaptı!

2022 yılında yaşanan ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 321 bin 485 taşıtın yüzde 14,2’si kamyonet, yüzde 2,5’i minibüs, yüzde 2,3’ü çekici, yüzde 2,1’i kamyon, yüzde 1,9’u otobüs şeklinde sıralandı. Aşin Motorlu Araçlar Genel Müdürü Okan Erdem, “Frenlerinden lastiklerine, aydınlatma grubuna kadar eksikleri olan her ticari araç günün Medyada hemen her gün gündeme gelen ticari araç kazalarının tesadüf olmadığını ve büyük oranda araç sahiplerinin ihmaller zincirinden kaynaklandığını bildirdi. Okan Erdem, bakım ve kontrollerle kurallara uymanın önemini tekrar hatırlattı. Kazalar toplumsal kayıplara neden oluyor. Kurallara uymak, bakımları aksatmamak, sosyal ve toplumsal bir sorumluluktur. Bu bizim tüm ticari araç sahiplerine çağrı olduğunu bildirdi. Yayınlanan basın açıklamasında aşağıdaki konulara dikkat çekildi.

Kalitesiz kaplanmış lastikler, bakımsız fren sistemleri trafikte dehşet saçmaya hazır bekliyor

Artan maliyetler nedeniyle birçok ticari araç sürücüsünün bakım ve kontrolleri aksattığını söyleyen Erdem, “Bakımları yapılmamış, elemanları aşınmış fren sistemleri tonlarca yükün altında gerekli güvenliği sağlayamaz. Yine sıfır lastik almak yerine uygulanan kaplama lastikler her an patlamaya veya aracı yoldan çıkarmaya müsait şekilde bekliyor. Yetersiz, çalışmayan farlar, stoplar, yan aydınlatmalar, görüş mesafesi kötü olan yollarda tehlike saçıyor. Gerekli bakım ve kontrollerin yapılması Türkiye’de yaşayan her fert için çok önemli.” açıklamasını yaptı.

İstiap hadleri aşılıyor, yükler açık geziliyor, şantiye çıkışlarında temizlik yapılmıyor

Özellikle ağır vasıtalarda kurallara uygunluk seviyesinin düşük olduğuna değinen Erdem, ticari araç sürücülerine çağrıda bulundu: “İstiap haddi aşılan, gerekli saklama ve kasa kapama önlemleri alınmadan trafiğe çıkan ağır vasıtalara her gün şahit oluyoruz. Uyulmayan her kural hepimizi tehlikeye atıyor. Şantiyelerde gerekli temizlikler yapılmadan yollara çıkan hafriyat kamyonları ise saçtığı kum, çakıllarla diğer araçları tehlikeye attığı gibi şehirlerde çok ciddi kirliliğe sebep oluyor. Ticari araç sahipleri ve sürücülerinin tüm bu hususlara önemle dikkat etmesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz. Gerekirse yaptırım ve cezaların artırılması da caydırıcı olacaktır.”

CW Enerji, EIF Gaziantep Güneş Enerji Fuarı’nda yer alarak yenilikçi ürünlerini ziyaretçilerle buluşturdu.

20-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen fuar hakkında açıklamalarda bulunan CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenen 16. EIF Gaziantep Güneş Enerji Fuarı’nda geliştirdikleri ürünlerini sergilediklerini söyledi.

Fuar katılımları ile geliştirdikleri ürünleri sektör temsilcileri ile buluşturduklarını ifade eden Sarvan, “Bu tarz fuarlar sektörümüzün gelişmesi ve ilerlemesi açısından oldukça güzel fırsatlar sunuyor. Bu fuarda da faydalı görüşmeler gerçekleştirdik. Alanında uzman ekibimizle birlikte AR-GE çalışmalarımız sonucu hataya geçirdiğimiz ürünlerimizi sergiledik. Yerli ve milli olan güneş panellerimizi geniş ürün yelpazemiz ile tanıttık” dedi.

Ülkemize katma değer sağlamaya devam edeceğiz

Yenilenebilir enerji sektörünün gelişmeye çok açık bir alan olduğunu dile getiren Sarvan, CW Enerji olarak yeni ürünler ve yeni teknolojiler geliştirmeye devam ettiklerini kaydetti.

Bu kapsamda; sektörün gelişimine katkı sağlayacak her türlü organizasyonda yer almaya özen gösterdiklerini ifade eden Sarvan, “Sektörümüzün ihtiyaç duyduğu çözümleri sunmak hedefiyle alanında uzman kadromuzla birlikte hızla çalışıyoruz. Sektörümüzün gelişimine katkı sağlamak adına kendimizi sürekli geliştirmeyi ve yeni teknolojileri bünyemize katmayı sürdüreceğiz. Bundan sonra da bu tür organizasyonlarda yer almayı sürdürecek ve çok çalışarak ülkemize katma değer sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.  

Kâmil Koç, filosunu yenilemeye devam ediyor. Kâmil Koç’un Erzurum acentesi olarak, faaliyetlerini sürdüren Karagül Holding & Arif Şenkuş, yeni otobüs yatırımları kapsamında filosuna 13 adet, sıfır kilometre TEMSA Maraton kattı.

Türkiye’nin ilk karayolu yolcu taşıma firması olarak, 97 yıldır sektörde başarıyla hizmet veren Kâmil Koç, filosunu son model otobüslerle güçlendirmeyi sürdürüyor. Kâmil Koç’un, yolculuk deneyimini hale getirme yaklaşımı doğrultusunda firmanın Erzurum acentesi Karagül Holding & Arif Şenkuş, filosunu son model otobüslerle güçlendirdi.

“Yenilikçi filomuz ile bugün Türkiye’nin en çok tercih edilen markasıyız”

Törende konuşan Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, son model araçlarla yolculuk deneyimini çok daha üst seviyeye çıkardıklarını belirterek, şunları söyledi;

“Kâmil Koç olarak, işimizi yaparken daima en iyiyi sunma hedefiyle çalışıyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde de bugün Türkiye’nin en çok tercih edilen markasıyız. Bugün de kurulduğu 2015’den bu yana bizim Erzurum acentemiz olarak, başarıyla bölge insanına hizmet veren Karagül Holding & Arif Şenkuş’un yeni araçlarını teslim almanın heyecanını yaşıyoruz. Yeni araçlarımızla birlikte filomuz bugün çok daha genç ve çok daha dinamik hale geldi. Yeni yatırımlarla Kâmil Koç’un hizmet kalitesine yaraşır bir şekilde araç filomuzu gençleştirmeye ve yolcularımıza en yeni araçlarımızla hizmet sunmaya devam edeceğiz. Yeni otobüslerimiz markamıza, firmamıza ve yolcularımıza hayırlı olsun.”

“Kâmil Koç ismine yaraşır araç ve hizmet kalitesi

Karagül Holding & Arif Şenkuş’un firması sahipleri Arif Şenkuş ve Ekran Karagül de, şunları söylediler: “Kâmil koç gibi seyahat sektöründe ilkleri gerçekleştirmiş bir köklü marka altında çalışıyorsanız, daima en iyiyi sunmalısınız. Çünkü araçlarınızda taşıdığınız marka isminin sektörde çok özel bir yeri var ve o isme yaraşır araçlarla yine o isme yaraşır bir hizmet kalitesi ile çalışmalısınız. Biz de böylesine güçlü ve sektörün lideri bir marka altında çalışmaktan, yol arkadaşlığı yapmaktan çok mutlu ve gururluyuz. Kâmil Koç’un adını ve hizmet kalitesini en iyi şekilde teslim etmek için de bugün filomuzu 13 adet yeni TEMSA Maraton ile güçlendirdik. Yeni araçlarımız ile yolcularımıza çok daha keyifli ve konforlu bir seyahat deneyimi yaşatacağız. Yeni araçlarımızın hem markamıza hem bizlere hem de yolcularımıza hayırlı olmasını diliyoruz.”

FIAT markası Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere, 2007 yılından itibaren Tofaş’ta üretilerek dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilen ve Türkiye’de hafif ticari araç pazarının en çok tercih edilen modellerinden biri olan Fiat Fiorino’nun, 100.Yıl Özel Seri’sini piyasaya sundu. Türk bayrağının renklerinden ilham alınarak tasarlanan Fiorino 100.Yıl özel serisi, Cumhuriyet’in kuruluş yılını temsilen sınırlı sayıda 1923 adet üretilecek. 

2007 yılından itibaren Tofaş’ta üretilerek, dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilen ve Türkiye’deki hafif ticari araç pazarının da en çok tercih edilen modellerinden biri olan Fiat Fiorino, Cumhuriyetin 100. yılına özel yeni bir seriyle piyasaya  sunuldu. 

Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak ve bu özel yıldönümünün hatırasını ölümsüzleştirmek üzere tasarlanan Fiorino 100. Yıl Özel Serisinde, Türk Bayrağı’ndan esinlenerek yaratılan yeni tasarımsal özellikler ile birlikte aracın iç ve dış tasarımında 100. yıl logo kullanımları yer alıyor. 

Türk bayrağının renklerinden ilham alındı, 1923 adet üretilecek

Türk bayrağının renklerinden ilham alınarak tasarlanan Fiorino 100. Yıl Özel Serisi’nde; aracın önünde konumlandırılan kırmızı renkli FIAT logosu, yan ayna kapakları ve kırmızı detayları içeren 16’inç titanyum gri alaşımlı jantlar, sadece beyaz olarak sunulan gövde rengi ile bütünleşiyor. Cumhuriyet’in 100. Yılına özel olarak tasarlanan 100. Yıl logosu, aracın her iki yanında yer alan çıtalar üzerinde, ön cam kenarında ve  arka kapı üzerinde yer alırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuzluğunu vurguluyor. Siyah ve beyaz renkleriyle dikkat çeken çift renkli arka kapı, ise aracın diğerlerinden farklılaşmasını sağlıyor.

Fiorino’nun yeni 100. Yıl Özel Serisi’nin iç tasarımında ise, kırmızı dikişli deri direksiyon simidi, vites körüğü ve vites topuzu; kırmızı desenli koltuklar,  kırmızı koltuk dikişleri; koltuk sırtlıklarında ve orta konsoldaki 100.yıl logosu aracın özgün konseptini tamamlayan unsurlar olarak öne çıkıyor. 

Cumhuriyet’in kuruluş yılını temsilen toplamda 1923 adet üretilecek olan Fiorino 100. Yıl Serisinde orta konsolunda, aracın numarasının yazılı olduğu Özel Seri Numara Rozeti de yer alıyor.

Fiorino 100.yıl özel serisi özgün tasarımının yanı sıra, konfor, teknoloji ve ekonomiyi tek potada birleştiriyor

Fiat Fiorino, kompakt boyutu, fonksiyonel yapısı, sürüş özellikleri, yüksek dayanıklılık seviyesi, ekonomik ve çevreci özellikleriyle öne çıkıyor. Fiorino, 100. Yıl Özel Serisi’nde EBD destekli ABS, ESP, ASR, yokuş kalkış desteği, sürücü ve yolcu ön ve yan hava yastığı, klima, yağmur sensörü, karanlık sensörü, ısıtmalı ön sürücü ve yolcu koltukları, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, fonksiyonel deri direksiyon simidi ve vites topuzu, alüminyum alaşımlı jantlar, 7 inç tablet ekran ile Apple CarPlay ve Android Auto teknolojisini standart olarak yer alıyor.  

Fiorino Combi 1.3 Mjet 95 HP versiyon ile devreye alınan özel seri 690 Bin 900 TL’lik fiyat ile satışa sunuluyor. 

Hyundai’nin Çek Cumhuriyeti’ndeki fabrikasında üreterek 40’tan fazla ülkeye ihraç edilen KONA, kullanıcılarına gerçek bir elektrikli otomobil deneyimi sunmanın yanı sıra günlük kullanımda da konfor için daha geniş bir çeşitlilikle benzinli ve hibrit modelleri ile sunuluyor.

Yeni KONA, B-SUV segmentindeki elektrik modellere son derece iyi bir altenatif oluşturmak için iki farklı motor ve batarya tipini en büyük koz olarak kullanıyor. Hyundai tarafından son teknoloji ışığında ve aynı zamanda EV versiyon baz alınarak geliştirilen KONA, aynı gövde tipinde benzinli ve benzinli hibrit kardeşlerine de hayat vermiş oldu.

Yeni KONA, her yaşam tarzına uygun bir kullanım keyfi sunuyor. Araç, dış ve iç tasarımında da kardeşlerinden belli noktalarda ayrılıyor. Hyundai BAYON ve TUCSON arasında yer alan Yeni KONA, K3 platformu sayesinde önceki nesle göre daha büyük boyutlara sahip. Hyundai, bu yeni modelle beraber Türkiye’deki EV ürün gamını da zenginleştirmiş olacak. KONA Elektrik ile birlikte Hyundai’nin Türkiye’de satışa sunduğu EV modeller, ürün gamının yüzde 40’ını oluşturmuş olacak.

Tasarım özellikleri

Hyundai, Yeni KONA’yı geleneksel içten yanmalı motorlardan ayrı tutmak için öncelikli olarak EV’ye yönelik bir tasarım süreci benimsenmiş. Fütüristik EV odaklı bir dış tasarım ortaya çıkarılmış. Aerodinamik burun ve bagaj kapağı arasında şıklıkla şekillendirilmiş. Entegre Yüksek Konumlandırılmış Stop Lambası (HMSL) ile saten krom spoylere bağlanan dinamik krom çizgiler de otomobile saf bir kimlik kazandırıyor.

ICE ve HEV versiyonlar, EV’nin tasarım özelliklerinin çoğunu kendine özgü bir dokunuşla taşıyor. Ön tampon, BEV versiyonda radyatör ızgarası yerine üç boyutlu bir kaplama ve koruma plakasıyla öne çıkıyor. Elektrikli versiyon diğer versiyonlardan ön ve arka haricinde, alt tampon tasarımı ve ön ızgaradaki piksel grafiklerle de ayrılıyor. Aerodinamik yan eşik ve gövde rengindeki dodik tasarımı da bir diğer farklılık.

Önceki nesil KONA ile karşılaştırıldığında, yeni model artırılmış boyutlara sahip. Aracın EV versiyonuna göre uzunluğu 4.355 mm. İlk nesil KONA Elektrik’ten 175 mm daha uzun olan Yeni KONA’nın dingil mesafesi ise 60 mm uzayarak 2.660 mm’ye ulaşıyor. Genişliği 25 mm artışla 1.825 mm olarak öne çıkarken yükseklik ise yeni versiyonda 20 mm daha fazla (1.575 mm).

Teknolojik iç mekan

Yeni KONA geniş bir yaşam alanı sunuyor. Daha fazla yolcu konforu ve kolay yükleme alanı için geniş ve açık bir yerleşim planı hesaplanarak üretilmiş. Ön sıradaki sürücü odaklı mimari ise aracın yüksek teknoloji karakterini doğrulayan entegre çift 12,3 inç ekranlı panoramik ekrana sahip yatay kokpit düzeni ile vurgulanıyor.

Yeni KONA Elektrik, IONIQ modellerindeki gibi direksiyona entegre vites kolu sayesinde orta konsolda daha geniş bir alan sunuyor. Günlük konfor için daha fazla bardak tutucu veya büyük eşyaların saklanması için alan sunan otomobil, mobil telefon veya tabletler için de ekstra bir saklama yerine sahip.

Sürüş sırasında veya sonrasında yorgunluğun hafifletilmesine yardımcı olmak amacıyla ‘ağırlıksız’ vücut basıncı dağılımı için optimize edilen koltuklar, önceki nesle göre çok daha ince tasarlanmış. Tamamen katlanabilir ikinci sıra koltuk ve arka bölme de gelişmiş yükleme için 466 litreye kadar (VDA standardına göre) kargo alanı sunuyor. Kolay yükleme için özelleştirilebilir Akıllı Elektrikli Bagaj Kapağı ile donatılan araç, burada kullanıcısına ayarlanabilir beş farklı yükseklik seviyesi de sunuyor.

Büyük ve rahat

Yeni KONA Elektrik, önceki nesle göre 60 mm daha uzun dingil mesafesi, 77 mm daha uzun bacak mesafesi ve arka koltuklarda 11 mm daha yüksek baş mesafesi sunuyor. Sınıfının en iyisi iç alanına sahip olan aracın arka sıra omuz mesafesi ise 1.402 mm ve aynı zamanda sınıfının en büyüğü.

Yeni KONA Elektrik’in bataryası kışın güvenli şarj ve menzil performansı sağlıyor. Eksi 30 derecede bile şarj kapağını açmaya olanak tanıyan araç, yeni şarj portu lambasıyla da geceleri rahat bir görünürlük sağlıyor. HUD yani head up display ise sürücüler için en gerekli yol bilgilerini ön cama 12 inçlik bir projeksiyonla yansıtıyor. Bu da sürücülerin dikkatlerini önlerindeki yolda tutarken aynı zamanda bilgileri güvenli bir şekilde takip etmesine olanak tanıyor. e-ASD yani Elektronik Akıllı Ses Dağıtıcısı ise EV’leri daha ilgi çekici hale getiren sanal bir ses yaratıyor. Sürüş hızı, tork, motorun durumu ve hızlanma gibi değişkenler dikkate alınarak kabine optimum bir ses ekleniyor. Sürücüler, ses seviyesini kontrol edebilirken kabin içindeki sesi de böyelece özelleştirebiliyor.

Araçtan Güç Kaynağı (V2L) işlevi de tıpkı IONIQ 5 ve 6’daki gibi kullanıcısına rahatlık sağlamak için hem iç hem dış çıkışlarla herhangi bir cihaza güç verebiliyor veya 3kW’lık elektrikli ekipmanı şarj edebiliyor. Araç çalışırken bile arka orta konsoldaki standart bir priz (230V) sayesinde elektrikli aletlere güç verebiliyor. Yeni i-PEDAL ise sürücülerin yalnızca gaz pedalını kullanarak hızlanmasına, yavaşlamasına ve durmasına olanak tanıyan bir sürüş moduna olanak tanıyor. KONA Elektrik ayrıca ileri trafik akışından gelen bilgilere göre rejeneratif frenleme miktarını otomatik olarak ayarlayan “Akıllı Rejeneratif Sistem” ile birlikte geliyor.

Elektronik kontrol teknolojisi ve bağlantı

KONA Elektrik, 12,3 inçlik çift panoramik ekranla dikkat çekiyor. Sürücülere tamamen dijital bir bilgi-eğlence deneyimi sunmak için sesli-video navigasyon (AVN) sistemine entegre edilen bu ekranlar sayesinde hem araç içi eğlence hem de sürüş daha keyifli hale geliyor.

Yedi hoparlörlü Premium Ses Sistemi de zengin bir müzik deneyimi sunmak için Bose mühendisleri tarafından özel olarak geliştirilmiş. Hem sürücü hem de yolcular, önde iki adet USB-C şarj cihazına (biri veri destekli dahil) ve bir 12V elektrik prizine, ayrıca arkada iki adet USB-C şarj cihazına rahatlıkla erişebiliyor.

Güvenlik özellikleri

İkinci nesil KONA, diğer B-SUV’ların çoğunda bulunmayan ileri seviyedeki Hyundai Smart Sense ADAS özellikleriyle donatılarak seyir esnasında en yüksek düzeyde güvenlik ve rahatlık sağlıyor.

Kabin İçi Kamera (ICC), sürücünün dikkatini analiz etmek ve uykululuk veya dikkatsizlik durumunda sürücüyü uyarmak veya gerekiyorsa müdahale etmek için aracın dahili kamerasını kullanıyor. Uzaktan Akıllı Park Yardımcısı (RSPA), sürücülerin park yerlerine uzaktan girip çıkmalarına yardımcı oluyor. Akıllı anahtar da düğmesine basıldığında aracı ileri veya geri hareket ettirebiliyor. Kör Nokta Görüntüleme Monitörü (BVM), şerit değiştirirken takip ekranında kör nokta görünümünü göstererek sürücüye yardımcı oluyor.

Kör noktadaki araçlarla çarpışma riskine ilişkin bir uyarı vererek şerit değiştirmek için Arka Çapraz Trafik Çarpışma-Kaçınma Yardımı (RCCA) dahil Kör Nokta Çarpışma Önleme Yardımı (BCA) ile birlikte çalışıyor. Gerekirse çarpışmayı önlemek için otomatik olarak frenleme uyguluyor.

KONA Elektrik, kavşak geçişi, yaklaşmakta olan şerit değişimi ve yan şerit değişimi sağlayan İleri Çarpışma Önleme Yardımı 2.0 (FCA 2.0) gibi ek güvenlik özellikleri sunuyor. Ayrıca sürücülerin öndeki araçla güvenli mesafeyi korumasına yardımcı olan ve öndeki daha yavaş araçları sollamada yardımcı olan Otoyol Sürüş Desteği 2 (HDA 2) de bulunuyor. Teknolojik otomobil, Şeritte Kalma Yardımı (LKA), Akıllı Hız Limiti Yardımı (ISLA), Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) ve Uzun Far Yardımı (HBA) gibi çeşitli diğer gelişmiş sürücü destek sistemleriyle (ADAS) dolup taşıyor. Ayrıca Akıllı Hız Sabitleyici (SCC), Navigasyon Tabanlı Akıllı Hız Sabitleyici (NSCC) ve Şerit Takip Asistanı (LFA) gibi çeşitli sürüş konforu işlevleriyle de donatılmış.

Güç aktarma organı seçenekleri

Elektrikli model, Avrupalı kullanıcılar için iki pil seçeneğiyle satışa sunuluyor. 400V şarj alt yapısına sahip olan 65,4 kWh bataryalı uzun menzilli versiyon, maksimum olarak 218 PS (160 kW) güç ve 514 kilometrenin üzerinde sürüş menzili sağlıyor. Standart versiyon ise 48,4 kWh pil kapasitesine sahip. Bu motor ise 156 PS (111 kW) güç ve 377 kilometre sürüş menzili sunuyor.

Yeni KONA Elektrik, 100 kW DC hızlı şarj ile 41 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj olabiliyor. 48,4 kWh bataryalı standart menzilli versiyon, 11 kW AC şarjla 4 saat 55 dakikada, 65,4 kWh bataryalı uzun menzilli versiyon ise 6 saat 55 dakikada şarj oluyor.

Hyundai KONA Elektrik, Türk tüketicisiyle Kasım ayında buluşacak ve Hyundai’nin Türkiye’de elektrifikasyon atağına da katkıda bulunacak.